tag:blogger.com,1999:blog-44367381687840366782023-11-16T20:38:08.103+03:00Anlayamazsınız BlogAnlayamazsınız Böyle Büyük AşkıAnıl Kıralhttp://www.blogger.com/profile/10902304441648410242noreply@blogger.comBlogger596125tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-39710916257157219082019-07-19T15:49:00.000+03:002019-07-19T15:51:12.497+03:00Afrikalılar, Hayaller ve FutbolHepimizin hayalleri vardır. Hayal kurmadan olmaz. Yaş aldıkça o hayaller azalır ama her daim içimizde saklıdırlar. İşte bu da İstanbul'da yaşayan Afrikalıların hayali. Bir şekilde ülkemize göçmen olarak gelip yaşamlarını burada, aramızda sürdüren Afrikalıların hayali.<br />
<br />
Bu yıl 15.'si düzenlenen bir turnuvadan bahsedeceğim. Dile kolay 15. kez düzenliyorlar. Bu bile yabancı bir memlekette takdir edilesi bir çaba. Sadece Afrikalıların turnuvası. Hepsi ülkeleri için ter döküyor. Milli formalarını sırtlarına geçirseler bile tek fark İstanbul'da ve Türkiye'nin diğer şehirlerinde yaşayan Afrikalılardan oluşan, amatör ruhla toplanmış milli takımlar olarak adlandırabiliriz. Hedefleri bir Drogba, Appiah, Diagne olmak olabilir ama kaçı o noktalara gelecek zamanla göreceğiz.<br />
<br />
Önceki yıllarda Feriköy stadında olurdu diye hatırlıyorum. İstanbul'da birkaç stadda düzenlendikten sonra bu yılki adresleri Kağıthane'deki Hasbahçe Stadı. 4 grupta 16 takımdan oluşan bir tunuva ve 16 Haziran Pazar günü başladı.<br />
<br />
Grupları merak edenler için takımları yazarsak eğer;<br />
<br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;">A Grubu: Nijerya, Gambiya, Mali, Seyşeller </span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;">B Grubu: Gana, Burkina Faso, Somali, Gabon</span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;">C Grubu: Kamerun, Sierra Leone, Zambiya, Gine</span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;">D Grubu: Fildişi Sahili, Senegal, Nijer, Kongo</span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;">İletişim çağındayız ama internette maalesef bu turnuvaya ait bilgi çok az. Kendilerine ait bir twitter hesabı var ama güncel bilgi bulmak imkansıza yakın. Afrikalılar Derneği turnuvayı düzenliyor. Kayıtlı futbolcular harici biri kadroda olunca para cezası bile var. 2. kez aynı oyuncuyu bir maçta oynattıklarında ise direkt o maçtan atma kuralını bile hayata geçirebiliyorlar. Zambiya-Seyşeller yarı finalinde Seyşeller bahsettiğim kural ihlalinden dolayı maçı hükmen kaybetti ve elendi ve Zambiya finalde Senegal'in rakibi oldu. İmkansızlıklar bir yana ama bir yandan da kurallar sert bir şekilde uygulanıyor. Videoda Seyşelli futbolcuları turnuva komitesi ile tartışırken görüyoruz.</span><br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzztrTNfiJRvdPV3KBUHl69FKPn73jSvQKOpM4zcDgE6lPvhE-Wfcd4V2VvLxmqrt6ZpmlQ0I4eqGTGjwR60g' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;">Kağıthane'nin içine doğru ilerlerken taksiyle giden siyahileri, dolmuşla geleni derken her kesimden insanı gördüm. Aslında hepsinin burdaki hayatı birer hikaye. Sadece futbolcu olmak hayaliyle geleni, Avrupaya gidemeyip Türkiye'de sıkışıp kalanı, Türklerle evli olan Afrikalılar derken her profilden Afrikalı var. Tabii ki çoğu göçmen olduğu için zor şartlarda atölyelerde çalışan çok kişi var ama hangi şartta olursa olsun en büyük özellikleri yüzlerindeki o gülümseme ve futbolun rekabetinin getirdiği coşkuyla birleşince tribünde onlar için eğlence sona ermiyor.</span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;">Tabii biraz da sahadaki futboldan bahsedelim. 2 ½ maç izledim diyebilirim. Turnuvada daha çok maç takip eden arkadaşlar da aynı şeyi söyledi. Öyle harika futbol beklerseniz, sıkılıp kaçabilirsiniz. Amatör kulüplerde kendini göstermeye çalışanlardan kurulu takımlar, tabii hepsi de sadece futbolcu değil. Bizim haftada bir halı sahada oynayan halimizdeki oyuncular illa mevcut. Bu takımların maçları televizyondan izlediğimiz Şampiyonlar Ligi maçlarına benzemez. Ben Karşıyakalıyım. Sonuçta kötü futbola bağışıklık kazanmış bir takımın taraftarı olduğum için bana maçlar gayet normal geldi. Arada harika gollere denk gelebiliyorsunuz. Pırpır oyuncular diğerleri arasından sıyrılıyor. Merak ettiğim acaba en azından İstanbul'daki kulüplerin hiçbir hocası bu maçları izledi mi? Bir gün belki okuruz İstanbul'daki Afrikalılar turnuvasında oynayan x oyuncu büyük bir yıldız oldu diye. Arada videodaki gibi güzel frikik golleri atanları çıkıyor. </span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dz-kQOYJ1LB_1vm48FK7hYFQRCx9Pih7H78wMnqp38BoRg1laCDvw7T1TkXovUaJpqE2lcZmo49MjXcSaPvWA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;">Yiyecek satıcısı da Ganalı. Hatta tribünlerimizde görmeye alışık olmadığımız şıklıkta bir gün takım elbiseyle satış yapıyordu. </span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<span style="color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif;"><span style="background-color: white; font-size: 18px;">Hala turnuva bitmedi. 20 Temmuz cumartesi günü saat 16.00'da Nijerya ile Seyşeller arasında 3.'lük maçı oynanacak. Tabii Seyşeller yine diskalifiye edilmezse o maçı izleyebilirsiniz. 21 Temmuz pazar günü saat 16.00'da ise final maçı var. Senegal ile Zambiya bu yılın şampiyonu olabilmek için sahaya çıkacaklar.</span></span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;">Hafif gerginlikler olsa bile gol sevinçlerinde böyle kutlamaları 3.'lük ve şampiyonluk maçlarında göreceğinize garanti verebilirim. Unutmadan pasolig denilen illetin istenmediği, herkese açık bir turnuva.</span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dykMBScd7GIyJ3SXL5eCrR8KEN3qggs7aZ6Eovf7Ds8Buqd6fxR6_AjMeScWcFgtGZIf2bmhUmTDxbpFNbdhA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: right;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dywRhCsBAxbocS8p00TZvBwsv1pc3ugWyzhVbbGAwym6YGBiqdg_Mvcj2_Ywb1mm_5sHf7bguSOoSx27qi_ug' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span id="goog_1135685328"></span><span id="goog_1135685329"></span></div>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: "roboto" , sans-serif; font-size: 18px;"><br /></span>denizkenthttp://www.blogger.com/profile/14970046476269900986noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-11740579435323462132016-02-12T10:31:00.000+02:002016-02-12T10:31:14.267+02:00İhtiyatlı OlmalıBelki de mesleki deformasyondur, her durumda ihtiyatlı davranma isteğim...Fakat özellikle rahat alınan galibiyetlerden sonra "biz olduk" "şampiyonuz" ve benzeri havalara tribün ve camia olarak oldukça erken girdiğimiz de bilinen bir gerçek...Hoş negatif durumlarda da bu geçerli aslında, tek galibiyetle şampiyonluk kovalayan (!), tek mağlubiyetle küme düşen (!) bir takımın taraftarıyız...<br />
<br />
Basketbol takımımızın son dönem performansında ciddi bir iyileşme var...Sahada ne yaptığını çok daha fazla bilen bir ekip izliyoruz bir süredir...Bracey Wright, soru işareti ile baktığım bir transferdi, fakat çok net katkılar veriyor...Geçtiğimiz hafta sergilediği profesyonellik ise, çoğumuzun sergileyemeyeceği düzeyde...Lazeric Jones, ismini ilk duyduğumdan beri merakla beklediğim ve umutlandıran bir isim benim için. Tek korkum, bize gelene kadar NBA kontratı bekleme sevdasının sene sonunda da tekrarlanma ihtimali...Oyun kurucu pozisyonunda çok fazla değişikliklere gidilmesi taraftarı değilim...Koçun sahadaki beyni olma görevi, teknik kapasite ve kabiliyetin çok daha ötesinde mental bir güç ve çok iyi bir uyum gerektiriyor, o sebeple bu özelliklere sahip bir oyuncu her transfer döneminde bulunamayabilir (bknz.Joe Ragland).<br />
<br />
Son dönemde iyileşen performansımıza biraz dikkatli bakınca, şampiyonluk havasına girmek için henüz erken olduğunu düşünüyorum...Bir defa şunu not alalım, bizim takımımız Euroleague'de mücadele etmek için kuruldu, ve bu mücadelede iki hedef maçı kaybederek (ARENA'daki Zalgris Kaunas ve Panathinaikos maçları) bu amacımızdan uzaklaştık. Bir alt seviye olan Eurocup'ta Top16'da bulunmamız zaten beklenmeli, son iki sezonda Euroleague'den elenen takımların Top16'da olma durumu 56%'lik bir gerçekleşme. Peki Top16'ya nasıl kaldık diye bakarsak, farklı kazandığımız Trabzonspor ve Reggio Emilia maçları sayesinde Top16'ya attık kendimizi. Trabzonspor maçında, rakibin en önemli oyuncusu Dwight Hardy'nin maçın başında sakatlanması (Eurocup ortalaması 31.5 dakika, 14.8 sayı ve 3.3 asist, takımının sahada en fazla kalan oyuncusu, en skoreri ve en iyi ikinci asist yapan oyuncusu) ve sadece 3 dakika oynaması, rakibin maç içerisinde bu soruna bir çözüm bulamaması maçın bizim açımızdan rahat geçmesini sağlamıştı. Bu arada aynı Trabzonspor'un ligimizde 17 maça 7 galibiyetle 12.sırada kendisine yer bulabildiğini de hatırlatayım.<br />
<br />
Bu hafta oynadığımız Reggio Emilia maçında ise, rakip 9 kişi ile İzmir'e geldi, 8 kişi parkeye çıktı, çift haneli süre alan oyuncu sayısı 6. Ahmet Kandemir'li kadromuz ve öncesine oldukça benzeyen bir yapı. Bize karşı sahaya çıkan 8 oyuncunun, bizim maçımız dahil Eurocup ortalama süresi 16.2 dakika. Bizim maçımızı çıkartırsak bu rakam daha da düşük çıkacaktır. Rakipte olmayan oyuncular, Aradori, Lavrinovic, Veremenko, Kaukenas ve Stefano Gentile idi. Bu 5 oyuncunun ortalamaları şu şekilde, 21.7 dakika, 9.8 sayı, 2.9 rebound ve 1.9 asist. İtalya Ligi'nde lider durumda bulunan Reggio Emilia, bu sakatlarla uzun süre o pozisyonunu koruyamayacak gibi duruyor.<br />
<br />
Sezon ortasına doğru ritm tuttuğumuz doğru, motivasyon ve mental güç açısından farklı kazanılan maçların önemi de çok büyük, aynı şekilde alınan seri galibiyetlerin de. Lig'de 4 maçtır yenilmiyoruz ve büyük ihtimalle seri 6 maça kadar uzayacak rahatlıkla. Bu seride yendiğimiz takımlara baktığımızda; ligde ilk senesini geçiren playoff potasındaki Büyükçekmece Basket, küme düşme potasındaki Yeşil Giresun, ligin açılış maçında deplasmanda farklı yendiğimiz şu anda playoff'un dışında kalmış Beşiktaş, küme düşme potasındaki Türk Telekom. Bu hafta lig sonuncusu İstanbul BŞB'yi ARENA'da ağırlıyoruz, akabinde sakatlıktan dönen Hardy'nin eline bakan playoff dışında kalmış Trabzonspor'a gidiyoruz.<br />
<br />
Evet, takım ritm buluyor ve yüzler tekrar gülüyor (bence çok önemli). Gerçek anlamda "takım" olma yolunda bazı adımların atılmış olduğu da tribünden belli oluyor. Reggio Emilia maçındaki bilet fiyatları ile taraftara da göz kırpıldı (sanırım Barcelona ve Panathinaikos maçlarından sonraki en iyi taraftardı ARENA'daki) ve umarım Galatasaray eşleşmesinde de benzer bir yaklaşım benimsenir. Fakat ritmimizi bulurken biraz şanslıydık (Eurocup maçları) ve fikstür de bizim yanımızdaydı (lig maçları). O sebeple mücadele anlamında sahada bir kademe daha fazlasını görmemiz gerekiyor, Reggio Emilia maçında farkı kapatmışlardı. Girişte dediğim gibi belki mesleki deformasyon sebebi ile biraz fazla ihtiyatlı davranıyorumdur. Fakat genel anlamda ayaklarımızın yere biraz daha fazla basması daha doğru olacaktır görüşündeyim.<br />
<br />
<br />
Erinç AtillaErinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-30130723345294569352016-01-29T12:40:00.000+02:002016-01-29T12:40:09.416+02:00İki Tarih27 Kasım 2015...Joe Ragland'ın formamızla son defa parkeye çıktığı tarih...<br />
27 Ocak 2016...Lazeric Jones'un formamızla ilk defa parkeye çıktığı tarih...<br />
<br />
Bu iki tarih arasında oynadığımız 8 lig maçında 4 mağlubiyet, 3 Euroleague maçında 2 mağlubiyet, 3 Eurocup maçında 2 mağlubiyet alarak, toplamda 14 maçta 6 mağlubiyet aldık...<br />
<br />
Avrupa maçlarını kenara bırakalım, lig ortalamamız bu dönemde 50% galibiyet yüzdesi...86-87 sezonundan sonra şampiyon olduğumuz 2014-2015 sezonu dahil 28 senelik ortalamamıza eşit...50%'in altındaki son senemiz 2008-2009 sezonu...<br />
<br />
<br />
Erinç AtillaErinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-10308559112399889452015-12-30T19:12:00.000+02:002015-12-30T19:12:06.577+02:00Kongre YorumlarıÖncelikle şunu söyleyeyim, dün yapılan kongreye sadece havayı koklamak ve görüşemediğim arkadaşlarımla görüşmek maksadıyla gittim. Oy kullanma gibi bir düşüncem yoktu, ve kullanmadım da. Gözlemlediğim kadarı ile, 6 sandık olması, oy verme işlemlerinin hızlı olmasını sağlamış. Daha önceki kongrelerde gece geç saatlere kadar başlayamıyorduk oy vermeye, burda aynı saatlerde sandıklar kapanmıştı bile. Daha dostane ve daha düzenli bir kongre oldu kesinlikle. Bu yönde adımlar atmış olmamız sevindirici, umarım kongre sürecimizin iyileşmesi devam eder.<br />
<br />
Gelelim sonuçlara;<br />
<br />
<b><u>Sandık 1</u></b><br />
<b>Fatih Diniz:</b>52<br />
<b>Mutlu Altuğ:</b>50<br />
<br />
<b><u>Sandık 2</u></b><br />
<b>Fatih Diniz:</b>53<br />
<b>Mutlu Altuğ:</b>43<br />
<br />
<b><u>Sandık 3</u></b><br />
<b>Fatih Diniz:</b>47<br />
<b>Mutlu Altuğ:</b>35<br />
<br />
<b><u>Sandık 4</u></b><br />
<b>Fatih Diniz:</b>82<br />
<b>Mutlu Altuğ:</b>56<br />
<br />
<b><u>Sandık 5</u></b><br />
<b>Fatih Diniz:</b>66<br />
<b>Mutlu Altuğ:</b>75<br />
<br />
<b><u>Sandık 6</u></b><br />
<b>Fatih Diniz:</b>62<br />
<b>Mutlu Altuğ:</b>97<br />
<br />
Şimdi bu sonuçların bana söyledikleri başlıklar şu şekilde;<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Son bir kaç seçimdir çıkartılan "xxx adet çakma oy var" söylentisi tamamen çökmüştür, bu seçim için konuşulan rakam 400 blok oy yaratıldığı yönündeydi Mutlu Altuğ için, toplam geçerli oy rakamı 718, önceki seçimlerle paralel.</li>
<li>Son iki sandığın daha sonradan üye yapılan kişilerden oluştuğu ve bu kişilerin ağır bir şekilde Mutlu Altuğ için oy verdiği açık. Tribünde ve daha önceki seçimlerde görmediğimiz bu insanların kimlerin referansı ile üye yapıldığı araştırılmalı ve açıklanmalı. Açıkçası hiç bir şekilde "blok oy yaratımına" imkan verilmemesi gerekir, ve elbet kongre üye sayısının arttırılması da hedeflerimiz arasında. Birbiriyle çakışan bu iki durum için gerekli birimlerin (Divan Kurulu mudur, Sicil Kurulu mudur bilmiyorum) insitayif alması gerekiyor.</li>
<li>3 ve 4 numaralı sandıklarda Taraftar Derneği'nden üyelerin çok olduğunu biliyoruz. Taraftar, daha önceki açıklamalarında olduğu gibi açık bir şekilde Fatih Diniz'i desteklemiştir.</li>
<li>Daha eski üyelerin olduğu ilk iki sandıkta ise, daha önce 2 seçim kaybetmiş Mutlu Altuğ'un, çok uzun süreler görev almış, iki dönem başkanlık yapmış Fatih Diniz'in çok arkasında yer almamış olması, Fatih Diniz için iyi analiz edilmesi gereken bir gerçek. Başkan adayları konuşma yaparken orada değildim fakat bu sonuçların bir sebebi listesindeki isimler olabilirken (Galatasaray tribününden fotoğraf koyan birisinin bizim yönetim kurulumuzda ne işi olabilir), söylemleri ve ortaya koyduğu kısa vadeli hedefleri de olabilir, Demek ki camianın eskileri, bunları çok beğenmemiş ki, nispeten ortada bir duruş sergilemişler.</li>
</ul>
<br />
<br />
Dün akşam twitter hesabımdan yazdığım hızlı yorumda, geçerli oy rakamının 800 civarında olması durumunda farkın 50'den az olacağını yazmıştım ve Taraftar Derneği'nin üyeleri ile dışardan üye olanların farkının sonucu etkileyeceğini. Bu iki yorumum da kendisini kanıtlamış oldu.<br />
<br />
Bir sonraki kongreye kadar kritik bir viraj var; futbol takımının ligde kalması, kaynak yaratan Erdal Acar ile bağların güçlendirilmesi ve resmi bir zemine dayalı ilişki oluşturulması, başta stad olmak üzere tesisleşme, basketbol takımı için takviye yapılması adına kaynak bulunması ve en az bunların toplamı kadar önemli olan camiadaki bölünmüşlüğün ortadan kaldırılması. Son 10 yılda ne yazık ki ülke olarak çok kutuplaştık. Yaşadığımız ülkenin bir parçası olarak da bunu camia içerisinde, uzun aradan sonra yapılan ilk alternatifli seçim olan Cihan Büyükoral ile Azat Yeşil'in yarıştığı seçimden beri yaşıyoruz. Bir gün öncesine kadar birbirine saygı duyan insanlar, birbirlerinden nefret eder oldu, birbirlerinin arkasından konuşur oldu, birbirlerini görmezden gelir oldu...Biz düşündüğümüzün aksine çok geniş bir camia değiliz, bizbizeyiz...O sebeple kırgınlıkların ve bölünmüşlüklerin son bulması, "saha dışı" faktörü olarak kulubümüz için çok önemli olacaktır...Bu iş için Fatih Diniz benim gözlemlediğim en doğru isimdir, ve hiç da sakin olmayacak olan ajandasında umarım zaman ve kaynak ayırabiliyor olur bu konuya...<br />
<br />
Seçilen yönetim ekibine sonsuz başarılar...<br />
<br />
<br />
Erinç Atilla<br />
<br />Erinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-3222153163280241452015-12-19T19:12:00.000+02:002015-12-19T19:12:00.139+02:00Hayallerimiz Vardı...<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0cm;">
<span style="font-family: inherit, serif;">Elbet bahsedeceğim, Ufuk Hoca sayesinde yaşadığımız hayallerimiz
değil...Biraz daha makro boyutta...</span><o:p></o:p></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-family: inherit, serif;">Bugün 19.12, Dünya
Karşıyakalılar Günü...Belki daha coşkulu bir yazı yazmak gerekirdi fakat, hazır
kongreye de gidiyorken biraz daha gerçekçi yazmak istedim...</span><o:p></o:p></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-family: inherit, serif;"><a href="http://www.hurriyet.com.tr/yazdi-cizdi-parayi-verdi-yine-olmadi-19606781" target="_blank">Link</a>teki yazıyı dikkatli okuyun...Yazının tarihi 5 Ocak
2012...Son maçta kümede kaldığımız sezonun ortası...Yazının ana konusu, Selçuk
Yaşar'ın 2004 yılında dönemin kulüp başkanı Levent Aziz Güngil'e verdiği
"Karşıyaka...Yıl 2012...Süper Spor Kulünü" başlıklı çalışma...Bir
bakıma vizyon paylaşımı...Neler yazmış Selçuk Yaşar o belgede;</span><o:p></o:p></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
</div>
<ul>
<li><span style="background-color: white;">10 branşta
faaliyet.- </span><b>2012'de de yoktu, bugün de yok</b></li>
<li><span style="background-color: white;">En az 3 branşta şampiyonluluğa oynanması. - </span><b>2012'de yoktu,
bugün elimizde sadece basketbol takımımız var</b></li>
<li><span style="background-color: white;">Çiğli Selçuk Yaşar Kampüsü. - </span><b>2012'de de yoktu, bugün de yok</b></li>
<li><span style="background-color: white;">Yamanlar Futbol Kampüsü. - </span><b>2012'de de yoktu, bugün de yok</b></li>
<li><span style="background-color: white;">Marina ve Yelken Tesisleri. - </span><b>2012'de de yoktu, bugün de yok</b></li>
<li><span style="background-color: white;">Bostanlı Plajları. - </span><b>2012'de de yoktu, bugün de yok</b></li>
<li><span style="background-color: white;">Lokal ve Tenis Tesisleri. - </span><b>2012'de de yoktu, bugün de yok</b></li>
<li><span style="background-color: white;">Bostanlı Yüzme Havuzu. - </span><b>2012'de de yoktu, bugün de yok</b></li>
<li><span style="background-color: white;">Mavişehirde’de 20 bin kişilik stat. - </span><b>2012'de de yoktu, bugün de yok</b></li>
<li><span style="background-color: white;">Mavişehir’de 5 bin kişilik salon.- </span><b>Universiade ve Ahmet Priştina sağolsun var.</b></li>
<li><span style="background-color: white;">Yalı Tesisleri’nin tapusunun alınması. - </span><b>Tapuyu geçtim, tesisler yıkıldı, stad
olduktan sonraki hukuki durum muallakta.</b></li>
<li><span style="background-color: white;">KSK Tv. - </span><b>Bu isme sahip facebook hesabı dışında bir şey yok.</b></li>
<li><span style="background-color: white;">Borsada halka arz. - </span><b>2012'de de yoktu, bugün de yok</b></li>
<li><span style="background-color: white;">KSK Heykeli. - </span><b>2012'de de yoktu, bugün de yok, ama Cevat Durak sağolsun
pelikanlar var.</b></li>
<li><span style="background-color: white;">Ülke çapında mağazalar. - </span><b>Kısmen var diyebiliriz, online satış yapan KSK Store
mevcut.</b></li>
<li><span style="background-color: white;">Asım Ligleri’nin başlatılması. </span><b>2012'de de yoktu, bugün de yok</b></li>
</ul>
<o:p></o:p><br />
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0cm;">
<o:p></o:p></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="background: white; font-family: inherit, serif;">Kısacası
TÜSİAD'ın kurucularından, ülkemizin önemli işadamlarından Selçuk Yaşar'ın
2004'te koyduğu vizyon hedeflerinden, 2012'de de sınıfta kalmıştık, 2015'te de
değişen bir şey yok...Bu istikrarda(!) emeği geçenlere teşekkürler...Bakalım önümüzdeki 11 seneyi, 2004'te konuşulanların kaç tanesini hayata geçirerek yaşayacağız...</span><o:p></o:p></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="background: white; font-family: inherit, serif;">Erinç Atilla</span></div>
Erinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-12095172069431339982015-12-17T16:12:00.000+02:002015-12-17T16:12:52.203+02:00Eurocup'a DönüşYarın oynayacağımız Stelmet Gora maçı ile beraber Euroleague'e veda edip, geçtiğimiz sezon Çeyrek Final'de Gran Canaria'ya elendiğimiz Eurocup'ın yolunu tutuyor olacağız. Şanslıyız ki, Ufuk Hoca'nın da bahsettiği uyum sorunu yaşamamız sebebi ile oyuncu değişikliğine giderken, Eurocup maçları 5 Ocak'ta başlıyor olacak.<br />
<br />
Stemlet Gora maçı her ne kadar Euroleague maçı olsa da, aslında iki Eurocup takımı arasında geçiyor olacak. Zaten geçtiğimiz sezon da Eurocup'ta rakibimiz olarak karşımıza çıkmışlardı. Her ne kadar her iki takım da Eurocup'a gidiyor olsa, maçın sonucu grup sıralamasını bildireceğinden oldukça önemli olacak. Nedenini kısaca şöyle anlatayım.<br />
<br />
Eğer Euroleague grubumuzu beşinci olarak bitirirsek, Eurocup'ta K Grubu'na düşüyor olacağız, Rakiplerimiz; Dolomiti Energia Trento, Grissin Bon Reggio Emilia ve Trabzonspor.Bu üç takım da Eurocup takımı olduğu gibi, Dolomiti Energia Trento ilk turda 7 galibiyet, 3 mağlubiyet, Grissin Bon Reggio Emilia 6 galibiyet 4 mağlubiyet, Trabzonspor ise 5 galibiyet 5 mağlubiyet aldılar. Bu takımlar arasında kadrosu ile bir adım önde olan takım Reggio Emilia. Aradori ve Lavrinovic fark yaratan oyuncular olarak göze çarpıyor. Bu ikiliye destek olan bir diğer oyuncu da Amedeo Della Valle. Energia Trento'ya baktığımızda Avrupa çapında göze çarpan herhangi bir oyuncusu yok. Trabzonspor ise zaten bildiğimiz tanıdığımız bir ekip. Her iki İtalyan ekip ligde 8 galibiyet 3 mağlubiyet almış durumdalar, Trabzonspor'un da ligde 4 galibiyet 6 mağlubiyeti bulunuyor.<br />
<br />
Eğer son Euroleague maçımızı da kaybedip grup sonuncusu olursak, Eurocup'ta L Grubu'na düşüyor olacağız. Rakiplerimiz; Zenit St.Petersburg, MHP Riesen, Umana Reyer Venice. Daha önce de rakip olduğumuz St.Petersburg o günlerdeki gücünde olmasa da ilk turda 8 galibiyet 2 mağlubiyet aldılar. Eski oyuncumuz Ryan Toolson'a Kanadalı uzun Kyle Landry eşlik ediyor. MHP Riesen Alman Ligi'de 9 galibiyet 2 mağlubiyetle ikinci sırada ve Eurocup ilk turunda da 7 galibiyet 3 mağlubiyetleri var. Kadrolarında Mustafa Shakur, Rocky Tryce ve Jon Brockman öne çıkan oyuncuları. Son takım olan Umana Reyer Venice, turistik destinasyon Venedik'in takımı, İtalyan Ligi'nde 6 galibiyet 5 mağlubiyetleri bulunuyor ve ilk turda 4 galibiyet 6 mağlubiyet almalarına rağmen bir üst tura çıkmayı başarmışlar. PAO'dan aldıkları Michael Bramos ile beraber takımın yükünü çeken oyuncular Philip Goss ve Jeff Viggiano.<br />
<br />
Görüldüğü gibi bu iki gruptaki takımlar da bizim için çok ciddi tehdit oluşturmuyor, özellikle ilk 2 takımın gruptan çıktığı sistemde. Fakat asıl fark bir sonraki tur yani 8li Finaller'de ortaya çıkıyor. K Grubu'ndan devam etmemiz durumunda rakibimiz N Grubu'ndan olacak; Galatasaray Odeabank, Dinamo Sassari, CAI Zaragoza, Szolnoki Olaj. L Grubu'ndan devam edersek rakibimiz M Grubu'ndan Unics Kazan, Union Olimpija, Nizhny Novgorod ve Euroleage D Grubu 5. takımı olacak, Maccabi Tel Aviv veya Darüşşafaka.Potansiyel rakiplerimizden biri Euroleague takımı olacak, diğeri Euroleague seviyesinde kadrsou olan Unics Kazan, bir başkası da Avrupa'da ekol takımlardan Union Olimpija. Galatasaray'ın Eurocup şampiyonluğunu çok istediğini ve bunun için ciddi bir kadroya sahip olduklarını biliyoruz. Sassari bizim geçtiğimiz yoldan geçiyor, yaşadıkları şampiyonluk sonrası tamamen değişen takımları ile beraber Euroleague'de 9 haftanın sonunda galibiyeti olmadan Eurocup'a devam ediyorlar. Bir diğer ihtimal Szolnoki Olaj ise Eurocup ilk turlarında 4 galibiyet alarak bir üst tura çıkan şanslı ekiplerden. O gruptaki tek sırıtan takım CAI Zaragoza, zaten onların da bize rakip olma şansları yok denecek kadar az.<br />
<br />
8li Finaller'de daha kolay bir yol istiyorsak, Mutlak surette K grubunda yer almalıyız. Bunun için de yarın akşam (18 Aralık) oynayacağımız maç oldukça önemli bir hal alıyor...Deplasmanda olması bizim için dezavantaj olacak olsa da, son haftalardaki yükselen grafiğimiz umut veriyor. Umarım, Polonya deplasmanında galibiyetle dönüyor oluruz.<br />
<br />
<br />
Erinç AtillaErinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-19255008529704831032015-11-30T22:40:00.000+02:002015-11-30T22:40:27.272+02:00ProblemlerAslında 3 parçalı bir yazı olacaktı, fakat gerek kulübün içine girdiği kongre süreci, gerekse de Denizlispor maçı sonrası yaşanılanları göz önüne alınca, daha özet bir yazı çıkabileceğine inandım...<br />
<br />
Yazı tamamen basketbol üzerine...3 etapta ele alacaktım; yönetim, beklentiler ve eleştiriler, takım...Şimdi özet olarak başlayalım...<br />
<br />
Yönetim tarafında, aslında Türkiye Kupası'nı kazandığımız sezon şube başkanı olan Tamer Ustaoğlu göreve gelince çok büyük bir değişiklik beklenmiyordu...Özellikle Euroleage katılımı gibi oldukça zorlu bir işten yeni göreve gelmiş olmalarına rağmen başarıyla çıktılar...Fakat akabinde kombinelere yapılan fahiş zam, ve daha dar gelirli kesime hitap eden kombine düzenlemesine gidilememesi ilk eleştirileri başlattı. Sezon başlar başlamaz ARENA'yı bölen demir tel uygulaması, hem hiç bir amaca hitap etmedi hem de taraftar için daha da sevimsizleştirdi bu kararı alanları...ARENA'da alt taraf kombineli, üst taraf kombinesiz şeklinde bir uygulama bildiğim kadarı ile resmi olarak duyurulmadı fakat uygulamada var. Peki ne kadar geçerli ? Açıkçası, hiç uygulanmıyor diyebilirim. İsteyen istediği yerde maçını izliyor. Madem sıkı kombine kontrolü ile, kombine sahiplerine taahhüd edilen "herkes yerinde izleyecek maçını" sözü yerine getirilemiyor, o zaman ne gerek var sevimsiz tellere ? Bağlı bir konu olarak da, hadi ben Atatürk Kapalı'da dumanaltı maçlarda sevdim Karşıyaka'yı, akmayan muslukları olan tuvaletler, 3 kişinin 1 koltukta izlediği maçlar...Bunlar benim için çok önemli değil. Fakat "NBA salonu atmosferi" yaratma güdüsü ile hitap edilen kesin için bunlar büyük problem ve, giderek müşterileştirilmeye çalışan taraftar, müşteri olarak ödediği paranın karşılığını sorgulamaya başlamadı henüz.Yönetime karşı eleştiriler bu eksende giderken, Barselona deplasmanı öncesinde yapılan bilet açıklaması, kendilerine hiç de yardımcı olmadı. Bir defa, 2 sene yönetimde görev almış birisi olarak, o 100-150 bilet için ne zaman kim tarafından ne şekilde talep toplandı haberim olmadı. Kendimi geçtim, VIP kombinesi olan, hem de en pahalı bölümden, arkadaşımın da haberi olmadı. Peki kimin haberi oldu ? Yönetim bu soruyu şeffaf bir şekilde açıklayacağı yerde, herkesi "temkinli" olmaya davet ederken, kimsenin gidemediği OAKA deplasmanına 400 kişi giden taraftarının, Palau Blaugrana'da 800 kişi olacağını tahmin etmemişti belli ki. Volkan Özsökmen'in çabaları olmasa, salonun farklı köşelerinde takip edilecek bir deplasman maçı olacaktı. Son yapılan açıklama ile, taraftara "bedava bilet bitti" diye hitap edilmesi ise büyük bir talihsizlik, zira taraftar bedava bilet istemediği gibi, kendi cebinden, zamanından ayırarak harcadığı emek ile maçları görsel şölene döndürmekle meşgul, en güzel örnek Panathinaikos maç. Bu süreçte One Team projesi ayakta alkışlanacak bir girişim olarak portföyümüzde yer alıyor. Omurilik felçi hastalığına farkındalık yaratmak adına Redbull Wings For Life yarışına katılım sağlanıyor olması, yarışın ilk defa İzmir'de 8 Mayıs'ta yapılması ile birleşince oldukça önemli bir anlam ifade ediyor.<br />
<br />
İkinci bölüm beklentiler ve eleştiriler üzerine. Öncelikle herkesin eleştiri yapmadan önce fark etmesi gereken bir gerçek var, takımımız ilk defa Euroleague'de mücadele ediyor ve karşılaştırma yaparken geçen seneyi baz alıyoruz. Sene başında DJ Strawberry'nin ve Palacios'un eve yollandığı sezonu. Takımın iki ilk 5 guardının 3 senedir beraber oynamasına rağmen, ritimlerinin oturması için Aralık'ı beklediğmiz sezonu. Geçen seneki başarıların iki temeli vardı benim gözümde; 3 senelik oluşum (Ufuk Sarıca-Dixon-Diebler) ve yarı-final serisi ile beraber oyuncuların performansının çok üst seviyelere çıkması. O sebeple bu seneki takımı eleştirirken, geçen seneyi benchmark almanın adil olmadığını düşünüyorum. Bir diğer konu da, her dönem bulunan "eleştirecek birşey bulsak da eleştirsek" bakış açısı. Artık bu bakış açısının hiç bir fayda getirmediğini görmemiz gerekir. Çoğunluğumuz uzun zamandır camianın içerisinde yer alıyor, şubenin, ana yönetimin limitasyonlarını gayet iyi biliyor. "Sponsor adam gibi sponsorluk yapsın versin 10 Milyon Euro" diyenler, "Kimsenin ayağına gitmem" diyen başkanımızın Yaşar Holding'e koşarak gittiğini unutuyor..."Ucuz bilet" talep edenler, şubenin önemli gelirinin bilet geliri olduğunu atlıyor...Saymaya devam etsek ederiz...Bu bakış açısının acilen değişmesi ve yapıcı eleştirilerin, boş eleştirilere ağır basması gerekiyor...<br />
<br />
Son bölümde kısaca takıma bakalım. Takımda ciddi değişiklikler oldu, bir defa herkes kabul edecektir, basketbolda gard'ın kadar konuşursun...Biz hem oyun kurucu hem de skorer gardımızı kaybettik. Yetmedi, son dönem performansı ile belki de şampiyon olmamızda en önemli katkıyı yapmış DJ Strawberry'i kaybettik. Hepsini de gayet geçerli Euroleague takımlarına, ve hepsi de şu ana kadar iyi performans sergiliyorlar. Üzerine altyapı ürünümüz Egemen'den beklenen çıkışı bu yaz sezonunda da göremedik. Bir takım için yeterince ciddi zorluklarken, Euroleague sahnesine çıkacak olmamız, biraz daha garanti görünen tercihlere itti bizi, takıma katılan oyuncular hep Euroleague seviyesinde oynamış oyuncular.Sezona flaş Barcelona galibiyeti ile başlayınca da beklentiler çok hızlı yükseldi. Fakat takımda şöyle bir sorun vardı, Pınar Cup'tan beri Ragland mutsuz gözüküyordu. Alışma dönemi dendi büyük ihtimalle, ve bugüne geldik. ARENA'da kaybettiğimiz Panathinaikos maçı sonrasında kendisi kadro dışı kaldı. Sebepleri nelerdir bilmiyorum, fakat doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Benim sebebim, kendisinden beklenen liderliği gösterememiş olmasıdır. Bir oyuncu kötü performans sergileyebilir, beklentileri karşılamayabilir. Bu tip konular zaman içerisinde hallolur, fakat Panathinakios karşısındaki kısa sürede sergilediği savruk oyun, üzerine disiplinsiz davranışlar, Ufuk Hoca'nın kendisinden beklediklerine taban tabana zıt, bu çok net. Kötü oyuncuya tahammül edebilirsiniz, fakat kötü bir lider sizi batırır. Benzer verimlilik problemi Palacios ve Josh Carter'da da var. Hatta Josh'taki problem çok daha enteresan boyuttu, Euroleague'de verimliliği yok, garbage time oyuncuları ile yarışıyor, tablonun diplerinde. Bu durum belki de bize Top16'ya malolacak, fakat Ufuk Hoca hala daha kendisine Uşak Sportif karşısında yer veriyorsa ve de önemli süreler tanıyarak, belki de bilmediğimiz bir gerçek vardır. Bildiklerimizle bakarsak, elbet takımdan ilk gitmesi gerekecek isim kendisi olmalı. Beni hayal kırıklığına uğratan son isim de Palacios. Geçen seneye de tutuk başlamıştı, fakat sonradan ritmini bulmuştu. İlk defa Uşak Sportif karşısında kendisini hırslı görüyorum, umarım böyle devam eder. Bir parantezi Muhammed hak ediyor, altyapıdayken çok fazla dikkat çekmeyen bir oyuncu olmasına rağmen, son Panathinaikos maçında maça ortak olmamızı sağlayan oyuncuların başındaydı, Uşak Sportif karşısında da faul problemi yaşasa da verimli oynadı. Umarım çalışmaya bıkıp usanmadan devam eder. Euroleague'deki performansımız belki üzüyor bizleri fakat unutulmaması gereken bir gerçek, Euroleague'de maç kaybetmek için önce Euroleague'de oynamak gerekir. Ayrıca, zirvede kalmak, oraya ulaşmaktan daha zordur çünkü sizi alaşağı etmek isteyen rakipleriniz vardır. Bizim de başımıza bu geliyor, Öncelikle takımları geçen sene harikalar yaratan Karşıyaka'yı yenmek istiyor. Bu da yetmedi, 16 maçta tek mağlubiyet almış Barcelona'yı tüm Avrupa'nın gözü önünde yendik, bu da ünümüze ün kattı. Elbet, rakiplerimizin daha da bilenmesini sağladı. O sebeple takımda aslında var olmayan bir performans düşüklüğü varmış gibi de gözüküyor ve bu tamamen rakiplerin ekstra motivasyona sahip olmasından kaynaklı. Eminim zaman içinde, uyumun da oturması ile beraber, Ufuk Hoca da istediği takviyeleri yapabilirse, mücadele gücümüzde çok ciddi bir artış göreceğiz. Bunun katalizatörü belki geçen seneki gibi yabancılar olmayacak, ama Soner gibi, Muhammed gibi, Kenan gibi genç oyunculardan gelecek.<br />
<br />
Kongreye giderken, umarım tüm camiayı birleştirecek, kırgınlıkları ortadan kaldıracak bir isim başkan seçilir ve bu anlayışla beraber basketbol şubede yapılacak küçük rötuşlarla, harikalar yaratmaya devam ederiz...Bu noktada tek üzüntüm, kongre tarihine daha 1 ay var olması...<br />
<br />
<br />
Erinç AtillaErinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-25449350316095108692014-09-30T14:32:00.000+03:002015-11-29T15:29:37.623+02:00Eurocup 2014/2015 Normal Sezon Grubumuz, Fikstür ve Yarışma Formatı<span style="font-family: inherit;">Bu sene biraz geriden gelebildim yazmak için...O sebeple tüm bilgileri tek yazıda toplamak istedim...</span><br />
<span style="font-family: inherit;"></span><br />
<span style="font-family: inherit;">Dün yapılan kura çekimleri sonucunda, ikinci torbadan (Türkiye torbası da diyebiliriz) katılan takımımızın grubu belli oldu. Normal sezonda mücadele edeceğimiz grubumuz aşağıdaki gibi;</span><br />
<span style="font-family: inherit;"></span><br />
<strong><u><span style="font-family: inherit;">F Grubu</span></u></strong><br />
<span style="font-family: inherit;">KK Buducnost Voli Podgorica- Karadağ</span><br />
<span style="font-family: inherit;">Pınar Karşıyaka - Türkiye</span><br />
<span style="font-family: inherit;">Lokomotiv Kuban - Rusya</span><br />
<span style="font-family: inherit;">PAOK Thessaloniki - Yunanistan</span><br />
<span style="font-family: inherit;">Stelmet Zielona Gora - Polonya</span><br />
<span style="font-family: inherit;">BK Ventspils - Letonya</span><br />
<span style="font-family: inherit;"></span><br />
<span style="font-family: inherit;">Kısa kısa yorumumu paylaşayım;</span><br />
<span style="font-family: inherit;"></span><br />
<span id="yui_3_16_0_1_1412073854305_7822" style="font-family: inherit;">KK Buducnost Voli Podgorica- Pınar Cup'ta izlediğimiz bir takım fakat özellikle bizimle olan maçtaki kadar kötü bir performans sergileyeceklerini düşünmüyorum. Kadro olarak fena olmayan oyunculara sahipler başta Capin ve Sehovic olarak. Deplasmanda zorlanabileceğimizi düşünsem de, yine de galibiyet ile döneceğimize inanıyorum.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"></span><br />
<span id="yui_3_16_0_1_1412073854305_8326" style="font-family: inherit;">Lokomotiv Kuban - Grubumuzun diğer yeşil-kırmızı ekibi...Eurocup'ın takımı değiller, açıkçası rahat bir şekilde kendilerini Final4'da bulacaklardır.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"></span><br />
<span id="yui_3_16_0_1_1412073854305_7817" style="font-family: inherit;">PAOK Thessaloniki - Neredeyse baştan aşağıya yeniden kurulan bir ekip. Yıllardır finansal anlamda rahat günlerden uzakta olmalarının bedelini, geçtiğimiz sezon yarı finalde PAO'ya elenen takımı koruyamayarak ödediler. Belki bugüne kadar en çok eleştiri aldığımız konu olan pota altı rotasyonu konusunda bizimle paralel durumdalar, ciddi bir uzun oyuncuya sahip değiller (ki ben aldığımız eleştirilerin de çok hakkaniyetli olduğuna inanmıyorum). Kağıt üzerinde, deplasmanda dahi zorlanmıyor olmamız gerekiyor, fakat iç saha avantajları bilinen bir gerçek. Geçen sezon deplasmanda kağıt üzerinde bizden kötü takımlara kaybetmiştik ve bunun bedelini ödemiştik, bu sene bu lüksümüzü ancak ve ancak Selanik deplasmanında kullanabiliriz gibi duruyor.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"></span><br />
<span id="yui_3_16_0_1_1412073854305_8323" style="font-family: inherit;">Stelmet Zielona Gora - Fena sayılmayacak bir kadroları var, fakat Polonya basketbolu olarak, oturmuş bir ekollerinin olmaması, aynı kadroda Steven Burtt ve Hosley'i toplayarak, biraz "başına buyruk" bir imaj çiziyorlar. Tempolu basketbol oynayacaklarını düşünerek, iki galibiyet almanın kilidinin set hücumlarına dönmek ve tempoyu düşürmek olacağına inanıyorum.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"></span><br />
<span style="font-family: inherit;"></span><br />
<div style="background-color: transparent; color: black; font-family: HelveticaNeue, Helvetica Neue, Helvetica, Arial, Lucida Grande, sans-serif; font-size: 16px; font-style: normal;">
<span id="yui_3_16_0_1_1412073854305_8320" style="font-family: inherit;">BK Ventspils - Öyle ya da böyle geçen senenin Letonya şampiyonu bir ekip. Eski oyuncumuz Chatman'ı tekrar ARENA'da izlememizi sağlayacaklar. Pota altı oyuncuları Meiers'e dikkatli olmakta fayda var. Pınar Cup'ta izlediğim, geçtiğimiz seneye göre bir nebze daha yıpratıcı savunmamızla işi bitireceğimize inanıyorum.</span></div>
<span style="font-family: inherit;">
<br />
Bu yorumların sonucu olarak, gruptan ikinci olarak çıkacağımıza ve ilerleyen turlar için önemli bir avantaj elde edeceğimizi düşünüyorum. Şimdiden, başta oyuncularımız olmak üzere, Ufuk Sarıca ve teknik ekibine başarılar dilerim.<br />
<br />
Yarışma formatını da şu şekilde özetleyeyim;<br />
<br />
<br />
Normal Sezon, 6 takımlı 6 grup'tan ilk 4'e girenler bir üst tura kalıyor. İlk iki sırada yer alacak takımlar, çapraz grubun üçüncü ve dördüncü sırasındaki takımlarla eşleşecek.<br />
<br />
Son32, İlk turdan gelecek 24 takıma, Euroleague'den elenecek 8 takım dahil olacak ve 4 takımlı 8 grup oluşacak. İlk 2'ye girenler bir üst tura kalıyor. Grupları lider bitirenler, çapraz grupların ikincileri ile eşleşecek ve iç saha avantajına sahip olacak.<br />
<br />
Son16, Son32'den çıkan takımlar iç saha/dış saha şeklinde iki maç üzerinden elenecekler. Bu sebeple maçların berabere bitme şansı var. Kazananlar, bir üst turda çapraz eşleşmeye girecek.<br />
<br />
Çeyrek Finaller, Son16'dan çıkan takımlar çapraz eşleşme ile iç saha/dış saha şeklinde iki maç üzerinden elenecekler. Bu sebeple maçların berabere bitme şansı var. Kazananlar, yarı finalde çapraz eşleşmeye girecek.<br />
<br />
Yarı Finaller, Son8'den çıkan takımlar çapraz eşleşme ile iç saha/dış saha şeklinde iki maç üzerinden elenecekler. Bu sebeple maçların berabere bitme şansı var. Kazananlar, finalde eşleşiyor olacak.<br />
<br />
Final, Yarı Final galiplerinin eşleşeceği final, iç saha/dış saha şeklinde iki maç üzerinden elenecekler. Bu sebeple maçların berabere bitme şansı var. Son32 aşamasında grup lideri olan takım iç saha avantajına sahip olacak. Finaldeki her iki takımın da Son32'de lider olması durumunda, Son16'da daha fazla maç kazanan takım saha avantajını ele geçirecek. Bu konuda da eşitlik varsa final ekipleri arasında, Son16'da daha fazla sayı marjı ile maç kazanan ekip iç saha avantajını alacak. Eurocup şampiyonu, 2015/2016 sezonunda doğrudan Euroleague'de oynama şansı elde edecek.<br />
<br />
Normal Sezon fikstürümüzün ilk 3 maçının tarihleri belli;<br />
<br />
15 Ekim - <span id="yui_3_16_0_1_1412073854305_7817">PAOK Thessaloniki </span> (İç Saha)<br />
22 Ekim - <span id="yui_3_16_0_1_1412073854305_7822">KK Buducnost Voli Podgorica (Deplasman)</span><br />
29 Ekim - BK Ventspils (Deplasman)<br />
Kasım - <span id="yui_3_16_0_1_1412073854305_8323">Stelmet Zielona Gora (İç Saha)</span><br />
Kasım - <span id="yui_3_16_0_1_1412073854305_8323"><span id="yui_3_16_0_1_1412073854305_8326">Lokomotiv Kuban (Deplasman)</span></span><br />
Kasım - <span id="yui_3_16_0_1_1412073854305_7817">PAOK Thessaloniki (Deplasman)</span><br />
Kasım - <span id="yui_3_16_0_1_1412073854305_7822">KK Buducnost Voli Podgorica (İç Saha)</span><br />
Aralık - BK Ventspils (İç Saha)<br />
Aralık - <span id="yui_3_16_0_1_1412073854305_8323">Stelmet Zielona Gora (Deplasman)</span><br />
Aralık - <span id="yui_3_16_0_1_1412073854305_8323"><span id="yui_3_16_0_1_1412073854305_8326">Lokomotiv Kuban (İç Saha)</span></span><br />
</span><br />
<div style="background-color: transparent; color: black; font-family: HelveticaNeue, Helvetica Neue, Helvetica, Arial, Lucida Grande, sans-serif; font-size: 16px; font-style: normal;">
<span style="font-family: inherit;"></span><br />
<span style="font-family: inherit;">Fikstür açıkçası bizim avantajımıza. Son maça Kuban'ın rahat çıkma ihtimali var, ve içerde ekstra bir galibiyet alabiliriz. Soğuk ve ulaşımı nispeten zorlu Letonya deplasmanına Ekim sonunda gidiyoruz (29 Ekim'in resmi tatil olduğunu hatırlatmak isterim). </span></div>
<span style="font-family: inherit;">
</span><br />
<div style="background-color: transparent; color: black; font-family: HelveticaNeue, Helvetica Neue, Helvetica, Arial, Lucida Grande, sans-serif; font-size: 16px; font-style: normal;">
<span style="font-family: inherit;"> </span></div>
<span style="font-family: inherit;">
</span><br />
<div style="background-color: transparent; color: black; font-family: HelveticaNeue, Helvetica Neue, Helvetica, Arial, Lucida Grande, sans-serif; font-size: 16px; font-style: normal;">
<span style="font-family: inherit;">Hep dediğim gibi, mücadele konusunda saha içi ve saha dışı faktörlerle daha adil olan Avrupa macerası, takımımız ve kulübümüz için önemli bir fırsat. Güçlü başlayıp, uzun bir Avrupa macerası olması dileğiyle...</span></div>
<span style="font-family: inherit;">
</span><br />
<div style="background-color: transparent; color: black; font-family: HelveticaNeue, Helvetica Neue, Helvetica, Arial, Lucida Grande, sans-serif; font-size: 16px; font-style: normal;">
<span style="font-family: inherit;"> </span></div>
<span style="font-family: inherit;">
</span><br />
<div style="background-color: transparent; color: black; font-family: HelveticaNeue, Helvetica Neue, Helvetica, Arial, Lucida Grande, sans-serif; font-size: 16px; font-style: normal;">
<span style="font-family: inherit;"> </span></div>
<span style="font-family: inherit;">
</span><br />
<div style="background-color: transparent; color: black; font-family: HelveticaNeue, Helvetica Neue, Helvetica, Arial, Lucida Grande, sans-serif; font-size: 16px; font-style: normal;">
<span style="font-family: inherit;">Erinç Atilla</span></div>
<span style="font-family: inherit;">
</span>Erinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-82305449289570205082014-09-19T19:05:00.000+03:002015-11-29T15:29:37.645+02:00Şehrinin Takımını Tut !!!
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgW7WCkqHj5MvztNDK97Og6oOxb_Eay7mQBLrd5wJwZpI3DycUKuLIpScEHwxRASGKllxeApjx9eWdl3sSqwv4O8DvkTG6r1g9N05CLDiNMCWy6OWEb2-K1EW5LqKxt_uOkY802GRwnNibs/s1600/Ekran+Al%C4%B1nt%C4%B1s%C4%B1.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgW7WCkqHj5MvztNDK97Og6oOxb_Eay7mQBLrd5wJwZpI3DycUKuLIpScEHwxRASGKllxeApjx9eWdl3sSqwv4O8DvkTG6r1g9N05CLDiNMCWy6OWEb2-K1EW5LqKxt_uOkY802GRwnNibs/s1600/Ekran+Al%C4%B1nt%C4%B1s%C4%B1.JPG" height="320" width="318" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt;">
<span style="font-family: Calibri;">Uzun bir süredir devam eden sessizliği anlamlı bir yazı ile bozma
zamanı sanki… Yine uzun bir süredir devam eden artık kanıksanmış bir tartışma
konusu ile… Hazır da sezonlar yeni başlarken… Bir insan neden şehrinin takımını
tutar veya bir insan neden şehrinin takımını tutmalıdır… Veya tutmalı mıdır?<o:p></o:p></span></div>
<o:p><span style="font-family: Calibri;"> </span></o:p><br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt;">
<span style="font-family: Calibri;">Sorunun temeline indiğimizde, aslında ülkemizde de spor
örgütlenmelerinin gayet yerel düzeyde olduğunu görebiliriz… Mahalle
takımlarından, semt takımlarından, ilçe ve şehir takımlarından bol bir şey yok ülkemizde…
Fakat konu destek olma, taraftarlık ve sorumluluk alma kısmına geldiğinde,
çoğunluk doğduğu, büyüdüğü toprakları unutup kilometrelerce uzaktaki
takımların, TV karşısında gördüğü oyuncularına hayranlık duyuyor, şanslıysa
senede 1 defa staddan izleyebildiği takımların formalarını alıyor, kaynak aktarıyor…
Pek sevgili medyamız da, “3 Büyük Masalı” anlattıkça ve bu masaldaki gerginlik
unsurunu doğru kullandıkça cebine giren paraların arttığını görüyor ve bir semt
takımının Avrupa’da finale yürümesi, bu masalın ortak kahramanlarından birinin antrenmanındaki
kavgadan daha az yer bulabiliyor pek sevgili basınımızda… Bunun sonucunda, genç
yaştakiler de kilometrelerce uzaktaki takımlara sevdalanmaya devam ediyorlar,
gözden uzak olanın gönülden de uzak olacağı gerçeğini yok saymaya çalışarak…
Peki, futbol özelinde hep benzemeye çalıştığımız İngiltere’de durum nasıl?
Açıkçası hiç de bizdeki gibi değil… Çoğunluk oturduğu bölgenin takımını
tutuyor, başka takımı tutmayı aklından bile geçirmiyor… O sebeple Londra’ya
yarım saat mesafedeki Reading, Premier League’e çıktığında stadının yarısından
fazlasını kombine olarak satabiliyor ve seyirci ortalaması bizim pek(!) bir
Süper Lig’imizin en kallavi ortalamaları civarında çıkabiliyor… Kendi
tecrübelerimden bir örnek vereyim, <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Amsterdam’da
hangi spor mağazasına NEC Nijmegen forması sorduysam, oldukça ters yanıtlarla
çıkmak durumunda kaldım mağazadan… Bu olayı yaşarken, Amsterdam’ın temsilcisi
Ajax ligde iyi bir konumdaydı ve NEC Nijmegen küme düşme potasındaydı,
aralarında ciddi bir rekabet de yoktu anlayacağınız… Yani aslında, Batı’ya
bakarken bile, sadece işimize geldiğimiz açılara bakıp kendimizi kandırdığımız
bir gerçek var… Bu kandırılma sonucunda, tüm Türkiye’nin ciddi oranda vergi
yükünü çeken Kocaeli’nin takımı Kocaelispor’un durumu yürek burkuyor… Bu
kandırılma sonucunda koskoca İzmir’in takımları ve Karşıyaka maddi problemlerle
uğraşıyor… Bu kandırılma sonucunda Anadolu kentlerine gelen 3 Büyük(!), şehir
takımlarının kritik maçlarından çok daha fazla heyecan yaratıyor… Bu kandırılma
sonucunda duvarında Malatyaspor takvimi gördüğüm manava hevesle “demek
Malatyasporlusunuz” dediğimde, “yok abi Fenerbahçeliyim ben” cevabını alabiliyorum…
Ve sonuçta TV karşısında mutlu olmayı kabullenmiş, stadın önünden geçmeyen,
kendi çevresindeki değerlere sırtını dönmüş bir toplum… Ölçülmesi zor fakat
yine de sorayım, en yakınındaki değerleri yok sayan bir birey, ülkesi için ne
kadar hayırlı olabilir? Kendi evini temiz tutmayan, apartmanını, sokağını temiz
tutar mı? <o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt;">
<span style="font-family: Calibri;">Peki, bizim gibi kendi semtinin kendi şehrinin takımını tutanların
sevdası nerden gelmekte, dertleri nedir bu artık azınlıkta kalan insanların…
Bunun da cevabı çok basit aslında… En temel sebebi şu cümle ile açıklayabiliriz
sanırım; “Life Father, Like Son”…Babasının elinden tutarak stadın yolunu
tutmuş, semtinin, şehrinin takımının maçlarına gitmiş bir birey için, mutluluk
duygusu, aidiyet duygusu kilometrelerce uzakta bulunabilecek bir kavram mıdır?
Hiç sanmıyorum… Bir diğer nokta ise, yerel değerlere önem verme arzusu… Birey,
en yakınındakine en fazla değeri verir normal olarak değil mi? Evde annesine,
babasına, eşine, en yakın arkadaşına… Bu çemberi bir kademe genişletin,
semtinin takımına karşı vereceği değer mi daha fazladır kilometrelerce uzaktaki
bir takıma mı? Normal şartlar altında tercihi elbette ilk seçenek olacaktır…
Normal şartlar diyorum, çünkü ülkemizde derbi maçlarından derbi maçlarına
ortaya çıkan, takımın bırakın ilk 11’ini, teknik direktörünü dahi bilmeyen ama
sorsan gönülden taraftar olanlar çoğunlukta… Sosyal ağların derbi maçları
sırasında aldığı hal ve vaziyet ortada… Senede bir formasını giymeyi
akıl edenler, sevdası peşinde koşanlara, sevdası uğruna fedakârlık yapanlara
nasıl baskın gelebilir ki… Ve son olarak da katkı verme, katma değer yaratma… Politikadan
örnek vereyim, siyasete ilgi duyduğunuzda ilk iş olarak ne yapıyorsunuz,
desteklediğiniz partinin yerel organizasyonlarına üye oluyorsunuz kalkıp
kilometrelerce uzaktaki organizasyonuna değil… Veya çevreye karşı
duyarlılığınız var, üye olacağınız oluşum, şehrinizle, ülkenizle ilgili mi olur
yoksa farklı bir ülkedeki ile mi? Peki bunun altında yatan sebep ne? Basit
değil mi yine cevap, en yakınındaki oluşumlara katkı verme gücü çok daha
fazladır insanın… Eğer insan, bencil değilse, almak kadar vermek olgusuna da inanıyorsa…
Sadece kendini düşünüp mutlu olmak isteyen bir birey elbette ki her sene farklı
takım da tutabilir, şampiyonluk şanslarına göre, hep iyi gün yaşama arzusu sonucu…
Ama yaşadığı topraklara bir nebze de olsa destek olmak isteyen bir bireyin
sergileyeceği davranış çok daha farklıdır… Siz hiç, kilometrelerce uzaktaki
takımının yönetimine seçilen, sözü dinlenen bir birey duydunuz mu? İsterseniz
ben size, kendi semtinin, kendi şehrinin takımını önce tribünden destekleyen
akabinde yöneticisi olan onlarca insanın iletişim bilgilerini vereyim…
Sevdikleri, değer verdikleri semtlerini, şehirlerini temsil eden takımın başarısı
için emek harcamak, bir insanın manevi tatmine ulaşması için ne güzel bir yol…<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt;">
<span style="font-family: Calibri;">Bir insan elbette ki istediği takımı tutabilir… Buna yasak konamaz…
Fakat ne öykündüğümüz Batı toplumlarında, ne Amerika’da güce tapma, yerel
değerleri yok sayma bizim toplumumuzdaki boyutta… Önce en yakınındakileri, mahalleni, semtini,
şehrini el üstünde tutacaksın, bu kavramlara değer vereceksin, katkı koyacaksın
ki, en nihayetinde de ülken için bir katma değerin olsun… Yakınındaki için çaba
sarf etmeye sırtını dönen insanın değer yargıları temelden bozulmuş demektir…
Akdeniz insanı olmakla övünülen bir toplumda, Akdeniz insanının en temel
karakteri olan “tutku” nerede peki? Kilometrelerce uzaktan düşülen sevdalarda
mı?<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt;">
<span style="font-family: Calibri;">Gözünüzü kapatıp, hayalini kurun… Sabah evden formanızı giyip çıkmışsınız…
Mahallede yürürken arkadaşlarınızla selamlaşıyorsunuz, hep beraber stada/salona
doğru yürüyüş başlıyor… Gidilecek adrese yaklaştıkça tanıdık simaların sayısı
da artıyor, muhabbetin koyuluğu ile… Ve başlama düdüğü çalmadan önce sağınıza
solunuza baktığınızda binlerce arkadaşınızı görüyorsunuz...Aynı renklere gönül
vermiş, o renkler uğruna çaba sarf eden insanlar bir birini tanımasa dahi
arkadaş olmazlar mı? Maçın sonucunun ne kadar önemi olabilir ki, önemli olan
aynı değer için bir olmak değil mi?</span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt;">
<span style="font-family: Calibri;">Yaşasın semtine, şehrine ihanet etmeyen nesiller !!! Yaşasın semtinin,
şehrinin takımı tutanlar !!!<o:p></o:p></span></div>
<o:p><span style="font-family: Calibri;"> </span></o:p><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt;">
<span style="font-family: Calibri;">Erinç Atilla<o:p></o:p></span></div>
Erinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-56175663157090546262014-06-04T12:57:00.000+03:002015-11-29T15:29:37.626+02:002013-2014 Basketbol Sezonu Verimlilk Puanları<br />
Yönetiminde yer aldığım bir takım olduğu için çok fazla yorumlama kısmına girmeyeceğim. Aşağıda farklı kırılımlarla oyuncularımızın sahada kaldıkları dakika başına ürettikleri verimlilik puanlarını görebilirsiniz...Bu hesaplamalar sadece istatistik kağıtlarına yansıyanlarla yapılıyor, bunu tekrar hatırlatmak isterim ve baz data olarak herkese açık istatistikleri kullandım...Yapmak istediğim tek hatırlatma, az süre alan oyuncuların hesaplama sonuçları yanıltıcı olabiliyor, 30 saniye sahada kalıp 1 hücum rebound'ı alınca çok yüksek çıkabileceği gibi, sadece 1 top kaybı yapınca da çok düşük çıkabiliyor, o sebeple az süre alan oyuncuları değerlendirme dışında tutmakta fayda var; Egemen Güven, Onur Kentli, Mert Celep bu isimler olacaktır.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPLPL7pqiE_Z4xNngpZuQ_VjTuFfmZuTmmZESOyZ0eQqzxizxxKcTgmvfOwUgHERoFYc2xrbldU3PxG59P-T6XLK8p_Al7YKT1BBMZP88-PY7saoc5qHXVdBZK8e1tUaIHTj_CDBOmGkK6/s1600/Ekran+Al%C4%B1nt%C4%B1s%C4%B11.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPLPL7pqiE_Z4xNngpZuQ_VjTuFfmZuTmmZESOyZ0eQqzxizxxKcTgmvfOwUgHERoFYc2xrbldU3PxG59P-T6XLK8p_Al7YKT1BBMZP88-PY7saoc5qHXVdBZK8e1tUaIHTj_CDBOmGkK6/s1600/Ekran+Al%C4%B1nt%C4%B1s%C4%B11.JPG" /></a></div>
<span id="goog_1517982740"></span><span id="goog_1517982741"></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqd4XpdBTp5JO7ZVM2I3dKVwgCyjuwV_BShYnbs1XS5lslRFOgfZZQEDA6nX_GjFiDAIa2c8AzmnsPqj7Jmfl_eSRUdY79MPURJMENapzYyHVDRIQyZUw5vZzlvVfo8ru9bgTFgGQEnlGs/s1600/Ekran+Al%C4%B1nt%C4%B1s%C4%B12.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqd4XpdBTp5JO7ZVM2I3dKVwgCyjuwV_BShYnbs1XS5lslRFOgfZZQEDA6nX_GjFiDAIa2c8AzmnsPqj7Jmfl_eSRUdY79MPURJMENapzYyHVDRIQyZUw5vZzlvVfo8ru9bgTFgGQEnlGs/s1600/Ekran+Al%C4%B1nt%C4%B1s%C4%B12.JPG" /></a></div>
<br />
<br />
Erinç AtillaErinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-18490037429064356012014-06-02T16:44:00.000+03:002015-11-29T15:29:37.617+02:002014 Yaz - Basketbol Şampiyonları<br />
Basketbolseverlerin bu yaz bekledikleri tarih 30 Ağustos, 2014 Dünya Şampiyonası. İspanya'da yapılacak olacak turnuvaya parayı bastırıp katılan bir Milli Takımımız var. Fakat o tarihe kadar basketbola uzak kalacağımız anlamına da gelmiyor bu durum.<br />
<br />
8-20 Temmuz tarihleri arasında Girit'te U20 Avrupa Şampiyonası düzenleniyor olacak. Takımımız C Grubu'nda mücadele edecek, rakipleri ise Karadağ, İtalya, Çek Cumhuriyeti ve Hırvatistan.<br />
<br />
24 Temmuz-8 Ağustos tarihleri arasında Konya'da U18 Avrupa Şampiyonası düzenlenecek. Takımımız C grubunda, Yunanistan, Bosna Hersek ve Çek Cumhuriyeti ile mücadele edecek.<br />
<br />
20-29 Ağustos tarihleri arasında Letonya'da U16 Avrupa Şampiyonası düzenlenecek. A Grubu'nda mücadele edecek takımımızın rakipleri ise Sırbistan, Finlandiya ve Litvanya olacak.<br />
<br />
Şimdiden takvimlere not almakta fayda var. Mücadele edecek tüm oyunculara ve teknik heyetlere başarılar.<br />
<br />
<br />
Erinç AtillaErinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-21970008640033669202014-02-09T22:05:00.002+02:002015-11-29T15:29:37.621+02:00KUPA BİZİM !!!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjv7plULi42mIZJzK2k2zjwomwlURA_BMf6fK_bXfoThhNpK21Epztrf1Fz-LyFDhCrxyzCf_KyaqgdLsuotAOp7hThEpVX40p__f_LY9wP-vziGmfyhznt8n-YDnyjXLA6l4Vyj_NxNqTg/s1600/%C5%9EAMP%C4%B0YON+!!!.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjv7plULi42mIZJzK2k2zjwomwlURA_BMf6fK_bXfoThhNpK21Epztrf1Fz-LyFDhCrxyzCf_KyaqgdLsuotAOp7hThEpVX40p__f_LY9wP-vziGmfyhznt8n-YDnyjXLA6l4Vyj_NxNqTg/s1600/%C5%9EAMP%C4%B0YON+!!!.jpg" height="160" width="320" /></a></div>
<br />
Bu fotoğrafta yer alan, yer almayan...Şu dakikalar itibariyle tüm Karşıyakalıların mutluluktan uçmasını sağlayan...Bizi Çarşamba'dan beri her gün daha da fazla onurlandıran...Başta oyuncusu olmak üzere, Ufuk Hoca ve ekibine, kulüp başkanımız Sayın Fatih Diniz ve şube başkanımız Sayın Tamer Ustaoğlu ve yönetimdeki tüm arkadaşlara...İyi ki varsınız !!! İyi ki Karşıyakalıyız !!!<br />
<br />
Bu akşam itibariyle hepimiz rahat uyuyabileceğiz...ÖZGÜR'ümüze bir kupa sözümüz vardı ve bunu gerçekleştirdik...Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler...<br />
<br />
<strong>2013-2014 Türkiye Kupası Şampiyonu; <span style="font-size: large;">Pınar <span style="color: #274e13;">K</span><span style="color: red;">A</span><span style="color: #274e13;">R</span><span style="color: red;">Ş</span><span style="color: #274e13;">I</span><span style="color: red;">Y</span><span style="color: #274e13;">A</span><span style="color: red;">K</span><span style="color: #274e13;">A</span> !!!</span></strong><br />
<br />
<br />
Erinç AtillaErinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-15196499317001763352014-02-08T11:46:00.002+02:002015-11-29T15:29:37.614+02:00AYMAZLIK !!!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJNMml7XQ69ZByAOMpwAJHXOmnLOa9idx4kgvXV98lD9WMvh9tdrCG9uHqgNM1L9JugNWqTGDyeLOrGYaC3r43ncq7HzH-uZvxQsAi6lhuCK4xbB0XVsNADE9T9WPA1d6cOHMu5hAGw-tv/s1600/2014-02-08+11.34.28.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJNMml7XQ69ZByAOMpwAJHXOmnLOa9idx4kgvXV98lD9WMvh9tdrCG9uHqgNM1L9JugNWqTGDyeLOrGYaC3r43ncq7HzH-uZvxQsAi6lhuCK4xbB0XVsNADE9T9WPA1d6cOHMu5hAGw-tv/s1600/2014-02-08+11.34.28.jpg" height="320" width="240" /></a></div>
<br />
Yukarıdaki fotoğraf bugünün, Türkiye'de en yüksek tirajına sahip gazetelerinden birinden, Hürriyet'ten.<br />
<br />
Türkiye'deki ikinci popüler spor olan basketbolda Türkiye Kupası Yarı Finalleri oynanıyor...Maçların gazetenin 4 spor sayfasından toplamda aldığı pay yaklaşık 24'te 1'i kadar !!! Bu mu Turgay Demirel'in "marka değerini yükselttik" dediği basketbol ligimize kendi basınımızın ilgisi ?? Federasyon'dan buna bir dur diyecek kimse yok mu ??<br />
<br />
Fenerbahçe Ülker'e karşı oynadığımız maçı, ilk düdükten son düdüğe kadar kontolde götürmüşüz, çok kısa bir süre dışında momentum elimizde olmuş, ama haberin başlığı, "İki Dev de Gitti"...Diğer maç beni çok ilgilendirmiyor fakat, "iki dev" olarak kast ettikleri ancak ve ancak bütçeler olabilir, sadece oyuncu bütçesinin 30 Milyon USD olduğu konuşuluyor Fenerbahçe Ülker'in. Bu kadar bütçeler arasında astronomik farka rağmen, maçı domine eden takımımızın hakkını vermeyip, haberi "İki Dev de Gitti" olarak vermek, en kibar tabiriyle, iş bilmezlik, aymazlık ve güce tapma olabilir...<br />
<br />
Gün olacak, devran dönecek...Ve işte o zaman, bugünün güce tapanları bize ulaşmak için sıraya girdiklerine, hak ettikleri şekilde davranış görecekler...<br />
<br />
<br />
Erinç AtillaErinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-70755155951462877142014-02-04T12:20:00.000+02:002015-11-29T15:29:37.639+02:002014 Dünya Şampiyonası - İSPANYA<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJJULnm1ifwGnF_sHOQIM0xL1BQs0maF6rDEBhGN0u9I_B7cH7Sm1-IQrxZsgyt7TEGUkJLD-XdWmce5Z0_-0su74DMJSGwRtJz0wCz-n4ufsmJpqvhf9ET5g9hnk6b8mzn5Fz5gRp2AU5/s1600/untitled.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJJULnm1ifwGnF_sHOQIM0xL1BQs0maF6rDEBhGN0u9I_B7cH7Sm1-IQrxZsgyt7TEGUkJLD-XdWmce5Z0_-0su74DMJSGwRtJz0wCz-n4ufsmJpqvhf9ET5g9hnk6b8mzn5Fz5gRp2AU5/s1600/untitled.png" /></a></div>
Türkiye Basketbol Federasyonu'na 20 senedir kamp kuran ve ne pahasına olursa olsun o koltuğu bırakmayarak, federasyonu Turgay'ın Basketbol Federasyonu'na çeviren bir federasyon başkanı, bu federasyon başkanının ahbap çavuş ilişkileri ile oluşturduğu teknik heyet ve o teknik heyetin, sırf federasyon başkanı hükümetle ters düşmesin diye basketbol dışı faktörlere göre oluşturduğu bir takım...ne yazık ki bizim Milli Takımımız...<br />
<br />
Geçtiğimiz yaz rezalet bir turnuva geçirmiştik hatırlarsanız...Tek bir galibiyet alarak adeta elimizdeki yetenekleri özgüven testine sokmuş, hepsinin "bizim gerçekten kapasitemiz bu mu" sorusunu sormalarına sebep olmuştuk...Hoş, zaten kendi evimiz dışında <a href="http://anlayamazsiniz.blogspot.com.tr/2013/09/12-senelik-milli-mucadele.html" target="_blank">herhangi bir başarısı olmayan</a>, koca bir balona dönüşmüş bir "basketbol ülkesi"ydik de, ana akım medyada bunları konuşabilecek cesareti gösterenler sınırlıydı...<br />
<br />
Bu performansın üzerine, FIBA, 2014'te yapılacak Dünya Şampiyonası için katılım bileti vermedi bize ve kriterlerinden biri maddi bağış olan wild-card yolunu gösterdi. Konuşulan rakamlar en az 1 Milyon İsviçre Frankı, bugünkü kurdan dönersek 2.955 kişinin asgari ücreti kadar...Bizim ödediğimiz rakamı hiç bir zaman federasyonumuzdan öğrenemeyeceğiz, zira kendileri henüz dağıtılan 28 Milyon TL'nin hesabını verebilmiş değiller...Fakat konuşulanlar bizim bu tutarın da üzerinde bir ödeme yaptığımız yönünde...Bir nevi bastırdık parayı, katılım hakkını aldık...Sahadaki mücadele ile yapamadığımızı, kendilerinin kazanmadığı paralarla yaptı federasyonumuz...Ve bu durumu da gayet mutlulukla lanse eden TV kanalları ve yazılı basın var ülkemizde...<br />
<br />
Adettendir, grubumuzu inceleyelim kısaca (belki biraz daha para verseydik doğrudan bir sonraki turdan da başlayabilirdik, kim bilir)...<br />
<br />
Dominik Cumhuriyeti...FIBA sıralamasında 26. sırada yer alan bir ekip. Kadrolarında Strasbourg'da oynayan Ricardo Greer, Sacramento Kings'de oynayan Francisco Garcia, Fuenlabrada'da oynayan James Feldeine ve Valldoid'de oynayan Eulis Baez bulunuyor. FIBA Americas'ı Arjantin'e yenilerek dördüncülükle kapatan bir ekip.<br />
<br />
Amerika Birleşik Devletleri'ni sanırım yazmama gerek yok...2010'da İstanbul'da kupayı kaldıran ekip...<br />
<br />
Finlandiya...Bize yabanci bir ekip değil, geçtiğimiz yaz Eurobasket 2013'te rakibimizdi, yenildiklerimizden...FIBA sıralamalarında 39. sırada bulunuyorlar. Khimki ile bize rakip olan Petteri Kaponen ve Aris'te oynayan Hanno Mottola dışında yüksek profilli bir basketbolcusu olmayan fakat buna rağmen geçtiğimiz yaz en çok beğeni toplayan basketbolu oynayan ekiplerden biri...Bizim gibi wild card sayesinde şampiyonada yer alıyorlar. Eurobasket 2013'ü onunculukla tamamlamışlardı.<br />
<br />
Yeni Zelanda...FIBA sıralamasında 19. sırada yer alan bir ekip. Kadrolarında öne çıkan tek oyuncuları Thomas Abercrombie. Ligimizde forma giyen Kirk Penney'nin takıma katılma ihtimali bulunuyor, o zaman çizgi gerisinden tehlike arz eden bir takım olabiliyorlar. Fakat yine de potansiyelleri oldukça limitli.<br />
<br />
Ukrayna...Avrupa basketbolunda ayrıldığı Rusya'nın gölgesinde kalmış bir ülke olarak yer bulabiliyor kendilerine. Fakat geçtiğimiz yaz, bizim beceremediğimizi becermişler ve Eurobasket 2013'ü altıncı olarak sonlandırmışlardı. FIBA sıralamalarında 45. sıradalar. Amerikalı devşirme oyuncuları Eugene Jeter, Hapoel Jerusalem'de forma giyiyor.<br />
<br />
FIBA sıralamalarında yedinci sırada bulunan takımımız ancak wild card ile turnuvaya katılabiliyor. Federasyondan çok uzun zamandır memnun olmayan biris olarak, geçen seneden aldığım bir kararımı uygulamaya devam ediyor olacağım...İspanya'da mücadele eden Milli Takımı desteklemeyeceğim. Bu kadar yanlış işlere giren bir federasyonun oluşturduğu bir takımı Milli Takımım olarak kabul edemiyorum...Bir basketbolsever olarak TV karşısındaki yerimi yine alacağım, ama seyredeceğim maçları tamamen maçtan beklediğim basketbol düzeyine göre seçiyor olacağım...Bu federasyonun oluşturduğu Milli Takım, benim desteğimi hak etmiyor, çünkü beni temsil etmiyor...<br />
<br />
Şampiyonaya katılan tüm takımlara başarılar...Elbet favorim, Amerika Birleşik Devletleri, ev sahibi İspanya ve Arjantin olacak. İspanya'nın grubu oldukça zor, turnuvaya yorgun devam edeceklerdir, performanslarını etkileyecek bir faktör olacak. Yunanistan ve Litvanya'dan da iyi işler çıkarmalarını bekliyorum.<br />
<br />
<br />
Erinç Atilla<br />
<br />
<br />
<br />Erinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-58038053322543248032013-12-22T21:59:00.000+02:002015-11-29T15:29:37.629+02:00İstatistiklerle Futbol - 13-14 Sezonu Vol.IILafı uzatmadan yazacağım...Bugüne kadar bu başlıkla takip ettiğim futbol istatistiklerinde gözüm hep yukarıdaydı, playoff ve ilk ikiden çıkma hedeflerine odaklanıyordum...<br />
<br />
Ne yazık ki, mali yükümlülüklerimizi yönetilebilir seviyeye indirme parolası ile başlanan 13-14 sezonunda, oynadığımız 17 maç sonunda elimizde ilerisi için hiç de iyi olmayan istatistikler var...<br />
<br />
17 maç...18 puan...20 atılan gol, 25 yenilen gol...Ortalamalara vurursak, maç başına <strong>1.06 puan</strong>, <strong>1.18 atılan gol</strong>, <strong>1.47 yenilen gol</strong>...<br />
<br />
2006-2007 sezonundan beri ligden düşen son takımların ortalamasını yazayım, maç başına <strong>1.10 puan</strong>, <strong>0.93 atılan gol</strong>, <strong>1.37 yenilen gol</strong>...<br />
<br />
Kısacası, elimizdeki istatistiklerin bize gösterdiği yolun sonu şu an itibariyle ne yazık ki Spor Toto 2.Lig...Erinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-66899465159449174222013-11-12T08:59:00.000+02:002015-11-29T15:29:37.636+02:00İstatistiklerle Futbol - 13-14 Sezonu Vol.IGeçtiğimiz sezon yazı dizisi şeklinde aylık bazda yazmıştım. Bu sene geç başlıyor olmamın tek sebebi işlerimin yoğunluğu. Sonuçta geçen sene de çok fazla yorum katmadan sadece bilgi vererek kapatıyordum yazıları (bu seneki görevim sebebi ile yorumlama kısmından uzak duracağımı sezon başında yazmıştım), zaten futbol konusunda çok derin analiz yapacak kadar bilgi birikimim de mevcut değil.<br />
<br />
Geçtiğimiz sezon öncesinde, ilk iki için gerekli ortalamalar şu şekildeydi; 1.89 puan, 1.58 atılan gol, 0.90 yenilen gol. Playoff için ise; 1.66 puan, 1.38 atılan gol ve 1.03 yenilen gol. Geçtiğimiz senenin istatistikleri de devreye girince bu rakamlar şu şekilde değişti; ilk iki için <strong>1.87 puan</strong>, <strong>1.59 atılan gol</strong>, <strong>0.92 yenilen gol</strong>. Playoff için ise; <strong>1.64 puan</strong>, <strong>1.37 atılan gol</strong>, <strong>1.01 yenilen gol</strong>. Geçen sene itibariyle ligden düşen son takımlara baktığımızda karşımıza çıkan ortalamalar ise; <strong>0.87 puan</strong>, <strong>0.93 atılan gol</strong>, <strong>1.67 yenilen gol</strong>.<br />
<br />
13. Haftayı tamamlamamıza karşın, bay geçtiğimiz hafta sebebi ile 12 tane maça çıktık. Bu 12 maçta elde ettiğimiz sonuçlara baktığımızda, maç başına <strong>1.17 puan</strong>, <strong>1.25 atılan gol</strong> ve <strong>1.42 yenilen gol</strong> ortalamamız var. Son 4 maçta, yediğimiz gol sayısında gözle görülür bir düşüş var, maç başına 1 gol'e düşmüş, fakat, bu aldığımız puanları etkilememiş ne yazık ki. 4 takımın kğme düşeceğini hesaba katarsak, küme düşen son takımın istatistiklerinin biraz daha yüksek olacağını ön görmek gerekiyor, bu da bizi riskli takımlar arasına sokuyor mevcut performansımızla (sahada çok iyi oynarız, puan alamayız, veya rezil bir futbol ile 3 puan çıkartırız, ona bakmıyorum sadece sonuca bakıyorum). <br />
<br />
İstatistikler, geçmiş verileri kullanarak geleceği öngörmeye yarar, ama en büyük zayıflığı da bu'dur. O sebeple sadece mevcut durumumuzu, hem bir üst lig için hem de bir alt lig için değerlendirmede kullanılabilecek bir araç olarak sunuyorum bu bilgileri...Erinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-42737626200550163152013-10-07T10:30:00.000+03:002015-11-28T21:41:48.472+02:00Eurocup 2013/2014 FikstürümüzCumartesi günü Barselona'da çekilen kura sonucunda oluşan grubumuza dair fikstürü aşağıda bulabilirsiniz;<br />
<br />
16 Ekim - KSK vs. Igokea<br />
23 Ekim - Ploiesti vs. KSK<br />
30 Ekim - KSK vs. Lukoil Academic<br />
5/6 Kasım - Khimki vs. KSK<br />
12/13 Kasım - KSK vs. Hapoel Jerusalem<br />
19/20 Kasım - Igokea vs. KSK<br />
26/27 Kasım - KSK vs. Ploiesti<br />
3/4 Aralık - Lukoil Academic vs. KSK<br />
10/11 Aralık - KSK vs. Khimki<br />
17/18 Aralık - Hapoel Jerusalem vs. KSK<br />
<br />
<br />
Erinç Atilla<br />
Erinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-49600768689508021802013-10-05T18:47:00.001+03:002015-11-28T21:41:48.496+02:00Eurocup 2013/2014 Grubumuz<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcDlxb14xDvytM3wqi1l-Baq7YwQog3s9FClFnO4aWzxqRcSfR2mikUBUNg8aD8UEyFeZPch2DjeAjbLFytCFVv_oY6dLygpFGuK6mUBhyphenhyphenzJpHeL3wDug5655oe6-6LlpUH7c67LKR_Qlw/s1600/images.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"></a><br /></div>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcDlxb14xDvytM3wqi1l-Baq7YwQog3s9FClFnO4aWzxqRcSfR2mikUBUNg8aD8UEyFeZPch2DjeAjbLFytCFVv_oY6dLygpFGuK6mUBhyphenhyphenzJpHeL3wDug5655oe6-6LlpUH7c67LKR_Qlw/s1600/images.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="127" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcDlxb14xDvytM3wqi1l-Baq7YwQog3s9FClFnO4aWzxqRcSfR2mikUBUNg8aD8UEyFeZPch2DjeAjbLFytCFVv_oY6dLygpFGuK6mUBhyphenhyphenzJpHeL3wDug5655oe6-6LlpUH7c67LKR_Qlw/s200/images.jpg" width="200" /></a>Bugün Türkiye saati ile 13.30'da başlayan ve kulübümüzü temsilen Genel Menajerimiz Selim Çınar'ın Barselona'da katıldığı kura çekimleri sonucunda 2013/2014 sezonunda Eurocup'ta mücadele edeceğimiz grubumuz belli oldu. Turnuvanın hem bu tur hem de ilerleyen turlardaki formatını daha önce yazdığım yazıda <a href="http://anlayamazsiniz.blogspot.com/2013/07/eurocup-2013-2014-sezonu-hakknda.html" target="_blank">bulabilirsiniz</a>, şimdi biraz rakipleri tanıyalım.<br />
<strong><u></u></strong><br />
<strong><u></u></strong><br />
<strong><u>E Grubu</u></strong><br />
BC Khimky Moskow Region<br />
<strong><span style="color: #38761d;">K</span><span style="color: red;">S</span><span style="color: #38761d;">K</span></strong><br />
Hapoel Migdal Jerusalem<br />
BC Igokea Alesandrovac<br />
Lukoil Academic Sofia<br />
CSU Asesoft Ploiesti<br />
<br />
<strong>BC Khimky Moskow Region</strong>; yola Euroleague'de mücadele etmek üzere takım kurarak çıkan Khimky, süpriz bir şekilde ilk maç sonunda elenerek kendisini Eurocup'ta buldu. Gelabale, Mike Green, Sergey Monya, James Augustine gibi önemli isimler var kadrolarında. Paul Davis, James Augustine, Egor Vyaltsev ve Kresimir Loncar ile Sergey Monya dışında kadrosunda altyapı oyuncuları hariç geçen seneden oyuncu bulunmuyor (5 eski oyuncu). Koç Rimas Kurtinaitis, 2009'da Rytas ile, 2012'de Khimky ile Eurocup şampiyonluğu kazanan bir isim ve 2012 sezonunda Tüm Zamanların En İyi Eurocup Koçu ödülünü kazandı. Geçtiğimiz sezon Euroleague'de ilk turda Fenerbahçe Ülker'in de bulunduğu grupta Real Madrid'in ardından 6 galibiyet 4 mağlubiyet alarak ilk turdan çıkıp, Son 16'da Beşiktaş ve Fenerbahçe Ülker'in bulunduğu grupta 7 galibiyet 7 mağlubiyet alarak elenmişlerdi. <br />
<br />
<strong>Hapoel Migdal Jerusalem</strong>; geçtiğimiz sezon İsrail Ligi'nde yarı finalde Maccabi Tel Aviv'e elenen Hapoel Jerusalem, kadrosunda 5 tane oyuncuyu geçtiğimiz sezondan elinde tutuyor; Elishay Kadir, Adam Ariel, Rafael Menco, Chanan Colman ve Josh Duncan. Bu sene kadroya kattıkları isimlerden Yotam Halperin öne çıkarken, Olin Edirne'den de tanıdığımız Artsiom Parakhouski var. ULEB Cup'ı 2002-2003'de kazanan ekip, o seneden sonra Avrupa'da herhangi bir başarı elde etmemiş. Geçtiğimiz sezon Eurocup'ta ilk turda 3 galibiyet, 3 mağlubiyet alarak elenmişlerdi. <br />
<br />
<strong>Igokea</strong>, Bosna Hersek'in basketboldaki en önemli takımı. Eski Yugoslav olmasının sonucu olarak belli bir ekolü olan takım geçen seneden 5 oyuncuyu kadrosunda tutuyor; Dozet Milan, Jorovic Branko, Sinisa Stemberger, Aleksandar Radukic ve Goran Gajovic. Kendi savunma ekolüne uygun bir oyuncu olarak South Carolina'dan yeni mezun Ramon Galloway, ilk profesyonel kariyerine Bosna ekibinde başlıyor olacak. Geçtiğimiz sezon hiç bir Avrupa Kupası'nda mücadele etmeyen Bosna ekibi, mücadele ettiği Adriyatik Ligi'nde normal sezonu 20 galibiyet, 6 mağlubiyet ile lider tamamlamış fakat playoff'larda yarı finalde Partizan'a elenmekten kurtulamamıştı.<br />
<br />
<strong>Lukoil Academic</strong>; Bulgaristan'ın güçlü temsilcisi Lukoil Academic, bol Amerikalı oyuncuları ile ligde ve Avrupa'da iş yapan bir ekip. Altyapı dışında geçtiğimiz sezondan sadece 3 oyuncuyu geri döndürebildiler; Bozhidar Avramov, Nikolay Kolev ve Tencho Banev. Geçtiğimiz sezon Eurocup'ta ilk turda 2 galibiyet, 4 mağlubiyet alarak elenmişlerdi.<br />
<br />
<strong>Ploiesti</strong>; Lukoil Academic gibi güçsüz bir ülkede (Romanya) yaptığı yabancı transferlerle üst sıralarda kendisine yer bulan bir ekip. Altyapı oyuncuları dışında 3 tane oyuncu var geçtiğimiz senelerden kadrolarında; Vladimir Tica, Catalin Burlacu ve Levente Szijarto. Ploiesti, geçtiğimiz sezon Eurochallenge'da mücadele etmişti ve ilk grupta sadece 1 galibiyet alarak elenmişlerdi.<br />
<br />
Fazla istatistik vermeden yazdığım bir yazı oldu farkındayım. Bu seviyede iş sadece iyi oyuncu alıp sahaya sürmek ile bitmiyor. Organizasyon olarak, profesyonellik olarak daha üst seviyelerde bulunmanız gerekiyor. Koç'un sadece koçluk yaptığı, altyapıların A Takım ile belli bir uyum içerisinde çalıştığı, yönetimin verdiği sözleri tuttuğu gibi daha kurumsal ve plan çerçevesinde hareket edildiğini gösteren sinyaller vermeniz gerekiyor, Eurocup takımı olmak için (düzenli olarak bu kupaya katılan ve ilk turda hiç bir sıkıntı yaşamayan, performansa bağlı olarak kimi seneler Yarı Final, Çeyrek Final hedeflerini gerçekleştiren). Bu emarelerin en net gözlemlenebilir olanlarından bir tanesi de kadroyu korumak. Her sene sil baştan yapılan takımlar ancak şans faktörünün devreye girmesi ile bir yerlere gelebiliyor bu düzeyde. O sebeple takımlardan bahsederken bu konuya değindim. Bize baktığımızda altyapı oyuncularımız dışında 3 tane oyuncumuz geçtiğimiz seneden kadromuzda kaldı; Bobby Dixon, Jon Diebler ve Soner Şentürk. Zamanla Eurocup takımı olmaya evrileceğimize olan inancımı koruyarak, başta oyuncularımız, Ufuk Hoca olmak üzere tüm teknik heyetimize ve yönetimimize iyi bir sezon diliyorum...<br />
<br />
<br />
Erinç AtillaErinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-49699428613576299972013-10-05T12:09:00.000+03:002015-11-28T21:41:48.499+02:00Eurocup 2013/2014 Konferans ve Torba Bilgileri<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiddGnf5dIN-G_ZQOSnOF1LZpKuJMwHdBAUf_8bPJfjeXpuvny204jZhtBBGbLtx_pyLGLu7uWDh8xyUUz0vkdDYr53t4-mwYO03_PWCYzDRatxvF0h7-o-5K3GkUcbvAGnHFyYAPVY4xhp/s1600/BVzIZ03CMAAsq5W.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="303" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiddGnf5dIN-G_ZQOSnOF1LZpKuJMwHdBAUf_8bPJfjeXpuvny204jZhtBBGbLtx_pyLGLu7uWDh8xyUUz0vkdDYr53t4-mwYO03_PWCYzDRatxvF0h7-o-5K3GkUcbvAGnHFyYAPVY4xhp/s400/BVzIZ03CMAAsq5W.png" width="400" /></a></div>
<br />
Bu sene Eurocup, deplasman maliyetlerinin takımlara ciddi yük olmasından dolayı coğrafi olarak iki bölge olarak başlayacak. Yukarıda torbalar ve konferanslar var.<br />
<br />
Türkiye saati ile 13.30'da çekilecek kuralarda ölüm grubu bizim için;<br />
<br />
Spartark St.Petersburg<br />
KSK<br />
Vef Riga<br />
Paok<br />
Radnicki<br />
Asesoft Ploiesti<br />
<br />
şeklinde olacaktır benim görüşüme göre. Şeker gibi kura dememiz için de;<br />
<br />
Buducnost<br />
KSK<br />
Hapoel Jerusalem<br />
Neptunas Klaipeda<br />
Skopje Aerodrom<br />
Asesfot Ploiesti dışında herhangi bir takım<br />
<br />
<br />
Şimdiden takımımız, kulübümüz ve camiamız için hayırlı bir kura ve sezon olması dileğiyle...<br />
<br />
<br />
Erinç AtillaErinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-10512699787821203252013-10-02T20:09:00.000+03:002015-11-28T21:41:48.372+02:0035 1/2 Dakikada Asyadan AvrupayaBugün İstanbul Boğazı çok anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Sınırımızın dibinde savaşın kol gezdiği, hatta birçok şehrimizin semtlerinde uyuşturucu çetelerinin halka savaş açtığı bir dönemde <strong>"Dünyayı Birleştirmek"</strong> adı altında <strong>"Barış"</strong> temasıyla yollara düşen, yanlış olmasın sulara atlayan bir yüzücünün etkinliği vardı.<br />
<br />
İsmi Matias Ola. Arjantinli, 28 yaşında bir yüzücü. Hepimizin bildiği havuz yüzücülerinden değil, açık sularda yüzen birisi. Çocukluğunda <strong>astım hastalığının</strong> tedavisinde yardımcı olması için doktorunun tavsiyesiyle yüzmeye başlayan birisi ki en azından bu yönüyle bile takdir edilesi bir kişi.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBBJy1DLJyibZ1Nu5MamT1Le4nP3Nq3hI0ty3hlanmpUD3vx_MmmjWd7oEQ6qqVJQoixYJr7_s3JsLDqw5XSspOtzcZ0u9KW0BrLXtg2qnOSv7Bp3319wxXDX33ASrCsaL_kxzhxdaaX9_/s1600/hd_5239b30fbc0a9.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBBJy1DLJyibZ1Nu5MamT1Le4nP3Nq3hI0ty3hlanmpUD3vx_MmmjWd7oEQ6qqVJQoixYJr7_s3JsLDqw5XSspOtzcZ0u9KW0BrLXtg2qnOSv7Bp3319wxXDX33ASrCsaL_kxzhxdaaX9_/s1600/hd_5239b30fbc0a9.gif" height="192" width="320" /></a></div>
Yaptığı iş gerçekten kolay değil. Denizde, düşük su sıcaklıklarında, koruyucu bir yüzme kıyafeti olmadan yüzmek gerçekten zor. Bizim ülkemizde birçok kişinin adını bildiği ama hiçbir zaman nerde olduğunu bilmediği <strong>Arjantin'in Patagonya</strong> bölgesinde antrenmanlarını yapıyor. Güney Kutbuna çok yakın bir nokta ve buzulların dibinde, balinaların eşliğinde yüzmek belki kulağa hoş geliyor ama düşünmesi bile gerçekten insanın içini üşütüyor.<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixnTnAXYqeBj2xCKc1RniGZeupTyYRQEfvAMikQZlRl7l_qIGvnLcRzMvVqun7c87Td-fdRQhvZA22ms-vFSBFBsFrATaaqNHCDj9yuFZcCG2vNgZZ3nFWnUL5DQXMxLQ_5NMPpPCeqSXG/s1600/IMG_4423c.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixnTnAXYqeBj2xCKc1RniGZeupTyYRQEfvAMikQZlRl7l_qIGvnLcRzMvVqun7c87Td-fdRQhvZA22ms-vFSBFBsFrATaaqNHCDj9yuFZcCG2vNgZZ3nFWnUL5DQXMxLQ_5NMPpPCeqSXG/s1600/IMG_4423c.jpg" height="213" width="320" /></a></div>
Asya yakasından geçiş <b>Kanlıca İskelesinden</b> başladı. Çok kuvvetli bir akıntı olduğu için ilk önce kuzey yönüne doğru 500 metre kadar yüzmek zorunda kaldı. Bu şekilde yüzmeseydi hedeflenen Emirgan İskelesi yerine çok daha aşağısında kalan bir noktaya varacaktı.<br />
<br />
<br />
Hayatta en çok sevdiğim şeylerden biri yüzmektir ama Boğazda botla bu akıntıya ve soğuğa zor dayanırken suyun içinde ben olmadığıma gerçekten çok sevindim. Matias Ola'nın akıntıya karşı yüzmeye çalışması diyeceğim ama bu tabir çok hafif kalır. Bildiğiniz insanüstü bir gayretle akıntıya karşı savaşıyordu. Bottan takip ederken rahatım yerindeydi ama denizin gücünü yakından izlemek hem korkutucu hem de çok etkileyiciydi.<br />
<br />
<b>35½ </b>dakikalık İstanbul Boğazıyla mücalenin ardından Matias Ola Avrupa yakasındaki <b>Emirgan İskelesine</b> varmayı başardı. Emirgan İskelesine çıktığında Türk ve Arjantin bayraklarıyla bir kez daha barış mesajı veren genç yüzücü, titreye titreye de olsa konuşmasını tamamladı. Akıntının kendini zorladığını bizzat gördüm. Zaten kendisi de bu kadar güçlü bir akıntı beklemiyordu. İskelede soğuktan titrediği anda gelen "Suyun içinde mi? Yoksa karada mı olmayı tercih edersin? sorusuna "Şu an tabii ki suyun içini tercih ederim" diye karşılık verdi.<br />
<br />
Ayrıca onun gibi barış amacıyla yüzen bir yüzücüden de bahsetmeden yazımı bitirmek istemiyorum. Türk yüzücümüz <b>Alper Sunaçoğlu</b>. Gerekli izinleri alabilirse o da yakında Mersin'den Suriye'nin Laskiya şehrine 350 km'lik bir mesafeyi yüzerek geçmeyi planlıyor. Aldığım bilgilere göre gerekli izinlerin eli kulağında. Şimdiden kendisine başarılar diliyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbMj80btnvOu6-IvRIUNuOONu6zdiGemI0RgP30iSOZvyDzQ6dqJ9IvFu71fHL_letJOVdMu24ht1UI1RRLfMqoEdgmBbv8HvjoAGOeJC4V00KFUwYwk0v9GvJb3PPwTZAeo9szztXsrK_/s1600/IMG_4567c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbMj80btnvOu6-IvRIUNuOONu6zdiGemI0RgP30iSOZvyDzQ6dqJ9IvFu71fHL_letJOVdMu24ht1UI1RRLfMqoEdgmBbv8HvjoAGOeJC4V00KFUwYwk0v9GvJb3PPwTZAeo9szztXsrK_/s1600/IMG_4567c.jpg" height="212" width="320" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg2s3go_R7Yya0OhldP9J-TBXrDTGH53WyX455jfJUPR9j33vj07O5EVAt2opyAL6kqLzAzwwNsRgGWqARuGJj_UVefvM0ni0iu7xHgCYkvRSACa767P7RmcluZWmwQpSkCJzadvb3sGtrZ/s1600/IMG_5130c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg2s3go_R7Yya0OhldP9J-TBXrDTGH53WyX455jfJUPR9j33vj07O5EVAt2opyAL6kqLzAzwwNsRgGWqARuGJj_UVefvM0ni0iu7xHgCYkvRSACa767P7RmcluZWmwQpSkCJzadvb3sGtrZ/s1600/IMG_5130c.jpg" height="200" width="133" /></a> </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuyCovMBEPlxtKt_4HUr0o57qQTrIReDcL2A9DnXualx1vmOH_pFHP_q_DPksPeM-fQst_L4Rx7AlpVmk3dXy9y2RhWfPoo4bjABtyoLqt9MwO8udwpOUQtiGbPcRWAXRAQejudd1LNMCQ/s1600/IMG_4677c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuyCovMBEPlxtKt_4HUr0o57qQTrIReDcL2A9DnXualx1vmOH_pFHP_q_DPksPeM-fQst_L4Rx7AlpVmk3dXy9y2RhWfPoo4bjABtyoLqt9MwO8udwpOUQtiGbPcRWAXRAQejudd1LNMCQ/s1600/IMG_4677c.jpg" height="213" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOxkcTIyB3iF0u-NCJebQoJMMjud2xG4LtJVQjOfiFQSAYrbsIPLwxYhjG-flb8c0lZdrYfaHiQ1ii7bjtgaZxhTKqrSFafa7OxQ2Y5a2Mwdt2nCdGg3OyECK42cqdNa09gIWs-ybsxIFK/s1600/IMG_5000c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOxkcTIyB3iF0u-NCJebQoJMMjud2xG4LtJVQjOfiFQSAYrbsIPLwxYhjG-flb8c0lZdrYfaHiQ1ii7bjtgaZxhTKqrSFafa7OxQ2Y5a2Mwdt2nCdGg3OyECK42cqdNa09gIWs-ybsxIFK/s1600/IMG_5000c.jpg" height="213" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbDXSletXtEdm3TZJrGpHMQP9SIBf-0RZdGQRa1PtbzBzd9ZRhTAz8YnCB_Cm6xlhfz15ZETPR0FY9VGArP2kCqCS82trj-CEmUppwS9nlvB49V4iPffxtL8wpla72qOVH_wFcaobToCMF/s1600/IMG_5035c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbDXSletXtEdm3TZJrGpHMQP9SIBf-0RZdGQRa1PtbzBzd9ZRhTAz8YnCB_Cm6xlhfz15ZETPR0FY9VGArP2kCqCS82trj-CEmUppwS9nlvB49V4iPffxtL8wpla72qOVH_wFcaobToCMF/s1600/IMG_5035c.jpg" height="213" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_sxqw7AediFvuSsp2kWkPhoyOk_PIl5B_rFE9ynnQier0FCPg9AeW1bZelF7WFpdikY05FxBr0CcT4Oa1xWTAV3xbimPQGWEdUYB8nVLhE9KpfPPXXdv9XMyGPZdFN4QKB45bd5Tlok89/s1600/IMG_5183c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_sxqw7AediFvuSsp2kWkPhoyOk_PIl5B_rFE9ynnQier0FCPg9AeW1bZelF7WFpdikY05FxBr0CcT4Oa1xWTAV3xbimPQGWEdUYB8nVLhE9KpfPPXXdv9XMyGPZdFN4QKB45bd5Tlok89/s1600/IMG_5183c.jpg" height="213" width="320" /></a></div>
<br />
<br />denizkenthttp://www.blogger.com/profile/14970046476269900986noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-35620210493214458742013-09-10T10:51:00.001+03:002015-11-28T21:41:48.451+02:00Bitti de Kurtulduk !!!Eurobasket 2013 bizim açımızdan biterken, turnuva yazısı yazmak oldukça kolay olacak...<br />
<br />
Rezalet bir koç seçimi, rezalet bir oyuncu seçimi, ve elbet rezalet bir federasyon olunca, sahadaki oyun da rezalet idi...Tek galibiyetimizi aldığımız İsveç maçında bile sahada görmek istediğimiz mücadele tam anlamıyla yoktu...Kaybettiğimiz maçlarda ise kısaca ülke olarak rezil olduk...<br />
<br />
Dünya ikinciliğine giderken, ülkemizi iyi temsil ettikleri için "maddi ve manevi" her türlü desteği alan oyuncular ve federasyon üyeleri, bu rezil tablodan sonra tüm ülkenin vatandaşlarına "maddi ve manevi" her türlü desteği vermeleri gerekmez mi ?? Aslında bu ülkeyi gerçekten sevenlerin, sevgileri para ve pulla ölçülemeyeceği için, görevlerinden istifa etmeleri sanırım yeterli olacaktır...da, var mı kendilerinde bu adımı atacak cesaret ??<br />
<br />
Şimdi arkamıza yaslanıp güzel basketbol için turnuvayı takip edebiliriz...<br />
<br />
<br />
Erinç AtillaErinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-88818502601130202652013-09-05T18:46:00.000+03:002015-11-28T21:41:48.583+02:0012 Senelik Milli Mücadele(!)Günün yoğun temposu içerisinde biraz kafamı dağıtmak için denk geldiğim <a href="https://eksisozluk.com/entry/36603570" target="_blank">şu</a> yazıyı okuyunca, özet olarak yazmak istedim, çok bilinen "kendi ülkesi dışında bir şey yapamayan 12 Dev(!) Adam(!) mücadelesini...<br />
<br />
2001 - Avrupa 2.liği (kendi evimizde)<br />
2002 - Dünya 9.luğu<br />
2003 - Avrupa 12.liği<br />
2004 Olimpiyat Oyunları'na katılamadık<br />
2005 - Avrupa 9.luğu<br />
2006 - Dünya 6.lığı<br />
2007 - Avrupa 11.liği<br />
2008 Olimpiyat Oyunları'na katılamadık<br />
2009 - Avrupa 8.liği<br />
2010 - Dünya 2.liği (kendi evimizde)<br />
2011 - Avrupa 11.liği<br />
2012 Olimpiyat Oyunları'na katılamadık<br />
<br />
Bu süreçte basketbol ülkesi olarak bilinen başlıca ülkelerin başarıları;<br />
<br />
- İspanya; 3 şampiyonluk, 4 final, 2 yarı final, 3 çeyrek final<br />
- Litvanya; 1 şampiyonluk, 4 yarı final, 4 çeyrek final<br />
- Sırbistan; 2 şampiyonluk, 1 final, 1 yarı final, 2 çeyrek final<br />
- Yunanistan; 1 şampiyonluk, 1 final, 2 yarı final, 4 çeyrek final<br />
<br />
Yayıncı kuruluşa, federasyona bakarsanız, Avrupa'nın en kaliteli ligiyiz, mücadelenin en yukarlarda yer aldığı bir kaç ligden biriyiz...Ama konu ulusal basketbola geldiğinde, tüm uluslararası basketbol otoritelerinin kabul ettiği, "kendi ülkesi dışında bir şey yapamayan" bir takımımız var...Ve bu konudaki istikrara(!) rağmen, koltuğundan ayrılmayan Turgay Demirel, ve son döneme damgasını vuran Bogdan Tanjevic...<br />
<br />
2013 Avrupa Şampiyonası, dün rezalet bir performansımızla başladı, 20 dakika boyunca Finlandiya gibi bir takıma karşı sadece 4 isabetli saha içi atışı bulabildik...Belki çok farklı bir kimliğe bürünüp podyuma çıkarız bu turnuvada, veya büyük olasılıkla hep yaptığımız gibi hüsranla döneriz yurdumuza...Balık baştan kokar, milli takım bogdan kokuyor...Bu kadar net bir durum varken, Türkiye Basketbol Federasyonu, Turgayın Basketbol Federasyonuna dönüşmüşken, Spor Bakanı, Olimpiyat Oyunları'nın alınamamasını kolayca Gezi Direniş'ine bağlayabilirken, elbette bir şeylerin değişseceğini umut etmek safça olacaktır, ama Martin Luther King'in de dediği gibi, "Dünyada yapılmış olan herşey umutla yapılmıştır"...<br />
<br />
<br />
Erinç Atilla<br />
<br />
P.S. Bu satırları yazmam için ilham vermiş olan, ve oldukça geniş çağlı bir analiz kaleme almış "hidayetin yetmeyen iki sayisi" na teşekkürler...Açılış paragrafında paylaştığım linke tıklamak suretiyle yazdığını mutlaka okuyun derim...Erinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-83737687665855333102013-09-02T11:28:00.000+03:002015-11-28T21:41:48.560+02:00En Nihayetinde - Eurobasket 2013<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-6VgpQTFkuZg98Pc-Y9AyFBCsymxznu2hphkGrTx8gfGTI5PkAks4ZGvAGtB9n7f3PMqGLLteElMqNPAMFFDLAO2QNczxClTzKNwV_JQ6vcA7rJj_dbiwH8eB3KtJwUkkKIoWMT4eO-W7/s1600/eurobasket-2013.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="133" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-6VgpQTFkuZg98Pc-Y9AyFBCsymxznu2hphkGrTx8gfGTI5PkAks4ZGvAGtB9n7f3PMqGLLteElMqNPAMFFDLAO2QNczxClTzKNwV_JQ6vcA7rJj_dbiwH8eB3KtJwUkkKIoWMT4eO-W7/s200/eurobasket-2013.jpg" width="200" /></a></div>
Tüm yaz aylarını, altyapı turnuvaları ile geçirdikten sonra, en nihayetinde, üst seviyede basketbol için start verebiliyoruz.<br />
<br />
4-22 Eylül arasında Slovenya'nın en sahipliği yapacağı, 2013 Avrupa Şampiyonası başlamadan kısa bir Milli Takım yazısı yazmak istedim.<br />
<br />
<br />
Modası geçmiş Bormio'da yapılan hazırlık kampı, çoğu otorite tarafından eleştirilen koç seçimi, politik sebeplerle kadroya alınmayan Cenk Akyol, 2013 Şubat'ında dopingden ceza almış kaptanımız(!) Hidayet Türkoğlu maddelerini sıraladıktan sonra, Slovenya'da mücadele edecek takımımızı gönül rahatlığı ile desteklemek için sahada çok iyi işler çıkarmalarını görmem gerekiyordu. 11 tane hazırlık maçı yaptık; Slovenya'daki 3 maçı da kaybettik (Sırbistan, Slovenya ve Estonya), ardından Sırbistan'daki turnuvada Slovenya'ya yenildik, ve oynadığımız beşinci hazırlık maçında Ukrayna karşısında ilk galibiyeti elde ettik. Milli Takım hazırlık döneminin son etabı için İstanbul'a geldi, arka arkaya oynadığımız Çek Cumhuriyeti maçlarını kazandılar, ilave olarak Belçika'yı yendiler. Rakiplerin kalitesi soru işaretleri doğrururken, Hırvatistan karşısında oldukça iyi bir oyun sergileyip 81-52'lik skorla sahadan ayrılarak, turnuva için ilk umut ışığını yakmış oldular. Bir sonraki maçta, Sırbistan'a yenilirken, son hazırlık maçında bana göre Slovenya'nın süpriz takımı olabilecek Polonya'yı yendiler.<br />
<br />
Baktığımızda, hazırlık döneminde elde edilen sonuçların, takım oluşturma aşamasında doğan problemleri gidereci bir etki yarattığını söylemek çok zor. Fakat tam da bu noktada "Tanjevic Şansı" devreye giriyor. İtalya neredeyse sahaya çıkacak oyuncu bulamıyor, Sırbistan'da Teodosic gibi oldukça etkili bir isim yok, İspanya eksik kadro ile geliyor, Yunanistan yeniden yapılanmanın ilk meyvelerini toplama aşamasında henüz. Bu ciddi rakiplerin yaşadığı problemler, bizim kötü performansımıza rağmen şansımızı yükselten bir faktör.<br />
<br />
Turnuvadan beklentime gelirsek, ilk istatistik, turnuvanın en yaşlı takımı olduğumuz ki, "gençleştirme projesi" ile yola çıktığımız Tanjevic'e ne kadar uyuyor bu durum bilemem. Basketbolda en temel çalışan kuralın, "oyun kurucun kadar konuş" olduğuna inanan birisi olarak Ender Arslan ve Doğuş Balbay ile bu alanda sıkıntı yaşayacağımızı düşünüyorum. Bu kadar "mürettebat" problemi varken, açılacağımız denizde çıkacak ilk ciddi dalgalanmada nasıl tepki vereceğimiz büyük bir soru işareti benim için. Daha iyi bir koç tercihi ve daha doğru bir kadro yapılanması ile kolayca podyumda yer bulabileceğimizi düşündüğüm bu turnuvayı, ne yazık ki podyum dışında tamamlayacağımızı düşünüyorum. Umarım yanılırım...Polonya, Yunanistan ve Makedonya ise bu turnuvada heyecanla takip edeceğim takımlar olacaktır...Yunanistan veya İspanya'nın ise ipi göğüsleyeceğini bekliyorum.<br />
<br />
<strong><u>Maç programımız şu şekilde</u></strong>;<br />
<br />
4 Eylül - Finlandiya<br />
5 Eylül - İtalya<br />
7 Eylül - Yunanistan<br />
8 Eylül - İsveç<br />
9 Eylül - Rusya<br />
<br />
Mücadele edecek oyuncularımıza başarılar...<br />
<br />
<br />
Erinç AtillaErinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-80032229397181731052013-08-23T13:14:00.000+03:002015-11-28T21:41:48.547+02:002013-2014 Basketbol FikstürüTakımımıza ve camiamıza hayırlı olması dileğiyle...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipog-kBj9Jmcgj65mHxykJNWKQCQ_mC5u1Kpo6hGjhfiUXz7ade083geLF3fTNHifDNrezS30W3GvxqNesClXvaXdPMN7IsAPgdxo4VE_BXRCfW1xKTupahuu-rZ1nmufF33G1UcfXBhLq/s1600/Ekran+Al%C4%B1nt%C4%B1s%C4%B1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipog-kBj9Jmcgj65mHxykJNWKQCQ_mC5u1Kpo6hGjhfiUXz7ade083geLF3fTNHifDNrezS30W3GvxqNesClXvaXdPMN7IsAPgdxo4VE_BXRCfW1xKTupahuu-rZ1nmufF33G1UcfXBhLq/s1600/Ekran+Al%C4%B1nt%C4%B1s%C4%B1.JPG" /></a></div>
<br />
<br />
Erinç AtillaErinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4436738168784036678.post-33741816178979646312013-08-23T09:32:00.000+03:002015-11-28T21:41:48.448+02:00U16 Şampiyonası'nın ArdındanAbileri Çek Cumhuriyeti gibi ciddi(!) rakiplerle Avrupa Şampiyonası'na hazırlanıyor olsunlar, U16 takımımız iyi başladığı turnuvaya erken veda etmek durumunda kaldı.<br />
<br />
İlk tur grubunu yenilgisiz bir şekilde tamamlamamıza rağmen, ikinci turda sadece Rusya karşısında galibiyet alabildik. Bu sonuçla Çeyrek Final'deki rakibimiz İtalya oldu ve ne yazık ki o maçta da rakibimize üstünlük sağlayamadık. Sıralama maçlarında ilk rakibimiz Hırvatistan idi, fakat maçta da sahadan mağlup ayrıldık. Turnuvadaki sırlamamızı belirleyecek maçta ise üst üste aldığımız mağlubiyetlerin acısını Almanya'dan 51-38'lik skor ile çıkardık ve turnuvayı yedinci olarak tamamladık.<br />
<br />
Milli takımımızda öne çıkan isim, Furkan Korkmaz; 25.3 sayı, 5.4 rebound, 2.4 asist. Furkan'ı, Enes Taşkıran 11 sayı, 2 rebound ve 1.6 asist ile turnuvayı kapadı.<br />
<br />
Yoğunluktan dolayı ancak özet geçebildiğim turnuvanın finalini ise Sırbistan'ı 65-63 ile geçen İspanya kazandı. Turnuva üçüncüsü komşumuz Yunanistan oldu.<br />
<br />
<br />
<br />
Erinç AtillaErinc Atillahttp://www.blogger.com/profile/15598148316049056899noreply@blogger.com0