28 Haziran 2010 Pazartesi

Furkan Aldemir

Bugün okuduğum sevindirici bir haber üzerine bu yazıyı yazmak istedim. Furkan Aldemir Ümit Milli turnuvasının en değerli oyuncusu seçilmiş. Furkan bu ünvanı hakeden en önemli isimdir heralde, bu ödülün başkasına gitmesi kesinlikle çok üzücü olurdu. Bu ödülü aldıktan sonra bizde oynadığı maçlar geçti gözümün önünden ve onunla ilgili bir yazı yazmak istedim.

Furkan 1991 doğumlu, 2.10 boyunda altyapımızdan çıkma bir basketbolcu. Furkan'ın ilk olarak kendi kişiliğinden bahsetmek istiyorum. Böylesine genç bir oyuncu olmasına rağmen parkeye bu kadar yakışan, işini bu kadar düzgün şekilde yapan başka birisini görmedim ben şu ana kadar. Ne kadar genç olursa olsun tecrübesi sanki 10 yıllık basketbolcuymuş gibi. Yaptığı top kayıplarından veya kaçırdığı sayılardan sonra hiç yıkılmayan, oyundan bir an olsun düşmeyen bir oyuncu. Kendine özgü sade oyunu ile asla gösteriş içinde değil.

Şu aralar izliyorum genç basketbolcuları geneline baktığımda - tabiki bu tanıma uymayanlar var - sürekli süslü hareket yapma çabasındalar. Yapamayacakları hareketleri yapmaya çalışıyorlar ve kendilerini küçük düşürüyorlar. Furkan'ın böyle bir hareketine bile rastlamadım. Hiçbir zaman tribünlere oynamayan, sadece Karşıyaka'ya maç kazandırmak için oynayan bir oyuncu oldu hep. Akıllı ve adam gibi adam denilebilecek cinsten. Sporda artık insanların para yüzünden kendisini satması, parayı gören oyuncunun arkasında nasıl bir izlenim bıraktığını bilmeden hemen çekip gitmesi sıkça rastlanır bir durumda oldu. Furkan sadece bu açıdan bile adam gibi adam klasmanına girmiştir.

Furkan'ın en önemli özelliği, pivotların hepsinde olmayan, olanların çabucak diğer pivotlar arasında sivrildiği aniden zıplama özelliğidir. 2.10 boyu olmasına rağmen bu kadar çevik ve ani hareketleri hiç zorlanmadan yapan bir pivot örneği zor vardır Türkiye'de. Riskli zamanlarda aldığı reboundlar ile takımı kurtaran isim olmuştur her zaman. Hiç oyundan düşmemiştir ve ne kadar hata yaparsa yapsın aynı hırsla, aynı mücadeleyle oyununa devam etmiştir.

Eğer Furkan biraz daha kendini geliştirirse ki eğer şu anki temposundan hiç kaybetmesse bu işi çok kolay başarır, 1-2 seneye kadar Avrupa'da, 3-4 seneye kadar NBA'de çok rahat top oynayabilir. Şu anda Furkan'a nerelerden teklifler geldi, nerelere gitmek istiyor pek bilgim yok. Fakat neresi isterse istesin “ merdivenleri adım adım tırmanmak istiyorum, ilk önce basketbolumu ilerletmeliyim. karşıyaka’da mutluyum. kaf-kaf benim yuvam. ” dedikten sonra akıllı bir karar vereceğinden eminim. İnşallah kendisi için en güzel geleceği hazırlar ve bizide mutlu eder..

1 yorum / sen de yaz !:

MiTo1940 28 Haziran 2010 03:28  

Umarım fikri, zikri, karakteri, oyun yapısı, düşüncesi, hayalleri değişmez...

ÜST TARAFA DÖN