18 Mayıs 2013 Cumartesi

Play-Off Çeyrek Final Eşleşmesi - Fenerbahçe Ülker

Oldukça gecikmeli bir yazı oldu, bir kaç saat içersinde ilk maç için takımımız Ülker Arena'nın parkelerine çıkacak.

Öncelikle Tribün Dergi için yazdığım tüm play-off eşleşmesinin bağlantısını sunayım. İlgili yazıdan, eşleşmemizle ilgili olarak yazdıklarıma biraz daha teknik analiz ilave ederek aşağıda yer veriyorum.

Fenerbahçe Ülker - KarşıyakaFenerbahçe Ülker, bu sezonun en verimsiz takımıdır desek kimse karşı çıkmaz herhalde. Pianigiani ile yeni sistem kurmayı denediler ve bunu David Andersen, Sato, Batiste gibi yaşlı oyuncularla yaptılar. Aşı tutmadı ve Siena'da harikalar yaratan Pianigiani, sezonu bitiremeden Boğaz'daki son rakısını içmek durumunda kaldı. Ertuğrul Erdoğan benim şans verilmesi gerektiğine inandığım bir koç fakat kendisi de gidişatı değiştiremedi ve sponsor problemi yaşamış, takımı neredeyse tamamen değişmiş Beşiktaş'ın altında tamamladı Euroleague'i. Belki Türkiye Kupası'nı kazandılar fakat sezon sonunda ciddi bir revizyona gideceklerini görmek için basketbol dâhisi olmanıza gerek yok. Diğer tarafta takımımız ise harika bir sezon geçiyor. Yepyeni bir takım kurulmasına rağmen, Ufuk Sarıca kafalardaki tüm soru işaretleri sildi ve Eurochallenge'da finalde şanssız bir şekilde kaybettiler. Ligde takım, tarihinin en yüksek galibiyet sayısına ulaştı 22 maç ile ve henüz oynanacak 1 maç daha var (Erdemir karşısında aldığımız galibiyet ile sezonu 23 galibiyet ile tamamladık, bununla ilgili yazım için tıklayın).


Playoff serisine bakarsak, sert savunmasını maça yayabilen takımımıza karşı, savunmayı özellikle pota altı savunmasını kaderin ellerine bırakmış bir Fenerbahçe Ülker oldukça farklı karakterdeler. Dixon/Aminu ve Dixon/Thomas oyunlarını Fenerbahçe 3 maç boyunca nasıl savunacak en büyük soru işareti. Thomas sakatlık sebebi ile bir süredir oynamıyor, eğer formda geri dönemezse bu turu geçme konusunda ibre Fenerbahçe Ülker'e kayacaktır (Thomas Erdemir karşısında yeterli süreyi aldı ve ilk maçta da bench'ten gelerek katkı koyacağını düşünüyorum). Sato'nun Dixon'ı kitlemesi durumunda, tam randımanlı oynayan Diebler'in tehdit yaratabileceğini düşündüğümüzde bu seri oldukça sert geçecek. 1 maç kazanacağımıza eminim, ilk maçın nasıl sonlanacağına bağlı olarak da turu geçme ihtimalimiz olduğunu düşünüyorum. Fakat bu sadece sahada iki takımın formalarını giyen oyuncuların performansına değil, aynı anda hakem üniforması giyenlerin de performansına bağlı, Federasyon başkanı bağlantıları sebebi ile futbolda şampiyonluğu ezeli rakibine kaptırmış bir Fenerbahçe, basketbolda da bir sonraki turda kaptırılan futbol şampiyonluğunun intikamını alma şansı varken ilk turda erken çıkışa saptırtılmayabilir. Seri 2-1 biter ve şanslar 50-50 durumunda. Fenerbahçe Ülker'in, 2005-2006'dan sonra (yani Ülker ile birleşmesinden önceki son sene) ilk defa geçtiğimiz sene Çeyrek Final'de elendiğini ve onları eleyen Beşiktaş Milangaz'ın şampiyon olduğunu da hatırlatayım.

Rotasyon bazında bakarsak guard rotasyonunda Bo McCalebb ile Bogdanovic ikilisine karşı Dixon ve Diebler ile sahada mücadele ediyoruz. Rotasyon anlamında ise Ömer Önan, Tripkovic ve Barış Ermiş üçlüsüne karşı Can Maxim Mutaf ve Soner Şentürk var elimizde, Evren Büker de gerektiğinde 2 numaraya kayabiliyor. İlk 5 oyuncuları anlamında rakiple birebir mücadele edebilecek kalitede oyuncularımız olduğunu düşünsem de rotasyon oyuncuları anlamında rakibimiz bizden bir adım önde yer alıyor. Fakat Tripkovic'in devreye giremeden tamamladığı maçlar var, keza Barış Ermiş'in de fark yarattığı maç sayısı bir elin parmakları kadar, belli ki istikrar problemi yaşayan oyuncular. Elbet bu derinlikteki bir kadro, vites yükseltebilirse aynı anda tehlikeli olacaktır fakat, savunma anlamında özellikle Bo McCalebb'i durdurduğumuzda daha rahatlayacağımızı düşünüyorum. Bogdanovic içinse, eğer Diebler yerine, Evren veya Caner ile eşleşme yaparsak, savunma direncimizin bir kademe daha yukarda kalabileceğini düşünüyorum.

Pota altına baktığımızda ise Aminu/Thomas/Ümit Sonkol/Bora dörtlüsüne karşı Oğuz Savaş/Preldzic/Kaya Peker/David Andersen/İlkan Karaman/Mike Batiste gibi oldukça geniş bir rotasyonu var Fenerbahçe Ülker'in (nasıl olmasın 25 Milyon Euro civarında kurulan bir takım). Preldzic'in her pozisyonda oynayabildiğini düşünüp dışarda bıraksak bile, maç boyunca sahada dinç oyuncu tutabilecek bir rotasyondan bahsediyoruz. Fakat bu rotasyonda savunma anlamında playoff sertliği gösterebilecek oyuncu sayısı bana göre 2; Oğuz Savaş ve İlkan Karaman. Bu ikiliye karşı, Ümit'in hareketli oyunu, Aminu ve Thomas'ın atletik özellikleri ağır basıyor. Pota altı rotasyonu anlamında, daha avantajlıyız. Zaten ligde oynadığımız maçlarda da pota altını domine ettiğimiz maçı kazandık ve Bo McCalebb'i durduramadığımız maçı da kaybettik.

Bir diğer eşleşme de Romain Sato/Preldzic ikilisine karşı, Evren Büker/Caner Topaloğlu ikilimiz var. Yine parantez açmak istediğim bir nokta, Preldzic'in maç içersinde neredeyse her pozisyona kayması sebebi ile bu pozisyonda kullanımı limitli olacaktır. Bu eşleşme maçın savunma seyrine etki edecektir. Savunma dirençleri yüksek, hücumda kendi üzerlerine çizilen oyunlar dışında ekstra katkıları daha limitli olan oyuncular var elimizde. Kaldı ki her ne kadar Fenerbahçe Ülker'de çok fazla kendisini gösterememiş de olsa, Romain Sato, Avrupa'nın en iyi savunmacılarından biridir. Bu pozisyonda adı geçen oyuncuların sıkça ikili sıkıştırmalara yardıma gideceğini, ve farklı oyuncuları savunacağını söyleyebiliriz. O sebeple savunma anlamında bu oyuncular ne kadar devreye girerse, kendi takımlarına o kadar fazla katkı yapacaklardır. Evren ve Caner'in boş kaldığında bulduğu dış atışlar, eğer sayı ile sonuçlanırsa, bu bizim için ekstra bir katkı olur.

Yazdığım gibi, bu seri bence 2-0 bitmez...Bugün oynayacağımız ilk maç çok önemli, erteleme maçları sebebi ile yoğun bir tempodan geliyoruz, rakibimiz ise bu dönemde bildiğim kadarı ile sadece Beşiktaş ile bir hazırlık maçı yaptı ve kaybetti. Basketbolda ritmin çok önemli olduğunu düşünen birisi olarak, eğer Cumartesi erken saatte oynanan bir maçta, rakibin taraftar desteğinin de düşük olacağını hesaba katarsak, yüksek ritimde maça başlamamız ve sert savunma anlayışımızı sahaya yansıtmamız durumunda, ilk maçta beklentilere göre sürpriz bir galibiyet çıkartabiliriz. Bu sonuç bize önemli bir avantaj sağlar. Diğer taraftan ilk maçtan mutlak galibiyet de çıkartmak zorunda değiliz, rakibimiz ile aramızda sadece 1 galibiyet farkı var, o da deplasmanda kendilerine 2 sayı ile kaybettiğimiz maç. O sebeple sahaya tüm sezon görmeye alıştığımız Karşıyaka karakterini, disiplinini ve kazanma arzusunu yansıtmamız durumunda, turu geçmek için oldukça avantajlı duruma geçeriz.

Takımımızın bugüne kadar yaptıkları kolay şeyler değil. Şunun da altını çizmek istiyorum, şampiyon olduğumuz sezondan sonra sadece 1 defa playoff'ta yarı final gördük. Bu kolay kolay ulaşılabilecek bir şey değil bizim için (sadece oyuncu yapısı ile ilgili olmadığını düşündüğüm için). Fakat bu sene başta oyuncularımız ve Ufuk Hoca bize bu inancı aşıladılar. Şimdi salon ve zaman ayırt etmeksizin onların yanında olma zamanı, onların bu yolculuğunda kendilerine destek olma zamanı...

Salı günü ARENA'da görüşmek üzere..

0 yorum / sen de yaz !:

ÜST TARAFA DÖN