28 Temmuz 2010 Çarşamba

İyi Ki Doğdun Özgür Soylu !

28 Temmuz 1987..
Yazılacak çizilecek o kadar fazla şey var ki senin hakkında. Hayatın hakkında, abiliğin hakkında..
Yazmak gelmiyor ama şu an içimden. Tek istediğim şu saatte seni arayıp doğum gününü kutlayabilmekti abi..
İyi ki doğdun, iyi ki tanıdım seni..
Toprağın bol olsun, nur içinde yat, semt kardeşlerine emanet..
Kişisel bir yazı oldu kusura bakmayın.

24 Temmuz 2010 Cumartesi

Fikstürümüzü Çektik

Bank Asya 1.Lig 2010 - 2011 sezonu fikstürümüz çekildi. Bu sene bir başka düşünüyorum ben. Her sene başında  " o gece bu sene " diye bağırıyordum bende ama bu sene sanki daha bir farklı bağırıcam. Gerçekten inandığım bir takım var ve fikstürede şöyle bir göz atınca geçemeyeceğimiz takım yok gibi geliyor. Tabi geçen sene başındada aynı cümleleri söyleyen ben, ligin son 5 takımına 18 puanı kaptırdığımızı görünce baya bir travma geçirmiştim. Bu sene biraz farklı gibi. Yukarıdan gelen takımlar Diyarbakırspor, Denizli ve Ankaraspor. Aşağıdan ise Tavşanlı, Güngören ve Akhisar. Deplasman olarak güzel deplasmanlar olacak bu takımlara bizim açımızdan. Futbol olarakta Diyarbakır ve Denizliden başka pek zorlanacağımızı düşünmüyorum takımlar karşısında..


Küçük bir 2010 - 2011 sezonunı kendi adıma özetledikten sonra fikstürümüze gelelim. Fikstür açıklanır açıklanmaz ilk hafta baktığım şey tarihin tekerrür ettiğini gözümün içine sokan Altay maçı oldu ve yine 4. hafta deplasmandayız Altay ile. Buna pek şaşırdığımı söyleyemem zaten herkes bekliyordu bunu. İlk hafta evimizde Antep'i ağırlıyoruz. Antep bu zamana kadar her zaman önümüze engel olarak çıkan bir takım oldu fakat ilk hafta bu maçı evimizde oynayacak olmamız bizim için büyük bir avantaj. İlk 8 haftadan çok ümitliyim. Puan kaybının en az olacağı haftalar ilk 8 hafta ve son 3 hafta. Zorlayıcı bir fikstür olmamış kendi evimizde başlayıp kendi evimizde bitiriyoruz maçları. Eğer puan kaybının en az olacağı haftayı umduğumuz gibi bitirirsek ilk sezonun sonunda araya girdiğimizde ilk ikinin sağlam bir takımı oluruz.

Buraya takım isimlerini yazmadan sadece haftaları yazıyorum çünkü takımları yazmaya kalkarsak karman çorman oluyor herşey. Bu sene nedense puan alamayacağımızı düşündüğüm en fazla 5-6 maç var. Tabi önceki sezonlardan alıştık biz biraz Karşıyaka'nın bizi şaşırtmasına. İlk altıdaki hiçbir takıma puan vermezken son sıralardaki takımlara 18 puan vermemiz bizim için artık doğal karşılanacak birşey haline geldi. Önemli maçlara biraz asılırsak, yenebileceğimiz maçlarda rakipleri küçümsemezsek bu kadro ile, bu güzel fikstür ile yukarıdaki kupayı bu sene kaldırmamız işten değil..

Dedim ya.. Bu seneden bir başka ümitliyim. Bu sene biz çıkacağız! Sene sonunda bu yazımı tekrar yayınlayıp altıma ben demiştim yazmak ümidiyle..
Tüm fikstüre aşağıdan bakabilirsiniz..

20 Temmuz 2010 Salı

Söz Taraftarın !

Anlayamazsınız ekibi olarak sizlerede biraz yer vermek istedik blogda. Sonuçta bu blogu açarken biz taraftarın içinden taraftarı anlatıyoruz cümleleriyle açtık. Sizinde söyleyecek sözleriniz varsa sağ menüde bulunan Söz Taraftarın chat kutusuna mesajlarınızı bırakabilirsiniz. Söyleyecek en ufak birşeyi bile yazma hakkına sahipsiniz. İster beste bağırın çağırın, ister güzel bir Kaf Kaf çekin, ister istekleriniz söyleyin, yazmamızı istediğiniz konuları söyleyin.. Herşeye açığız kısaca. Tabii bu sadece bizim taraftarlarımız için değil başka takım taraftarları içinde geçerlidir.

16 Temmuz 2010 Cuma

Kapatın Gitsin

Her zaman övündüğümüz bir şey vardı. "Biz farklıyız , Karşıyakalıyız" derdik. Sonra hadi bu gerçeği fazla ukalalık yapıp her an söylemeyelim dedik ve şöyle biraz geriden baktığımız zamanlarda dışardan insanların bu söylemi teyit etmesi ile yüzlerimizde hafif bir tebessüm oluşuyordu.

Ama ne yazık ki Karşıyaka da , Karşıyakalı da her yerde olduğu gibi kültürel ve temel değerlerinde erozyona uğradı. Aynı olay değişen dünya ile her yerde bela. Değişim tabii ki olacaktır ama kültürel ve temel değerlerinin erozyona uğraması çok tehlikelidir. Kimliğin kayar gider elinden . Seni sen yapan değerler kaybolur. Bir bakmışsın kendine has bir bireyken ötekileşmişsin. Etrafta kolaylıkla görebileceğin , sıradan biri olarak çıkmışsın.

Bizler bunu şu an Karşıyakamızda yaşıyoruz. Parasızlıktan , kronik başarısızlıktan temel değerlerimizden vazgeçiyoruz. Karşıyaka Spor Kulübünden hızlı adımlarla Karşıyakaspor'a doğru ilerliyoruz. Bu gidiş voleybolun tasfiye edilme sürecidir. Zaten sizler de açık açık görüyorsunuz. Hayatında tek başarıya odaklanan ve sporu futboldan ibaret gören renkdaşlarım ve bu yazımı okuyan Karşıyakalı olmayan biri için önemli olmayabilir.

Tamam biz bu YAKAyı KARŞIlıksız sevdik ama o yaka bu yaka değil. Tek futbola odaklanan yeni Karşıyakaspor'u değil de bizi yansıtan Kaf Sin Kaf'ımızı sevdik. Bir zamanlar övünüyorduk . Gururla söylüyorduk. Neydi o cümle ? Bu camia 17 branşla yoluna devam ediyor. İzmir'de , Ege'de ve ülkede akla sadece futbolun gelmediği yegane kulüplerden biri diyorduk. Atletizm şubemizin tekrardan hayat bulmasıyla sevinirken , bir yandan Karşıyakaspor olmaktan korkuyoruz. İki senedir süper lig kapısından dönmesek , kaynak yaratmak için voleybol şubesi kurban seçilmeyecekti ve bizler de hiç bu tartışmaların , endişelerin içinde boğuşmayacaktık.

Kapatın gitsin bakalım.

P.S. Yönetimin futbol takımı için yaptığı başka türlü girişimleri beğeniyorum. Bunu yazalım da sonra direk yönetim düşmanı damgası yemeyelim. Doğru , haklı gördüğüm konular var ve yanlışları olduğu konular da var.

15 Temmuz 2010 Perşembe

maradona good , pele better , george BEST !!!


İzleyenleriniz vardır. Bu aralar NTVSpor'da "Futbolun 50 Harikası" adı altında belgesel yayınlanıyor. Her gün yeni bir efsane. Malesef bu aralar izleme fırsatım olmuyor ama eve dönünce netten ya da programları kaydetme imkanı olan arkadaşlarım sayesinde izleme fırsatı bulacağım.

Neyse dün ayrı bir efsane George Best'i konu alan program varmış. İzleyemedim ama netten eski maç görüntülerini izleyip ve birkaç özlü sözlerini okuyarak kendimce yad ettim dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından birini.

Aşağıdaki sözleri birçoğunuz muhtemelen duymuşsunuzdur. Toplu halde bulunsun istedim ve George Best hakkında bilgisi olmayan arkadaşlar için küçük bir derleme olmuş olur...

"eğer bana üç kişiyi çalımlayıp 30 yarddan liverpool'a nefis bir gol atıp tribünleri ayağa kaldırmak mı, dünya güzelini yatağa atmak mı diye sorsanız karar vermesi çok zor olurdu. şanslı biri olarak her ikisini de yaptım. ama birini 50 bin kişinin gözleri önünde"

"i used to go missing a lot...miss canada, miss united kingdom, miss world..."
"i've stopped drinking, but only while i'm asleep."
"in 1969 i gave up women and alcohol.it was the worst 20 minutes of my life."
"pelé called me the greatest footballer in the world.that is the ultimate salute to my life."
"i went from el beatle to el vino in three short years."
"i spent 90% of my money on women, drink and fast cars. the rest i wasted."
"if i had been born ugly, you would never have heard of pelé."

bbc muhabiri best'e sorar:
-bir maçtan once en erken ne zaman sex yaptın?
-galiba devre arasında yaptığım maça daha yakın bir zamandaydı...

kendisini paul gascoigne ile kıyaslayanlara;
"they say paul gascoigne is the new george best but has he shagged three miss worlds?"

alkol, gece hayatı, kadınlardan müteşekkil düzensiz bir yaşam şekli neticesinde genç yaşta futbolu bırakmak zorunda kalan george best'le esquire dergisi muhabiri söyleşi yapmakta:
muhabir: geriye dönüp baktığınızda hayatınızla ilgili değiştirmek istediğiniz bir şey var mı?
best: 1971'de chelsea'ya karşı bir penaltı kullanmıştım, peter bonetti lanet olası herif topu çeldi. diğer tarafa vurmuş olmayı isterdim...

"hayatımdaki her şeyi çalımladım, alkol hariç"

george best

10 Temmuz 2010 Cumartesi

EuroChallenge İlk Rakip : Leiden !

Evet ilk rakibimiz Hollanda takımı Leiden. Bu takım hakkında pek bir bilgim yok ve araştırma yapabilecek zamanda bulamadım fakat yakın zamanda güzel bir iletişim kurmayı planlıyorum. Hollanda 1.lig takımlarından Leiden Basketbol bu sezon ligi beşinci sırada bitirdi. Oynadığı 36 maçta 22 galibiyet, 14 mağlubiyet aldı.Kendi sitelerinde bize yer vermişler, güzel bir yazı yazmışlar bizimle ilgili. Yazının son cümlesi ;

En....OK... in de Vijf Meihal kan het een 'hel' zijn, maar wie wil weten hoe het er in Izmit kan toegaan, moet het volgende filmpje maar eens bekijken...

8 Temmuz 2010 Perşembe

EuroChallenge'da Kura Çekimi

Yazının hemen başında söyleyim EuroChallenge'ın sıkı takipçisi olarak yan menü'de EuroChallenge dosyası açmış bulunuyorum. Bu dosyaya tıkladığınızda Karşıyaka'nın EuroChallenge ile ilgili her yazımıza ulaşabileceksiniz..

8 Temmuz, saat 12:30'da kura çekimleri başladı. Gruplara ve değerlendirmeye geçmeden önce EuroChallenge'ın işleyişi hakkında küçük bir bilgi vereyim sizlere. Gruplarda toplam 32 takım bulunacak. Bu takımların sadece 24'ü kura çekimine katılıyor. Geriye kalan 8 takım EuroCup elemelerini geçemeyenlerden oluşacak.
EuroChallenge'ın en önemli özelliği deplasman maçları. Çünkü bu turnuvanın genel özelliği orta sıralar ve orta sıraların biraz üstündeki takımlardan oluşuyor. Bu takımlar genelde - ki bizde aynı durumdayız - evindeki maçları çok iyi oynayıp, deplasmanlarda kötü oynayanlar oluyor. Deplasman maçlarını kazananlar genellikle final four'a kalıyorlar ve şampiyon oluyorlar. Eğer bu avantajı güzel bir şekilde kullanırsak Final Four'a kalmamız işten bile değil. Fakat güçlü takımlar var. Avrupa'da nasıl olacağımızı görmek güzel bir duygu olacak en azından..

Kişisel isteğim Yunanistan deplasmanı. Oradaki taraftarları görmek, o basketbolu Yunanistan'da izlemek çok ayrı olur benim için. Yunanistan deplasmanı harici başka bir yere gidebilir miyim bilmiyorum ama bir Yunanistan deplasmanını bu blogdan anlatmak benim için bambaşka olur..

Kuralar henüz çekilmedi. Tam şu dakikalarda çekilmeye başlayacak. Merakla bekliyoruz. Çekildikten sonra gruplarla ilgili geniş bir yazı yazacağım.

4 Temmuz 2010 Pazar

Ryan Toolson Benetton Treviso ile Anlaştı

Geçtiğimiz yıl Pınar Karşıyaka formasıyla son derece başarılı bir performans gösteren ve takımımıza büyük katkı sağlayan başarılı oyuncumuz Ryan Toolson, İtalya Ligi ekiplerinden Benetton Treviso ile anlaştı. Haberin kaynağı salsabasket, daha detaylı okumak için şurayı tıkalayabilirsiniz.

Anlayamazsınız ekibi olarak takımımıza verdiği emekler için kendisine teşekkür ediyor ve basketbol hayatında başarılar diliyoruz. Umarız Toolson ve Karşıyakamız'ın yolu gelecekte bir kez daha kesişir.

Edit: Küçük bir transfer haberi daha ekleyelim. Eski oyuncumuz Sean Marshall Fransa'nın Orleans ekibiyle 1 yıllık sözleşme imzaladı.

Dünden Bugüne Karşıyaka

Eskilerden bir Karşıyaka dolmuşu..

Furkan KA-LA-CAK !

"Hayal kurarken bile elalemden farklıyız !!!" diye gırtlağımız patlarcasına bağırmadık mı tribünde?

Hayallerimizi yıkmanıza, sahip olduğumuz değerlerimizi elimizden almanıza izin vermeyeceğiz...

Furkan'ı bu kulüpten kopartamayacaksınız !!!

2 Temmuz 2010 Cuma

Furkan Gururumuzdur! SA-TI-LA-MAZ!

Furkan Aldemir 2013'e kadar sözleşmesini uzatacak kadar kulübüne bağlı, kaybettiğimiz genç takım finali sonrası bütün ödülleri toplamasına rağmen gözleri dolacak kadar kulübüne aşık bir Karşıyakalı! Son gün içindeki gelişmeleri gördüğümüz kadarı ile kulübümüzde basketbol şubenin ve gerçek Karşıyaka Spor Kulübü aşıklarının karşı duruşuna karşın Furkan'ı değerinin onlarca kat altına hem de borç içinde yüzen ve borçlarını ödeme olasılığı çok düşük olan bir kulübe satma girişiminde bulunmaya cesaret edenler var! Buradan açık açık söyleyeyim, Furkan Aldemir 2010-2011 ve 2011-2012 sezonlarında Karşıyaka'da oynayacaktır, oynamalıdır, satışı 100. yılın ardından NBA veya Avrupa'ya olmak kaydı ile gündeme gelebilir. Aksi girişimler Karşıyaka'ya ihanettir!

Umarım bu girişimi yapanlar gerekli mesajı alır ve geri adım atarlar, aksi takdirde 2318 nolu KSK üyesi olarak kulübe ihanet edenlere karşı mücadelenin ön saflarında olacağımı şimdiden duyuruyorum!

Furkan Gidiyor Mu ?

Daha dün akşam Basketbol Şubesi'nin Furkan hakkında yaptığı açıklamayı yayınladık. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra gelen haber ise geceden beri taraftarların sinir içinde gezmesine yetti. Aldığımız bir habere göre " Satmıyoruz ya, Furkan satılır mı ? Onunla beraberiz biz " denilecek Furkan Galatasaray'a satılıyor. Hemde işin garip yani Futbol'a katkı için satıyor Türkiye'nin geleceği Furkan'ı..
Daha yöneticilerimiz(!) farkında değil Spor Kulübü ne demek, ne demek değil, diğer kulüplerden neden farklı. Biz birçok farklı branşta yarışan bir Spor Kulübüyüz. Artık anlayın şunu Futbol neyse bizim için Yelkenli'de o demektir, Basketbol, Voleybol'da o demektir. Siz futboldaki palavra bütçe artışı için basketbol'un geleceğini satacak kadar yöneticilik yapıyorsanız, bu kulüp size göre değil. Karşıyaka, Karşıyakalılarındır. Furkan gitmek istemiyor, Basketbol şube satmak istemiyor ama ana yönetimimiz Futbol'a yüklenmek için satıyor. Basketbol Şube'yi yok sayacak ana yönetim'i bende yok sayarım. Ne yapmayı düşünüyorsunuz ? Furkanı satıp 20 milyon TL. bütçe yapıp Süperlig'e mi çıkaracaksınız bizi? Böyle çıkarttığınız süperlig'de alkışlanacağınızı mı sanıyorsunuz ? Sizin 2012 hedeflerinizin ne kadar yalan olduğu bu transferi yapmanızdan belli zaten, daha fazla kandırmayın. 2012'ye bir hedefi olan, Avrupa'da bir başarı hedefi olan yönetici böyle bir işe kalkışmaz bile..

Furkan elbette daha büyük hedeflere ulaşmak için bu takımdan "zamanı geldiğinde" ayrılacak ve elde edeceği başarılarla biz Karşıyakalıları bir kez daha gururlandıracak. Avrupa'nın önemli liglerinde ve NBA'de onu izledikçe bir kez daha göğsümüz kabacaracak. Fakat yeri ve zamanı ne sizce? Bu sene Avrupa'ya gidecekken, 2012 senesine güzel hayallerimiz - yöneticilerin değil bizlerin hayalleri - varken bu çocuğun 2-3 istanbul futbolcusu için satılması kadar geri görüşlü bir düşünce var mı ? Bu transferi yapmayın. Furkan, Karşıyaka Basketbolu'nun ve Türkiye Basketbolunun geleceğidir. Bu çocuğu bırakıp bu kadar kişiyi karşınıza almak yerine, bu çocuğu kulüpte tutup Avrupa'da ve 2012'de Furkan'ı ve güçlü Karşıyaka'yı gösterin.

Olayın daha ne olduğu, satılıp satılmadığı resmi olarak açıklanmadı. Bugün merakla bu haberi bekliyoruz. Umuyoruz satılmazda bütün söylediklerimizde biz haksız çıkarız.

Hakan Demir: “Şuanda yurtdışında olduğum için nasıl gelişmelerin yaşandığını bilmiyorum. Ama takip ettiğim kadarıyla gelişmeler beni şaşırtıyor ve üzüyor. Haftabaşında bu konuyla ilgili net bilgileri alacağım”

1 Temmuz 2010 Perşembe

Basketbol Şube'den Açıklama: Furkan Kalıyor

Çok spekülasyon yapıldı, abuk subuk bir sürü haber çıktı Furkan'ın transfer olacağı yönünde. Basketbol şubesi bu konuda uzun süren sessizliğini nihayet bozdu ve resmi sitesinden bir açıklama yayınlayıp Furkan ile ilgili herhangi bir teklifi kabul etmediklerini ve transfer çalışmalarını da oyuncunun takımda kalacağı değerlendirilerek yapıldığını açıkladı. Açıklamanın tam metni şöyle;

Türkiye'nin son dönemde basketbolda yetiştirmiş olduğu, Karşıyaka'nın alt yapısında ve her yaş grubundaki Milli Takımlar'da uzun yıllar oynamış, son 3 sezondur da Pınar Karşıyaka A Takımı'nda forma giyen genç yıldızımız Furkan Aldemir'in bir çok takım tarafından takip edilmesi ve istenilmesi tarafımızca doğal karşılanmaktadır. Lakin Karşıyaka Spor Kulübü Basketbol Şubesi ve Karşıyaka Spor Kulübü Yönetim Kurulu tarafından onaylanmış ve kabul edilmiş bir teklif bulunmamaktadır. Karşıyaka Spor Kulübü Basketbol Şubesi, gelecek sezon planlarını Furkan'ın takımda kalacağı yönünde yapmış ve transfer politikasını da buna göre devam ettirmektedir.

Karşıyaka Camiası'na ve tüm basketbolseverlere önemle duyurulur.

Karşıyaka Spor Kulübü Basketbol Şubesi

Dikkat EuroChallenge'da Karşıyaka

Bugün Karşıyaka adına biraz boş bir gündü. Transfer haberi yok, gazetelerde pek köşe ayrılmamış bize. Boş boş geziyordum resmi sitelerimizi ve belkide şu yaz gününde en çok duymak istediğim haberi gördüm Basketbol Resmi Sitemizde.
Bu sene sonunda Avrupa Kupalarında yarışacağımızı duymuştuk, heryerde konuşuyorduk bunu. İlk başvurumuzu EuroCup'a yapmıştık fakat Beşiktaş ve Banvit takımları katılıyor oraya, biz kabul edilmedik. Bu kupadan olumlu bir cevap alamadığımız için hemen gözlerimizi EuroChallenge'dan gelen davetiyeye çevirdik ve onayladık.

Bu Karşıyaka basketbolu için çok güzel bir adım oldu. Avrupa Kupalarında taraftarımızın ne kadar güzel bir renk katacağını tüm Türkiye'ye ve Avrupa'ya gösterme fırsatımız olucak en azından. Taraftarın hakettiği bir kaç şey sonunda gerçekleşiyor. Yönetimimizin bu kadar güzel bir işin peşinden koşması, bir kaç sezon önce olanlardan sonra ne kadar gelişme gösterdiğimizi kanıtlıyor. Umarım bu kupada başarıyı yakalarız ve istediğimiz zaman neleri yapabileceğimizin farkına varırız Karşıyaka Camiası olarak..

Resmi siteden yapılan açıklama için buraya bakabilirsiniz..

ÜST TARAFA DÖN