1 Şubat 2012 Çarşamba

İnandık, Kazandık!

29 Ocak günü Atatürk stadında hayatım boyunca görmek isteyebilceğim bir sahneyi gördüm. Göztepe maçından galip olarak ayrıldık. Hem saha da, hem tribünde sağladığımız üstünlük ile 2.500 Göztepeliyi mutsuz, huzursuz evlerine yolladık.. Tribünde üstünlük sağladık diyorum, bazılarınız meşale şova aldanıp, nasıl bir üstünlük diyebilir bunu sadece tek bir paragrafta açıklayacağım..
İlk önce futboldan konuşalım. Bloga yine uzun zamandır yazı girmediğim için futbol konusunda genel olarak bir bilgi vermek istiyorum. İkinci yarı çok başka bir Karşıyaka var. Antep karşısında muhteşem bir top oynayıp, saha şartları yüzünden sonuç alamayan, Adana'da vasat bir top oynayıp, biraz şans yardımıyla 3 puanı alan, Göztepe maçında karşılıklı vasat oyun oynayıp, kadro kalitesi farkı ile 3 puanı alan bir Karşıyaka..

Göztepe maçında tamamiyle Bank Asya futbolu oynandı diyebilirim. Her iki takımda futbol adına pek bir şey yapmadı, sadece gol olsunda nasıl olursa olsun mantığıyla oynadı.
Cihan takıma geldiğini son 3 maçta o kadar belli ediyor ki, gerek saha içi futboluyla, gerek takıma yaptığı abilikle takımı toparlayan isimlerden.

Tabi tüm Karşıyakalıların da söylediği gibi, bu sene yapılan bir transfer bizi çok daha fazla heycanlandırıyor.. Bülent Kocabey. Göztepe maçında ve Adana maçında oyuna girdiği andan itibaren tek bir tane hatası olmadan, o kadar güzel top oynuyor ki. Bu adamın değerini iyi bilmezsek, bırakalım oyuncu aramayı zaten. Süper ligde herhangi bir takımda çok iyi iş yapacak bir adamı kadromuza katmışız, bari bu adamı değerlendirelim. Verdiği paslar, çektiği şutlar, attığı çalımlar.. Resmen rakiple dalga geçer gibi top oynuyor..

Bu maçın tartışmalı bir diğer ismi yine Bülent Ataman.. Çok iyi bir kaleci, bu maça çıkmadan önce de çok büyük kaygılarım vardı, kendisinin geçmişinde oynadığı takımlar yüzünden bu maça asılmayacağına dair. Ama resmen bu maç kalbiyle oynadı, bir çok insanı şaşırttı. Çok güzel kurtarışlar, çok güzel bir hırs örneği.. Bülent ne kadar iyi kaleci olursa olsun, geçmişte bizim tribünümüzle hep uğraşan bir isimdi. Bu yüzden tribünde hala bazı sesler çıkıyor Bülent ile ilgili. Bu durumun sonu nereye gidecek şimdilik hiç bir fikrim yok.

Taha Yalçıner zaten artık konuşmaya gerek yok. Belki bu ligin en iyi isimlerinden. Yapması gereken işi eksiksiz yapıyor, topu kapıyor, pasını veriyor. Takımın arkaya güvenmesinde en büyük rol oynayan isimlerden birisi. Uzun sürede Karşıyaka'da oynaması da onu oyuna çok daha iyi motive ediyor. Bu sene her Karşıyakalının sahada görmek istediği ruh halini yansıtan bir oyuncu..

Şaban bu maç çok fazla gol kaçırdı, girdiği net pozisyonları gole çevirse belki 3-4 fark atarak bu maçtan galip ayrılacaktık. Yine de Şaban bu maçlık olmasa da, diğer maçlarda güzel futboluna devam edecektir..

Ahmet Burak Solakel'i en çok beğenmeyen isim olsam da ikinci yarıda takımın en iyi isimlerinden birisi diyebilirim. Ufukhan ile çok güzel kale önünü koruyorlar. Ufukhan zaten iyiydi fakat Ahmet Buraktaki gelişme gözlerden kaçmıyor..
Kısa kısa futbol özetinden sonra gelelim tribünlere.. Yaklaşık 24 bin taraftarımıza karşı 4 bin Göztepe taraftarı vardı stadda. Her şey güzel başlamıştı, sabah olan bir kaç kovalama, Göztepelilerin karakola sığınması dışında hiç bir olay yaşanmadı. Bu olayı da açık açık buradan söylüyorum çünkü dün akşam facebook üzerinden Antep deplasman dönüşü kaza yapan otobüsümüzdeki taraftarlarımızın fotoğraflarını koyup " onları biz dövdük " diyebilecek kadar düşmüş taraftarları olan bir grubun ne olduğunu buradan söylemek istedim. Çok daha iyi bir tribün yapabilirdik. Fakat o güne bağlı olarak belirli bir kaç sorundan ötürü tribünde fazla bağıramadık. Yine de çok güzel pankart şovumuzu yaptık. Yaktıkları 30-40 meşalenin fiyatı en fazla 400-500 lira. 500 lirayı vererek yakılan meşalelerle, tribün şovu olamaz. Bu sadece uzun süredir meşale yakılmadığı için, meşaleye duyulan özlem sonucu güzel gözüken bir olay oldu. Bugün amatör liglerdeki kulüpler bile 400-500 lira bulup böyle bir şov yapabilir, bu yüzden bu kadar büyütülcek bir şey yok. Fakat 350 metrekarelik pankart yapmak, 60-70 metrelik set pankartı yapmak, 89 adet sopalı pankart yapmak, 70'den fazla büyük bayrak yaptırmak, bunların içeri sokulup, organizasyonunun organize edilmesi, ve bunların hepsini büyük bir başarıyla tamamlamak bir tribün şovudur. Bu yüzden bizim içimiz rahat, biz şovumuzu yaptık, gerçek tribüncüler tribünde kimin kazandığını söylüyorlar zaten..


Bir de tribün demişken, dünya'da bir ilk olduğumuz, dünya taraftarlarına örnek olduğumuz bir şeyi daha küçükçe açıklayayım. QR Code şeklinde kodlanmış küfürlü bir pankartı içeriye sokmak herkesin aklına gelecek iş değildir. Bu kadar yaratıcı bir Karşıyaka taraftarını şu anda tüm Dünya konuşurken bazıları malesef hala yaktıkları 35-40 meşaleyi konuşuyor. QR Code olayını 40'tan fazla yabancı basın sitesi, yerel gazetelerimiz yazdı. Bununla da gurur duyuyoruz, yine dünya taraftarlarına örnek olabilecek bir taraftar olduğumuzu herkese kanıtlamış olduk.. QR Code, sağ taraftar gördüğünüz beyaz pankart üzerindeki kodlardır. 9 dilde Oro... Göztepe yazıyor bu kodlamada..

1 yorum / sen de yaz !:

Tolga Mamikoğlu 1 Şubat 2012 15:33  

Her Yerde Tek Büyük KSK!!!

ÜST TARAFA DÖN