16 Ocak 2012 Pazartesi

Çarşı Ayakta!

Bu sabah çok talihsiz bir olayla uyandık semtte. Sabah gelen ilk telefonda Antep'ten dönen taraftar otobüsümüzün takla attığı yazıyordu. Direk otobüstekileri aradım, bir iki takla atabilirdik, uçurumdan yuvarlanabilirdik, şans eseri otobüs son dakikada durdu dediler. Sağlıklarında bir problem yoktu fakat böyle kötü bir durumla karşı karşıya kalmak bile morallerini bozmuştu. Karşıyaka fedaisi olan bu taraftarlarımıza tekrar buradan da büyük geçmiş olsun diliyoruz. Sizler bu semtin gururusunuz, tüm fedakarlıklarınız için teşekkürler! Kazadan sonra 2 taraftarımız röportaj vermiş, röportajlarını aşağıya direk kopyala yapıştır yapıyorum. Okuduktan sonra bu blogun isminin neden Anlayamazsınız olduğunu, bizim aşkımızı neden kimsenin anlayamayacağını söylediğimizi daha iyi anlarsınız..

Kaza anını anlatan Karşıyaka taraftarı 52 yaşındaki İsmail Yıldırım, "Uyuyorduk. Ne olduğunu anlamadık. Bir anda otobüs takla attı. Gözümü hastanede açtım. Kaburgalarım kırılmış. İyileşeyim haftaya Adanaspor maçı var. Oraya da gideceğim" dedi.

Yaralılardan 33 yaşındaki Basttal Göl ise, "Her şey çok güzeldi. Deplasmanda berabere kaldık. İzmir’e dönüyorduk. Bir anda takla attığımızı hatırlıyorum. Hafif kırıklarla atlattık. Buna da şükür. Takımımız için her şeye katlanırız" diye konuştu.

7 Ocak 2012 Cumartesi

İlk Yarının Ardından

Ligin ilk yarısına büyük umutlarla başlamıştık biz. 100. senemizdi, güzel transferler vardı, Milan'dan 1 trilyonluk adamımız Adiyiah'ı karşılamştık havaalanında, Agbetu gibi Samsunspor'u süperlige çıkaran oyuncuyu kadromuza dahil etmiştik.. Ama işler hiç beklendiği gibi olmadı. Trilyonluk adam daha doğru düzgün dakika alamadan ülkesine gitti, Agbetu takıma göre iyi ama kendi oyununa göre sıfırlık bir performans sergiledi. Zaten bu iki kilit oyuncumuz böyle olunca takımın diğer oyuncuları ne halde anlamışsınızdır..

İlk yarı hiç ama hiç beklemediğim bir isim patladı takımda. Şaban. Muhteşem bir performans gösterdi. Attığı golleri zaten konuşmaya gerek yok bir de artı olarak takımı toparlayan, gaza getiren isim oldu. Şaban bizde olmasaydı şu anda küme potasında geziniyorduk kesinlikle. Alınan her 3 puanda Şaban'ın bir parmağı oldu genelde. Fakat Şaban da tek başına bir yere kadar. Şimdi önümüzde ikinci yarı var. İlk yarı en kötü mevki ortasahaydı. Ne top yapıyorduk, ne top kapıyorduk. Sadece ayağımızdaki topları veriyorduk rakibe.
Dün çok güzel bir haberle güne başladık. Eski kaptanımız, Cihan Yılmaz'ımız kadroya dahil olmuş. Heralde bir Xavi, Iniesta gelse anca bu kadar mutlu olurdum. Ortasaha'da Cihan-Erdi-Taha üçlüsü bu lig için çok tehlikeli bir üçlü olabilir. Tribünde söylediğim " Hayatım boyunca yaşadığım en büyük vicdan azabı biz Cihan'lara top oynamıyor diye küfür ettik, bu adamların yanında o kadro Barcelona gibi top oynuyordu. " yakarışımı da Cihan'dan özür dileyerek sonlandırmak istiyorum. Ne yaparsan yap Cihan, o play-off senesinin hatrına bu sene en güzel futbolu sen oynayacaksın, eminim. Bir de Cihandan, özel bir isteğim var. Kazandığımız maçlardan sonra tüm takımı karşına alıp, onlara labutlara vurur gibi topla vurup strike yapmanı özledik. Bu strike'ı bize tekrar hatırlatabileceğin en güzel yer Göztepe maçı bunu da unutma. Taraftar senden o gün, o strike'ı istiyor.

Defansa bir kaç takviye daha gelmesi gerek, Gençlerbirliğinden bedavaya iki oyuncu almışız bu oyunculardan birisi zenci. Eğer bu iki topçu da biraz iyi olursa bir de Özgür Volkan, Ahmet Solakel gibi topçular bu kadrodan giderse benim gibi bu seneden umudunu kesmiş, kesin kümedeyiz diyen adam bile kesinlikle ilk 2 için oynuyoruz diyecektir.

Ve ilk 2 için oynarsak, ilk 2'ye gireriz..
Yeter ki isteyelim, hem takım, hem tribün olarak..

ÜST TARAFA DÖN