27 Ocak 2010 Çarşamba

Furkan Olabilmek

Daha 18 yaşında...

O yaşlarda kendimi düşünüyorum, çocukluktan çıkmış üniversite için çabalayıp duran ama o çabalamayı bile yarım yamalak yapan, neredeyse hiç sorumluluğu olmayan, gelsin hayat bildiği gibi modunda biriydim...

Çok kişi farkında değildir o yaşlarda hayatın. Sorumluluk kavramını pek tanımaz, başarı liseden güzel bir notla mezun olup, ÖSS'den (şimdi adı da değişmiş sınavın) güzel bir puan alabilmektir. Ama sporcuysan durum başka, hele hele Karşıyaka'da sporcuysan. Hani derler ya her baba yiğidin harcı değildir diye, işte tam o türden bir iştir...

Furkan Aldemir 1991 doğumlu, henüz 18 yaşında. Karşıyaka alt yapısında yetişti ve sezon başından bu yana A takım'ın değişmez ismi. Sorumluluğu büyük zira basketbola aşık bir semtin, bir kez de olsa şampiyonluk yaşamış takımında forma giyiyor. O şampiyonluğu yaşayan takım, alt yapsından çıkardığı gencecik isimlerle şampiyon olmuş. Bu çerçeveden bakınca sorumluluğu iki kata çıkıyor.

Yetenekli Furkan, kendi pozisyonunda ilk 5 başlayan en genç isim ligde. Genç milli takımlardan pek çok arkadaşı ligde süre dahi alamazken, o istatistiklerini daha yukarıya çekip takımına daha çok katkı verme derdinde.

Efendi Furkan, bir kaç kez karşılaşmamıza rağmen her seferinde gördüğüm ve onu gören herkesin söylediği ilk cümle ne kadar efendi ve saygılı olduğu...

Furkan basketbol aşığı, Furkan yetiştiği takımın alt yapı maçlarını kaçırmayacak derecede basketbol sevdalısı...

Kendi yaşından beklenmeyecek derecede olgun ve ne yapmak istediğini, ne yapması gerektiğini bilen biri Furkan...

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir röportajından kısa bir bölüm aktaralım;

"Ben de haberleri görünce çok şaşırdım ancak teklif almadım. Hatta Bornova Belediyesi maçından sonra arkadaşlarım "Hayırlı olsun" diye mesaj atmışlar. Benim ilk bu şekilde haberim oldu iddialardan. Şu anda ben Karşıyaka'da kalmam gerektiğine inanıyorum. Çünkü kendimi geliştirebileceğim bir yerdeyim. Yeterli süre alıyorum ve bu da beni mutlu ediyor. Karşıyaka'nın başarısı için mücadele ediyorum ve transferi şu anda düşünmüyorum. 4 yıllık kontratım var ve bu süreyi İzmir'de tamamlayacağım.

Karşıyaka seyircisini kelimelerle anlatamazsınız. Bu salona gelip bu atmosferi görmek gerek. Ayrıca basketbolu da çok iyi bilen bir seyircimiz var. İspanya'daki, Sırbistan'daki taraftarları konuşanlar, gelip Karşıyaka tribünlerini görsünler.Bu da bize maçlarda olumlu yansıyor. Mesela Fenerbahçe'nin bütçesi biz de olsa bu taraftarla, Avrupa Ligi'nde bile şampiyonluğa oynarız.

NBA, basketbolun en yüksek seviyede oynandığı yer. Tabii ki NBA'de oynamak, oradaki rekabeti tatmak ve o havayı solumak isterim... Ancak benim için NBA'i konuşmanın şimdi zamanı değil. Ben basketbolumu sürekli ilerletme, merdivenleri adım adım tırmanmayı hedefliyorum.

Türkiye'de düzenlenecek 2010 Dünya Şampiyonası'nda forma giymek, her oyuncunun hayalidir. Ben de o takımda bulunmak isterim, büyük bir onur olur benim için. Eğer iyi çalışıp, eksiklerimi giderirsem, Milli Takım'a çağrılacağıma inanıyorum."

Genç ve yetenekli bir basketbolcu için en önemli şey farkındalıktır. Farkındalık beraberinde doğru hedefler koymayı getirir. Doğru hedefler koymak düzenli çalışmayı, düzenli çalışmak ise başarıyı. Furkan bunların tamamını en doğru şekilde yapıyor. Furkan'a transfer teklifi gelmesi çok normal, ancak bu teklifler onun basketbolunu ileri götürecek mi esas soru bu. Bu teklifi yapanlar maalesef işin bu boyutunu ikinci plana atıyor. Furkan basketbolunu ileri götürmek için oynamak zorunda. Bu seviyedeyken benchte geçireceği 1 saniye bile zarar verir basketboluna. Kendisine sonuna kadar destek veren ve o sahadayken sanki kardeşi oynuyormuş gibi bağrına basan bir taraftar önünde oynamak, oyuna olan sevgisini ve motivasyonunu arttırır. Furkan bunların hepsinin bilincinde ve yolunu onu göre çizmiş bile.

Son olarak 2010 ve 2012'den kısaca söz edelim. 2010 Dünya Şampiyonası'nda A Milli takımımızda forma şansı bulabilecek mi hep beraber göreceğiz. Bu noktadan sonra söz Tanjevic ve ekibinde. Umarım bu ekip bir kez olsun doğru bir iş yaparak Furkan'ı çağıracaklar aday kadroya.

2012'de bu takımın başında kaptan olarak sahaya çıkması gereken isim Furkan. Onun ve alt yapımızdan yetişen bir kaç isim üzerine kurulmalı 2012 takımı. Tıpkı 1986-1987'de yaptığımız gibi...

0 yorum / sen de yaz !:

ÜST TARAFA DÖN