18 Eylül 2011 Pazar

Kuzey Cephesinden Derbiye

İzmir adına 7 sene sonra muhteşem bir futbol günü yaşandı. Ben tabii bu olayları sadece Karşıyaka cephesinden anlatabilirim. O heyecan dolu 14:00'dan gece 24:00'a kadar süren 10 saatlik bir yeşil kırmızı macerayı yaşayabilen şanslı 2.500 kişiden birisiydim. Baştan sona Karşıyaka aşkıyla, ezeli rakibe karşı bir gün yaşadık. Eskiler hep anlatırdı bizlere Karşıyaka maçı öncesi yaşananları. Hep imrenerek dinlerdik bu hikayeleri. Böyle bir hikayeyi 1 hafta biz de yaşadık bu sene. Kardeşler, abiler herkesin kalbi yeşil kırmızıydı her zamanki gibi. Parklarda sabahlara kadar yapılan makaralar daha bir tatlıydı bu hafta. İşin ucunda ise Göztepe vardı. Ve biz Göztepeyi yenip hayatımıza kaldığımız yerden daha mutlu bir şekilde devam edecektik. Buna hazırdık.

Koca bir güne bir gece önceden başladık biz. Eski günlerdeki gibi sabahlayıp, bir semt havası koklayalım dedik. Tüm semtte böyle düşünüyor olacak ki parklar, sahiller her yer doluydu gece. Bir yanda pankart boyayanlar, bir yanda alkol ile geçimini sağlayanlar, diğer yanda eskiden yapılan deplasman hikayelerini anlatan insanlar. Nereye gitsek bir Kaf Kaf sesi, bir Karşıyaka bestesi.. Semt sabaha kadar susmadı. Polisler kimlik sormaya geldiklerinde şöyle bir bakıp " tamam anlaşıldı siz karşıyakalısınız biraz sessiz olun sadece yarın için de başarılar " diyip geçtiler.. Tüm semt yeşil kırmızıydı..
Ve maç saati yaklaştı. Saat 16:00'da Çarşı'da buluşacaktık 14:00'da tüm taraftar oradaydı. 2.500 kişilik dev bir ordu. Gözünü karartmış, aklında sadece 20:30'da oynanacak olan derbi vardı herkesin. Herkes birbiriyle muhabbete olabilecek olayları konuşuyor, bir yanda takım tartışılıyordu. Ve yavaştan yola koyulmaya başlamıştık artık. Saat 16:00 oldu ve 2.500 kişilik Karşıyaka ordusu maça gideceği trene binip yola çıktı. Tüm taraftarlar mutluydu, yenecek ve 3 puanla eve dönecektik. Trende söylenen besteler, yapılan muhabbetler o eskinin güzelliğini yaşattı bizlere bir kere daha.

Muhteşem bir emniyet çalışması yapılmıştı. Gideceğimiz tüm yollarda trafikler kapatılmış, 6.000 polis görevlendirilmişti. Panzerler yanımızdan geçiyordu, her yerde ekip arabaları vardı. Hiç bir ailenin canı yanmadan, ciddi yaralanmalar olmadan bu maç oynandığı için de emniyete bir teşekkür borçluyuz aslında. Geçmişte kalan güzel kavgaların yerini artık ölümlerle sonuçlanan olaylar aldı malesef. Bugün iki tribünde aslında bu konuda biraz daha bilinçlenmişti.
Metrodan inen Karşıyaka taraftarının kortej başlangıcı
Trenden indiğimizde o muhteşem kortej başlamıştı. Büyük bir Karşıyaka korteji. Besteler söyleniyordu, pankartlar açılmıştı. Herkeste hafiften bir heyecan vardı. Karşımızda 7 senedir bizim yanımıza gelmeye çalışan Göztepe vardı. Sonunda gelmişlerdi ve maçın başlamasına sadece saatler vardı.  Stadın önüne geldiğimizde küçük bir kaç atışma oldu, bu atışmaları geçmek istiyorum, burada anlatılacak olaylar değil bunlar. Küçük çaplı olan bir kaç olaydı sadece.

Tribüne girdiğimizde karşımızda Kapalıyı doldurmuş, açık tribünde de biraz boşluklar bırakarak doldurmuş Göztepe vardı. Girdiğimiz andan itibaren iki tribünde birbirine tezahüratlarla sataşmaya başladı. Derbinin güzel, renkli kısmı buydu belki. Bir onlar, bir biz karşılıklı kontralar ile tezahüratlar söylüyorduk. Göztepe tribünü yıllardır bize küfrediyordu, ilk defa karşılarındaydık. Bunun da heyecanıyla biraz dozu kaçırmış olacaklar ki Aliağa yazan pankart açtılar. Bunu ilk gördüğümüzde bir truva olduğunu sandık aslında, Aliağayı  satın alıp bir üst lige çıkan bir takımın bununla övünmesi pek doğru gelmiyordu bizim için. Bu 5 metreye 2 metrelik küçük pankart karşısında devasa Çarşı pankartı açıldı deplasman tribününde de. Güzel bir cevap oldu sanırım Göztepeliler için bu.
Tribünün karşıdan bir fotoğrafı ve açılan Çarşı pankartı.
Maç başlar başlamaz bana göre yine Necatinin hatasıyla bir gol yedik. Necati bu takım için aranılan kaleci değil malesef. Çok başarısız. Her yan top bizim için penaltı kadar tehlikeli. Adana maçında ve Göztepe maçında bunu bir kere daha anladık. Fakat Necati ikinci yarı kendisini çok güzel toparladı. Taha bu maçın en göze çarpan ismiydi bence. Güzel top kaptı, olgun oynadı. Pas verdi, pas aldı, ileriye çok güzel toplar çıkarttı. İki zencinin çıkarılması büyük hataydı bugün için. Göztepe'nin defansı yavaş defans. Onları kırabileceğimiz en güzel açıkları buydu. Bu açığı bile bile takımın en hızlı iki hücum oyuncusunu çıkarttık. Çıkarmasak belki 1-1'den 2-1'e hatta 3-1'e getirirdik oyunu. Kaçırdığımız çok ama çok net gol pozisyonları vardı. Bir tane direkten dönen topumuz var. Bir boş kaleye gol kaçırdık. Bu arada söylemeden geçmek istemiyorum Erhan'ın net golünü kaçırdığında tüm takım kendini yere attı. O sahneden sonra bu takım 5 gol de yese, 10 gol de yese bizim için aynıydı. O sahne bugün sahada inanmış bir Karşıyakanın olduğunu gösterdi bizlere. Göztepeninde direkten dönen topu oldu. Çok gol pozisyonu yakaladılar fakat skora çeviremediler. Hakeme gelince bana kalırsa güzel bir maç yönetti, bir kaç hatası hariç. Bizim kesin bir penaltımız verilmedi, tribünden gördüğüm kadarıyla. Göztepenin de aynı olay olmuş fakat görmedim. Bir kaç yerde kırmızı kartlık pozisyonlara sarı kart çıkardı fakat maçın heyecanı içinde yapılacak şeydi bence bu da. Pek fazla yargılamadan, güzel bir maç yönettiği için kendisine teşekkür ediyoruz.

Maç sonunu anlatmaya gerek yok zaten. Ne gelen oldu ne giden. Paşa paşa, bağıra bağıra semtimize döndük. Tribün konusuna gelince.. Karşıyakalı olduğum için demiyorum, 3-4 objektif tribüncü arkadaşımdan da duydum bunu herkesin tek dediği şey Göztepe bugün sınıfta kaldı. Saat 19:34'te girdim tam içeri, o saatten 22:00'a kadar sadece bize küfür ettiler. Takım desteklemek adına en fazla 15-20 dakika bağırmışlardır. Sayı konusunda güzel bir sayı yakalamışlar fakat bence yine de azdı. En azından kale arkası o kadar olmamalıydı. Bize edilen o kadar küfüre rağmen gerekli yerde kontralarla cevabımızı verdik, o cevabı da almışlardır zaten. Biz bugün gerekeni tamamiyle yaptık. Bize saatlerce küfretmelerine rağmen, gerekli desteğimizi sağlamaya çalıştık. Biraz daha fazla bağırabilirdik fakat erken yediğimiz gol ile tribünlerde moral bozukluğu oldu. Deplasman takımları ciddi rakiplerine karşı yenildiğinde bu duyguyu yaşar zaten, bilen bilir. Ona rağmen 1-1 olduğunda o gol sevincinden sonra tüm Göztepe tribününe yapılan kontra - buradan söylenmeyecek bir söz, bilen biliyor fakat - çocuklarıma bile anlatabileceğim türden muhteşemdi. Fazla olay olmadan, yaralama olmadan biten güzel bir derbiydi. Belki daha yazacak çok şey var fakat şimdilik sadece bu yazı yeterli diye düşünüyorum.

3 yorum / sen de yaz !:

Avram 18 Eylül 2011 18:33  

Necatinin, iki maçtır yediği gollerde bir gram hatası yok. Ne konsantrasyon eksikliği ne de yer tutma hatası.. Adana maçındaki frikikte, baraj üstünden nerdeyse direği yalayan 70 tabir edilen noktaya yapılan bir atış. Çok da yavaş bir top değil üstelik. Tutsa süper olurdu ama yedi diye saydırılmaz adama. Uzandığı halde çıkaramadı. İkinci golde, Necati'ye değil orada o üç Adanalının kümeleşmesini sağlayan defansa kızacaksın. İki karıştan yapılan vuruşa müdahale etmesi bile mucize.
Göztepe maçındaki golde orta, arka direğe ve dış kavisli sert top ile indiriliyor. O noktaya, maç içinde yapılan 3. orta.. Niyetleri belli, uzak direğe adam sokarak, defans arkasına koşular ve ortalarla gol bulmak. Defansın uyur, adam sokmazsa arka direğe gol yersin. Necati nereyi kontrol edecek? Şut atılacak ön direği mi? G.tepelilerin kümeleştiği orta bölgeyi mi arka direği mi?

Aykut Duygan Dirikal 18 Eylül 2011 23:41  

Avram kardeşim Adanaspor maçının görüntülerini tekrar izlersen yanıldığını anlayacaksın. Kornerden yenen golde herkes penaltı noktasının dışına kümelenmiş ve altı pas bomboş. Bunu anlamı kalecinin çıkıp topu almasıdır ki orta da tam altı pas üzerine yani Necati'nin rahatça alabileceği noktaya geldi. Frikikten yediği golde ise top yalnızca biraz yanına geldi çıkarması işten bile değildi. Göztepe maçında yediği golde ise yapacak bir şeyi yoktu. Necati neredeyse hiç bir yan topa çıkmıyor ve defansın dengesini bozuyor. Tüm yan toplar gol pozisyonu oluyor. Kaleyi kesinlikle Recep Öztürk'ün alması gerek. Sevgiler.

Avram 19 Eylül 2011 01:17  

Aykut, Avram benim, Halil Ektem..
Senin birazcık yanına dediğin yere adam uçarak yetişemedi. Bu mudur birazcık? Geç çıktı diyebilirsin ama yanından geçti deme komik oluyor. Yetmiş tabir edilen noktaya, dışa falso alarak gidiyor top. Yani, Necatiye yaklaşmıyor tam tersi uzaklaşıyor. Üstelik falsoyu da, sonradan almaya başlıyor, vurulduğu anda değil. Bunlar zor toplar kaleciler için.
İkinci golde, yanına geldiğini iddia ettiğin top, en fazla birbuçuk metreden bilemedin iki metreden sert şut.. Sen kalede olsan, daha eğilemeden ağları bulur. Bu çocuk, ikisine de hamle yaptı.Biraz şansı olsa, ikinciyi alırdı. Ortada kimse yok diyemezsin, bir adanalı oyuncu öne doğru hamle yapıyor, Necati de öne yapılan hamle sonrası hareketlendiği noktaya doğru hareketleniyor. Yani, aynı şey. Bir kaleci köşe vuruşlarında, tüm alanı kontrol edemez. Ön direk alınmışsa, orta bölgede yer alır. Necati de onu yapmış zaten. Ama, Adanalıyı bozan olmadığı için, Onun hamle yaptığı noktaya hareketlenmek zorunda kalmış. Sonrasında zaten, pozsiyonunu açısını duruşunu kaybettiği için, hamle yapsa da iki metreden vurulan topu yakalaması çok zor.
Takım savunması sadece kaleciye bırakılmaz. Stoperler, bekler birlikte hareket eder, ceza sahasını paylaşırlar. Yediğimiz üç golde de, defans elemanlarının değil saha paylaşımı, birbirlerinden bile haberleri yok.
Necatinin yan top zaafiyeti başka bir şey. Geçen yıllarda pek yoktu, muhtemelen dediğim sebeplerden kaynaklı bir güvensizliği var. Göztepe maçında, izlediğim bölümlere kadar, sürekli adam paylaşımları konusunda uyarmak zorunda kaldı stoperleri. Haklılığını da yediği golde gördük.
Necati çok iyi bir kaleci mi? değil.. Bu ligi götürür ama ötesi zor. İstikrarsız. BAzen, hakikaten saçmalıyor. Ama şu goller sonrası, o küfürleri, tepkiyi hak edecek kadar kötü oynadığını sanmıyorum. Recep Öztürk alana kadar, Bülent Ataman var sırada. Üstelik, recep Öztürk tam bir yıllık maç eksiği ile yer alıyor kadroda. antreman durumlarını bilmiyoruz. Defans ile uyumları daha da beter olabilir.

ÜST TARAFA DÖN