21 Mayıs 2010 Cuma

Dağdan İndim Şehre

Önce Olimpiyat dağına gittik. Dağa gittiğimiz yetmediği gibi bizi orda da korkularından üst kata atmışlardı. Dağdan kızgın ama ümitlerimizi , hayallerimizi daha birileri tamamen çalmamışken inmiştik.



Takım otobüsümüz Mecidiyeköy sokaklarından Ali Sami Yen Stadyumuna binlerce Karşıyakalı'nın gözlerindeki umut ve Kaf Sin Kaf sesleriyle ilerliyordu. Ortam çok güzeldi. Bayraklarımızı Sami Yen numaralısına asarken acaba çatırdayan sac zeminden aşağı düşer miyiz korkusu da yok değildi. Görevliler dikkat edin diye ikide bir uyarıyordu. Zaten bazı yerler baya çatırdıyordu. Neyse ASY'de alt kata düşmeden tüm bayraklarımızı astık. Ve sıra geldi desteğe. Bir Karşıyaka ritüeli YAŞA VAROL



Destek fena değildi. Takımımız da aynı şekilde oyuna istekli başlamıştı. Taa ki yine bir faciaya kurban gidene kadar. Hadi dedik Olimpiyat Dağında medeniyetten nasibini almamış kişiler emeklerimizi gasp etti. Hem de buna oyun kuralları içinde diyerekten ama burası İstanbul'un göbeği. Dağ kuralları değil de adalet duygusu işler diye umuyorduk. Malesef öyle olmadı. Birçoğunuzun gördüğü gibi 30 - 40 cm civarı taca çıkmış topa devam dendi. Akabinde gol geldi. Şaka gibiydi. Yani buna ne dersiniz ? Bu kadar bariz bir olay nasıl görülmez ? Tabii ki gördüler ama niyetleri neyse devam ettirdiler. Takımımız şaşkınlık içerisindeyken , bir kısmı da acemice hakeme itiraz etmeye çalışırken golü yedik. İşte o an anladık ki rakip orta hakem ve bir yan hakemle beraber 13 kişi.

Sonra ise tam bir kör dövüşü. Topun bizde olduğu anlar % 72 olmuş ki neye yarar !!! ? Karşında ölümüne defans yapan bir takım var. Tamam defans yapsınlar ama haram bir golün üstüne yatarak değil. Dün de gördük ki herkes kendine müslüman. Kendilerini çok dindar gösteren Konyalılar da ayrı bir müslüman. Tebrik ediyoruz böyle bir golle bizi yendikleri için. Kesinlikle sizlere hakkımızı helal etmiyoruz. Yazık. Gerçekten çok yazık.

Gelelim tribünlere. Konya tarafı tahmin ettiğimiz gibiydi. Çok az bir kitle bağırıyor. Gerisi bizim tabirimizle çiğdem , sizlerin bildiği adıyla çekirdek çitletiyordu. Tek şanslı oldukları taraf Sami Yen kapalısında olmalarıydı. Karşımızda bir seyirci topluluğu vardı ama bizler destek veren KARŞIYAKA TARAFTARLARIYDIK. Genelde karşımızdaki rakiplerle bir farkımız oluyor. Bu Altay'a karşı da böyle oldu. Konya'ya da ama işte her şey taraftarla bitmiyor. Sahada hakemi yanına almış rakibin olsa dahi takımın ne yapıp edip o hakemlere rağmen yenecek. Malesef takımımız bunu yapabilcek güçte değildi.



Resimde gördüğünüz hakemler ve yetersiz takımımız tüm hayallerimizi yıktı. Hakemler hakkımızı gasp etti. Üstüne takımımız bu oyunu tersine çeviremedi. Artık pandora'nın kutusu açılmalı. Yıl boyunca destek verdiğimiz takımımızı gerektiği şekilde de eleştirmeliyiz. Tek istediğimiz adaletti. Belki yine elenecektik. Onu Allah biliyor ama 2 maçımızdaki hakemler tarihin böyle yazılmasını istedi. Türk futboluna temiz diyenler bizim maçlarımızı izlesin. Belki futbol temizdir !!! Olabilir ama o zaman bu hakemler hakem değil. Artık meslekleri neyse ona dönsünler. Kıyak istemedik. Lobimiz yok. Sizlerden sadece adalet bekledik.

Beklemeyin bizi ahali . Bu sene de gelemiyoruz. En azından içimiz rahat. Kul hakkı yemedik.

Yarın Sami Yen numaralısında Adana maçına gideceğim. Karşıyakalı olmak mazoşist bir aşkla bağlanmaktır. Yarın gidip o ızdırabı çekeceğim. Gelmek isteyen varsa görüşmek dileğiyle ...

0 yorum / sen de yaz !:

ÜST TARAFA DÖN