Jon Diebler Kimdir ??
Bu sabah şube başkanımız Mutlu Altuğ’un açıkladığı üzere Panionios’dan Jon Diebler ile anlaştık. Ryan Toolson’ın şutör özellikleri ile herkesin aklında yer etmesi daha çok yeniyken, kolej kariyerini baz alırsak Salim Stoudamire (NBA’de bekleneni veremedi ne yazık ki, Hawks tarafından draft edildikten sonra ama NCAA için önemli bir oyuncudur kendisi) ile yarışabilecek bir şutör Jon Diebler. İstatistik verecek olursak, NCAA tarihinin en çok üçlük bulan oyuncusu JJ Reddick (1126 denemede 457). İkinci oyuncusu David Holston (1147 denemede 450). Dördüncü sırada Chris Lofton var (1021 denemede 431). Jon Diebler ise 900 denedeme bulduğu 374 üçlük ile (41.5 % ediyor) yirminci sırada.
2011 Draft’lerinde ikinci tur 21. sıradan Trail Blazers tarafından seçilmeden önce 4 sene oynadığı Ohio State’de sahada 32,6 dakika kalırken, maç başına 10,7 sayı ortalamayı 42,6% ikilik, 41,5% üçlük ve 82,1% serbest atış yüzdesi ile tutturdu. Oyunun diğer alanlarında maç başına 1,9 asist ve 2,8 rebound istatistiği var. Okul tarihinin en çok üçlük bulan oyuncusu olma ünvanını Jamar Butler’dan aldı. 1 Mart 2011 tarihinde tam 10 üçlük buldu, sadece 12 demede (ve isabet bulduğu 10 üçlük denediği ilk 10 üçlük idi). Kendisinün hücum yetenekleri ile ilgili yapılan tek eleştiri, oyuna dahil olmakta sıkıntı yaşadığında sayı üretmede zorlanması (tek yönlü hücum özelliği olması sebebi ile, birebir oyunda yaratıcılığı ve bitiriciliğinden ziyade pas yetenekleri öne çıkıyor). Salondan canlı olarak izlediğim en temiz şut tekniğinin Gary Neal’de olduğunu çok rahat söyleyebilen birisi olarak, Diebler’in şut tekniğinin de kusursuza yakın olduğunu yazmam gerekir. Özellikle Ohio State’in oyun sistemi içersinde dış alanda aldığı toplarla oldukça istikrarlı bir şekilde sayı üretmesi tekniğinin kusursuzluğunun sonucu, üzerinde savunmacı olup olmaması ise onu çok fazla etkilemiyor zira iyi yükselen ve topu elinden hızlı çıkaran bir oyuncu. Zayıf bir fiziği olmamasına rağmen, potaya gidip sayı üretmede sıkıntılı bir oyuncu. Bunda çok fazla atletik olmamasının da etkisi var, bunun sonucunda da iyi bir serbest atışçı olmasına rağmen çizgiye çok fazla gidemiyor. Topu paylaşmayı sevmesi belirli bir sistem içersinde kendisine biçilen rolü benimsemesinde kolaylık sağlıyor. Atletik özelliklerinin sınırlı olması özellikle defans yaparken zorlanmasına sebep oluyor ve birebirde rahat geçilebilen bir oyuncu çıkartıyor karşımıza. Tabi NCAA’deki atletik oyuncularının seviyesinin ligimizde her takımda bulunmadığının altını çizmek gerekir, bize göre daha durgun bir basketbol oynanan Yunanistan'da savunmada çok fazla zorlanmamıştı. Yine de arkasının boş bırakılmaması gerekiyor, bu konuda da en büyük güvencemiz Thomas'ın savunmada mücadele etmekten çekinmeyen biri oluşu.
Trail Blazers tarafından draft edildikten sonra Panionios ile 1 senelik kontrat imzalayan Diebler, geçtiğimiz sezonu Yunanistan’da geçirdi. Normal sezonu beşinci bitiren Panionios, playoff ilk turunda AGOR’u 2-0 ile geçti fakat yarı finalde Euroleague şampiyonu Olympiakos’a 3-0 ile elendi. Lig boyunca 24 maçta görev alan Diebler, 58% ikilik, 51% üçlük ve 93% serbest atış yüzdesi yakaladı. Playoff’ta ise bu oranlar sırasıyla 62%, 33% ve 76% oldu. Serbest atışı oldukça iyi olmasına rağmen faul almakta sıkıntılı bir oyuncu olması ilk profesyonel kariyerinde de yaşadığı bir durum, geçen sezon boyunca maç başına sadece 1,50 defa faul çizgisine gitti.
Birkan Batuk ile birebir karşılaştırmamız gerekirse benzer verimlilik seviyesinde olduğunu söyleyebilirim. Daha isabetli şut tercihi olması, daha iyi rebound almış olması ikili karşılaştırmada artıları olurken, top çalma ve asist alanlarında Birkan’ın gerisinde bir performans sergilemiş Yunanistan’da.
Pota altında Ümit Sonkol ve Will Thomas gibi bitirici özelliği yüksek olan oyuncularımızın olduğunu düşünürsek, dış tehdit yaratmak için doğru bir oyuncu. Ligimizde hücum özellikleri ile adından söz ettireceğini düşünüyorum. Wil Thomas’ın savunma özelliklerinin de olması, Diebler’in o konudaki zaafını kapatabilecektir. Alan savunmasına daha yatkın bir takım hüvyeti çiziyoruz şu aşamada, bu da beraber oynamaya başladıkları ilk zamanlarda savunma zaafı verebiliriz demektir, bu sebeple ne kadar hızlı bir şekilde takım bir araya gelip oynamaya başlarsa o kadar daha iyi olacak.
Takımımıza hayırlı olması dileğiyle...
Erinç Atilla
2011 Draft’lerinde ikinci tur 21. sıradan Trail Blazers tarafından seçilmeden önce 4 sene oynadığı Ohio State’de sahada 32,6 dakika kalırken, maç başına 10,7 sayı ortalamayı 42,6% ikilik, 41,5% üçlük ve 82,1% serbest atış yüzdesi ile tutturdu. Oyunun diğer alanlarında maç başına 1,9 asist ve 2,8 rebound istatistiği var. Okul tarihinin en çok üçlük bulan oyuncusu olma ünvanını Jamar Butler’dan aldı. 1 Mart 2011 tarihinde tam 10 üçlük buldu, sadece 12 demede (ve isabet bulduğu 10 üçlük denediği ilk 10 üçlük idi). Kendisinün hücum yetenekleri ile ilgili yapılan tek eleştiri, oyuna dahil olmakta sıkıntı yaşadığında sayı üretmede zorlanması (tek yönlü hücum özelliği olması sebebi ile, birebir oyunda yaratıcılığı ve bitiriciliğinden ziyade pas yetenekleri öne çıkıyor). Salondan canlı olarak izlediğim en temiz şut tekniğinin Gary Neal’de olduğunu çok rahat söyleyebilen birisi olarak, Diebler’in şut tekniğinin de kusursuza yakın olduğunu yazmam gerekir. Özellikle Ohio State’in oyun sistemi içersinde dış alanda aldığı toplarla oldukça istikrarlı bir şekilde sayı üretmesi tekniğinin kusursuzluğunun sonucu, üzerinde savunmacı olup olmaması ise onu çok fazla etkilemiyor zira iyi yükselen ve topu elinden hızlı çıkaran bir oyuncu. Zayıf bir fiziği olmamasına rağmen, potaya gidip sayı üretmede sıkıntılı bir oyuncu. Bunda çok fazla atletik olmamasının da etkisi var, bunun sonucunda da iyi bir serbest atışçı olmasına rağmen çizgiye çok fazla gidemiyor. Topu paylaşmayı sevmesi belirli bir sistem içersinde kendisine biçilen rolü benimsemesinde kolaylık sağlıyor. Atletik özelliklerinin sınırlı olması özellikle defans yaparken zorlanmasına sebep oluyor ve birebirde rahat geçilebilen bir oyuncu çıkartıyor karşımıza. Tabi NCAA’deki atletik oyuncularının seviyesinin ligimizde her takımda bulunmadığının altını çizmek gerekir, bize göre daha durgun bir basketbol oynanan Yunanistan'da savunmada çok fazla zorlanmamıştı. Yine de arkasının boş bırakılmaması gerekiyor, bu konuda da en büyük güvencemiz Thomas'ın savunmada mücadele etmekten çekinmeyen biri oluşu.
Trail Blazers tarafından draft edildikten sonra Panionios ile 1 senelik kontrat imzalayan Diebler, geçtiğimiz sezonu Yunanistan’da geçirdi. Normal sezonu beşinci bitiren Panionios, playoff ilk turunda AGOR’u 2-0 ile geçti fakat yarı finalde Euroleague şampiyonu Olympiakos’a 3-0 ile elendi. Lig boyunca 24 maçta görev alan Diebler, 58% ikilik, 51% üçlük ve 93% serbest atış yüzdesi yakaladı. Playoff’ta ise bu oranlar sırasıyla 62%, 33% ve 76% oldu. Serbest atışı oldukça iyi olmasına rağmen faul almakta sıkıntılı bir oyuncu olması ilk profesyonel kariyerinde de yaşadığı bir durum, geçen sezon boyunca maç başına sadece 1,50 defa faul çizgisine gitti.
Birkan Batuk ile birebir karşılaştırmamız gerekirse benzer verimlilik seviyesinde olduğunu söyleyebilirim. Daha isabetli şut tercihi olması, daha iyi rebound almış olması ikili karşılaştırmada artıları olurken, top çalma ve asist alanlarında Birkan’ın gerisinde bir performans sergilemiş Yunanistan’da.
Pota altında Ümit Sonkol ve Will Thomas gibi bitirici özelliği yüksek olan oyuncularımızın olduğunu düşünürsek, dış tehdit yaratmak için doğru bir oyuncu. Ligimizde hücum özellikleri ile adından söz ettireceğini düşünüyorum. Wil Thomas’ın savunma özelliklerinin de olması, Diebler’in o konudaki zaafını kapatabilecektir. Alan savunmasına daha yatkın bir takım hüvyeti çiziyoruz şu aşamada, bu da beraber oynamaya başladıkları ilk zamanlarda savunma zaafı verebiliriz demektir, bu sebeple ne kadar hızlı bir şekilde takım bir araya gelip oynamaya başlarsa o kadar daha iyi olacak.
Takımımıza hayırlı olması dileğiyle...
Erinç Atilla
0 yorum / sen de yaz !:
Yorum Gönder