11 Şubat 2012 Cumartesi

Futbolun Adaleti

Bir maçta bu güzel gidişin duracağını biliyorduk. Bir maçta puan kaybedecektik. Bu güzel top oynayan takım bir maçta kötü performans sergileyecekti. Fakat o maçın Kasımpaşa maçı olduğunu hiç tahmin etmiyordum. Evet, güçlü bir takım, ligin ikincisi bir takım. Güçlü forvetleri, sağlam fizikli, top geçirmeyen defansları var. Fakat ne olursa olsun Kasımpaşayı evimizde yeneceğimizi, hem de farklı bir skorla yeneceğimize inanıyordum. Kim ne derse desin Karşıyaka'dan bahsediyoruz işte, sağımız solumuz belli olmuyor.. Yendiğimiz zaman ilk 2 hevesi olan herkes, iyice ilk 2'ye kitlenecekti. Fakat malesef bu dakikadan itibaren ilk 2 şansımız bitti. Garantilediğimiz play-off'u ise buradaki sonuç ne olursa olsun hala garantilemiş bir şekilde devam ettirdiğimizi düşünüyorum.
Taha'nın sahada hiç gözükmemesi, Şaban'ın topla buluşmaması, Fatih Şen'in hatalı topları derken 1-0'lık mağlubiyetle ayrıldık Alsancak Stadından. Yalnız bana göre bugünkü skorun en fazla suçlusu taraftardır. Ben bir takımın ilk defa bu kadar baskı altına alındığını gördüm. Resmen takım, tribündeki sesler yüzünden rahat top oynayamadı. Cihan sağdan koşuyor önü bomboş tüm tribün koooş diye bağırıyor. Tabi bir futbolcuyu düşündüğümüzde 10 bin kişinin farklı anlarda koş demesini anlayamaz. Ona bu ses kuru gürültü olarak gidiyor ve hemen önü boş olmasına rağmen istemsiz olarak koşuyu kesip sağına soluna bakıyor, boşta bir adam mı var diye bakıyor. Veya başka bir oyuncu kafasında oyunu kuruyor, bu planı tam uygularken binlerce kişi pası şuraya at, şut çek, koş diye bağırıyor, oyuncunun kafasındaki tüm oyunu siliyor. Evet bunlar profosyonel futbolcu etkilenmezler belki ama neden Çarşı grubuyla tezahürat yapmak varken, topçulara bu kadar sarıyoruz. Kapalı solda sette duran kişiler de en az sizin kadar bu takımı seviyor, sizden tecrübe olarakta fazlaları var, onlar böyle bağırmak, küfretmek yerine tezahüratlarla takıma destek çıkıyorlarsa siz buna neden uymuyorsunuz?

Bir de en kötü noktalardan birisi. O kadar diyoruz, küfür etmeyelim cezamız kapanacak, tüm hafta sitelerden yayın yapılıyor, 90+3'te bir gol yiyoruz, Kasımpaşalılar gole sevindi diye sahaya çakmaklar fırlatıyoruz, oturduğumuz koltukları kırıyoruz. Durduğun, oturduğun yerdeki koltuğu kırmak senin heyecanını da geçirmez, atılan golü geri de çevirmez. O koltuğu kırman sadece kulübe para cezası olarak dönerek, hatta atılan çakmaklarla birlikte saha kapatmaya kadar gider. Sen o koltuğu kırarak " ben takımımı çok seviyorum, nasıl üzülüyorum " imajını vermeye çalışıyorsun belki ama, o koltuğu kırarken o sözde çok sevdiğin takıma hem maddi hem manevi açıdan çok fazla zarar veriyorsun. Lütfen, şu son paragrafı bir kere daha okuyun ve düşünün. Biraz daha kulübünü düşünen, biraz daha kulübüne destek çıkan taraftarlar olalım. Gereken herşey gerektiği zaman yapılıyor zaten, gereksiz hareketler sadece bizi geriye götürüyor..

0 yorum / sen de yaz !:

ÜST TARAFA DÖN