27 Aralık 2010 Pazartesi

Aramızdaki Apoelliler

Anlatacaklarımın gerçek kişi ve kurumlarla bir ilgisi yoktur. İlk önce bunu belirteyim.

Bir camia varmış. Hangi zamanda , hangi ligde oynadığı önemli değil. Birçok branşta eldeki imkanlarını zorlayarak mücadele ediyorlarmış ama bir türlü istenilen hedeflere ulaşılamıyor. Her sene ayrı bir hüsran , trajikomik yönetim hataları , boşa savrulan paralar ve umutlar.

O camiada kendi paraları ile yatırım yapmadıkları için midir bilinmez kendi şirketlerinde ne kadar düzenli ve ciddi olanlar , görevli oldukları kulüpte ise yönetim zaafiyetleri yüzünden ya da o alandaki iş bilmezlikleri mi dersiniz her seneyi hem başarısızlık hem çalkantılar hem de maddi açıdan zararla kapatıyorlarmış.

Kendi iş hayatlarında profesyonel , başarılı , kariyer sahibi insanların amatör halleri ve uçan giden hayaller , milyonlar.


Amatör ruhla bir işe sarılmak güzeldir ama amatörce iş yapmak çok farklı bir şeydir. Tüm bu yanlış seçimlerin , eksikliklerin üstüne bir de kıskançlık , çekememe ve dedikodu da eklenince zaten güçlendirilemeyen yapının geleceğinin de yine değişik olamayacağı çok açık.

Yine bilinmeyen bir zaman - sezon öncesi hazırlık maçı - yine umutlar henüz tazeyken stadyumun yolunu tutan binlerce kişi. O binlerce kişiden iki tanesi maça girmeden yaşca büyük bir kişi ile karşılaşmışlar. Sonradan o yaşca büyük kişinin eski bir yönetici olduğunu söylemiş diğer arkadaşına. Selamlaşma faslı geçtikten sonra " Bunlar da yakında topu tutar . Biz geliriz bunların yerine " sözünü duymak bu hayali hikayemizdeki kişinin tepesini attırmıştır çünkü kendi takımının başarısızlığını o kadar canı gönülden dile getiren ve gitsinler de biz geliriz yakında zihniyeti karşısında şok olmuştur.

Birkaç sene sonrası , tabii yine bilinmeyen bir zaman , bilinmeyen bir branş ve bilinmeyen bir deplasman öncesi ; yaşça büyük bir başka kişiden duyulan mağlubiyete kılıf olması için bazı oyuncuların deplasmanda oynatılmadığı sözü. Bir şok anı daha...

İşte zaten kendisi sürekli kaos yaratmaya müsait olan camianın içindeki potansiyel. En büyük düşmanı yine kendileri.

Bu tarz olayları Karşıyaka için iyi ki yaşamıyoruz ve şahit olmuyoruz.
Yoksa gerçekten çok üzülürdüm. Sinirlenirdim insanların iki yüzlülüğüne ve karşılıksız seviyoruz dediğimiz bu yakaya ihanetlerine...

0 yorum / sen de yaz !:

ÜST TARAFA DÖN