27 Kasım 2011 Pazar

Güngören'de Sahadayız

Sahaya yandaki 11 ile çıktığımızı düşünüyorum, tam net bir bilgi alamadım fakat duyduğum ve anladığım kadarıyla diziliş aynen böyle..

Maçtan golleri ve gelişmeleri buradan canlı olarak takip edebilirsiniz.

Dk 24 : Hakem çok taraflı kararlar veriyor. Tribünler dolu. Net 1-2 gol pozisyonumuz var, Güngören daha kalemize gelemedi.

Dk 27 : Agbetu ve goooooool, Güngören karşısında 1-0 öndeyiz! Asist Özgürcan'dan. 13 maç sonra ilk yarı gol attık.

Dk 36 : Sahada sert bir futbol var. 4-4-2 ile neler yapabileceğimizi görüyoruz bugün. Bu takım 4-4-2 oynamalı. Tribünlerde herkes gülüyor, 3 puanı Karşıyaka'ya getiriyoruz!

İY Sonucu/Değerlendirmesi : Bülent son anlara doğru ufak bir sakatlık geçirdi. İlk yarı 1-0 sonuçlandı. İkinci yarı takım daha da açılırsa ikinci bir Tavşanlı maçı gibi 3-4 golden aşağı atmayız. 4-4-2 taktiğini çok güzel oynuyoruz. Agbetu en iyi maçlarından birisini çıkarıyor, çok gol pozisyonuna girdi. Özgür Volkan'ın olmaması takım adına büyük avantaj. İkinci yarı bizim için saldır Karşıyaka!

İY : Güngörenspor 0 - 1 Karşıyaka

Dk 49 : Gol yedik. Durum 1-1. Bu maçtan da 3 ouanı alamayacaksak hangi maçı yenmeyi düşünüyoruz ? Tribünde moraller yine bozuldu, bizim için bir gol atsana Karşıyaka!

Dk 56 : İlk golde tüm sosyal medyalar golü Şaban attı diye yazdı ancak golü Agbetu attı. Şimdi golü atan isim Şabaaaaan ve 2-1 öndeyiz!

Dk 62 : Özgürcan hızlı oynamaya başladı, yavaş yavaş güzel pozisyonlara giriyor. Agbetu oyundan düştü, kısa zamanda toparlanıp kanatları kullanmamız lazım. Erdi ve Taha orta sahada görevini sağlıklı şekilde yapıyor. Bülent hafif sakatlığı olmasına rağmen oyunda. Güngören'de bir tane kırmızı kart var.

Dk 76 : Ve durum 3-1! Topu ağlarla buluşturan isim yine Şaban ve Şaban'ın bugün attığı 2. golü..

Dk 87 : Uzun zaman sonra rahat rahat tezahürat yapıyoruz, teşekkürler Karşıyaka. Bu sahte galibiyete aldanmayıp haftaya yenmemiz lazım! Gemi batarken önce fareler kaçar..

MS Sonucu/Değerlendirmesi : 4-4-2'nin tam bir Karşıyaka taktiğini bu maç iyice anlamış olduk. Özgürcan'ın hücumda iyi oynadığı zaman kaç gol atabileceğimizi, kaç net pozisyona girebileceğimizi öğrenmiş olduk. Umarım bu maçtan çıkarılması gereken tüm dersleri çıkarmışızdır. Taha orta sahada oynadığı bu güzel futbolu devam ettirirse 4 senedir geliştiremediği yeteneklerini bu sene geliştirebilir. 3-1'lik bir skor bizi yanıltmasın çünkü Güngören gibi ligin en kötü takımlarından birisine karşı alınmış bir galibiyet bu. Önümüzdeki 2-3 maça bakıp öyle konuşmamız gerekiyor. Takım bana kalırsa hala kötü, ters giden bir şeyler hala var.. Bu sezon ilk defa maç yayını yaptık ve şanslı geldik, umarım bundan sonra hep böyle olur!
Maç sonu futbolcularla çekilen Kaf Kaf, fotoğrafı yollayan
Mert Perçinkaya'ya teşekkürler..
MS : Güngörenspor 1 - 3 Karşıyaka
Goller : Agbetu(0-1), Ampong(1-1), Şaban(1-2), Şaban(1-3)

24 Kasım 2011 Perşembe

Değerini Bilerek Oyna

Olmuyor, yapamıyorsunuz. Başaramadınız! Bir kulübü en önemli yılında bir üst lige çıkaracaktınız elinize, gözünüze bulaştırdınız. Bizi rezil ettiniz! Bizimle dalga geçer gibi futbol oynattınız sahada. 1 trilyona aldığınız adamı ilk 18'e almadınız, sonra paramız yok dediniz. Reha hoca'nın yanlış oynadığı futbolu şu anda Mustafa hoca'nın düzeltmesi gerekiyordu fakat hiç düzeltecek gibi durmuyor. Aynı tas aynı hamam oynamaya devam ediyoruz. Yine 3 ön libero ile sahaya çıkıyoruz, yine sahadaki 11 isimden en az 6 isim gereksiz, bal yapmayan arı kıvamında oyuncular..
Özgür Volkan bu takımda ne iş yapar ? Ne defanstan top alır oyun kurar, ne top sürer adam geçer, ne pas verir gol olur. Tek yaptığı şey topu alıp, rakip takıma hediye etmesi. Verdiği yanlış paslarla, rakiplerini çalımlamak isterken kaptırdığı toplarla ünlü bir isimden bu takıma faydası için ne bekliyoruz ? Peki ya Ahmet Burak Solakel. Adamın futbolla alakası olmadığını bilmek için futbol bilmek gerekmiyor bile. Hiç bilmeyen birisini getir bu takımın başına defansın görevi adam geçirmemektir diyecek. Ahmet ne yapıyor, nerede bir adam üzerine yürüse kenara çekiliyor, geçişe izin veriyor. Kusura bakmayın Ahmet bu takımda futbolcuysa biz zaten süperligi hedefleyecek en son takımız bu ligde. Ufukhan Bayraktar nasıl olurda bu kadar yeteneksizin olduğu bir takımda ilk 11 çıkamaz ? Bu takımdan gitmemesi gereken 3-4 isim varsa birisi de Ufukhan'dır heralde. Gitmek demişken, sanıyorum Adiyiah'ta devre arasında gidiyor. Yani 1 trilyon verdiğimiz adam tek bir gol atmadan, toplam en fazla 200-250 dakika süre alarak ülkesine dönüyor. 1 trilyon paramızı çok güzel kullandığı için yönetime bir teşekkür daha! Recep Öztürk'ün bugün yediğimiz gollerde sadece 2. gol de ufak bir hatası var. Diğer tüm goller defans hatasıydı. O yüzden Recep'e bir şey demek yanlış olur, zaten Necati gibi birisinden sonra Recep'e laf etmek ayıp olur heralde..

Bir senemizi daha çöpe attık. Bu dakikadan sonra ilk 6 şansımız da bitti. Ortalama bir sezon gibi 10. veya 11. bitiririz bu sezonu. Tabi eğer işler böyle gitmeye devam ederse, bu saçma futbola birisi dur demezse 100. yılımızda küme düşmeye kadar da yolumuz var..

22 Kasım 2011 Salı

Anlayamazsınız 2 Yaşında !

Tam 2 sene önceydi - tarihlerden 23 Kasım 2009 - bu bloga ilk yazımı yazdığımda.. Karşıyaka aşkıyla, Karşıyaka için bir şeyler yapmaya çalıştım. 2 sene içerisinde Karşıyaka'nın ismini blog aleminde başarılı bir şekilde duyurduğuma inanıyorum. Yeri geldi mutluluktan yazamadım yazı, yeri geldi sinirden sayfalarca yazıp yazıp sildim. Ama her ne olursa olsun 2 sene boyunca yanımda olan, bana yorumlarıyla destek veren, tribünde sürekli takipçiniz aynen devam diyen, farklı ortamlardan devam et yazmaya Karşıyakayı senden takip ediyoruz diyen insanlara çok teşekkür ediyorum.

Bir yerlerde bir hata yaptıysam, bir yanlış sözüm olduysa affola. Elimden geldiği kadar Karşıyaka menfaatleri doğrultusunda elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum, çalışacağım da.. Katıldığımız aktivitelerle, verdiğimiz röportajlarla, davetiye aldığımız önemli panellerle siz buradan okumasanız da Anlayamazsınız Blog Karşıyaka için çok önemli yerlerde..

İyi ki doğdun Anlayamazsınız Blog !

20 Kasım 2011 Pazar

Kazanmak Zorundayız

Bugün Sakaryaspor ile maçımız vardı. Bir ilk olarak maç yorumu başlığı açtık. Bundan sonra her maç öncesi böyle bir başlık açıp, taraftarımızın, rakip takımın taraftarının ve tarafsız olan seyircinin yorumunu alacağız diyerek yazıya başlayalım..

Sakarya maçına çıkmadan önce yeni hocadan çok umutluydum, hala da umutluyum fakat hocayla çıktığımız ilk maçta yazdığım cümle de ne kadar doğru olduğumu bu maç anladım. Biz içerideki maçlara 3 puan, dışarıdaki maçlara 1 puan hedefiyle çıkıyoruz. Bugün karşımızda olan Sakaryaspor'u herkes yenerken biz malesef beraberliğe yatmış durumdaydık..
Hocamızın Sakaryaspor'u daha önce hiç izlemediğine tanık olduk bugün. Sakaryaspor gibi bir takım defanslarının arkasına çok fazla adam kaçırıyor. Bu takımı izleyen her hoca hücum hattına hızlı bir oyuncuyu alıp kontratak kovalamalı. Bu dezavantajı en iyi avantaja çevirebileceğimiz adam Adiyiah'tı. Fakat biz iki uzun boylu ve yavaş forvet Şaban ve Özgürcan ile sahaya çıktık. Bugün Şaban yerine Adiyiah olsaydı en az 3 fark atmış sahadan ayrılabilirdik. Defansı çok adam kaçıran bir takıma karşı Adiyiah gibi hızlı bir golcüyü kullanamadık bugün. Golü attığımız sabit toptan önce Adiyiah oyuna girecekti, sabit topu kullandık, Taha ile golü bulduk ve Adiyiah'ın oyuncu değişikliğinden hocamız direk vazgeçti. Bu da deplasmandan sadece 1 puan çıkarmak için sahaya çıktığımızın en büyük kanıtıdır bana göre. Erhan Şentürk'ün bu takıma ne kadar yarar sağladığını bu maç daha iyi görmüş olduk. İlk kullandığı serbest vuruşta çok iyi bir orta açarak takıma golü kazandırdı. Agbetu'yu ne kadar sevsem de bu maç iyi bir oyun çıkaramadı. 2 tane %100'lük gol şansımızı boş yere harcadı. Sol ayağını kullanamayan bir oyuncu, kaçırdığı iki tane net gol pozisyonunda da bunu anladık.. Sol ayağı ile vursa iki tane gol ile dönüyor olacaktık bugün Sakarya'dan. Volkan Özgür bu takıma yarardan çok zarar sağlıyor malesef. Ayağına gelen her top bugün ölü top olarak sahaya yansıdı. Pas atamadı, şut çekemedi, her topu rakip takıma verdik. Bu performansını geliştireceğini düşünerek bu takıma yarar sağlamasını istiyorum fakat ilk 11'i alabilecek kalitede bir topçu olduğunu düşünmüyorum bu takım için. Kaleci Recep çok güzel bir kalecilik örneği gösterdi bugün. Ağlarımızda bulduğumuz ilk top tamamiyle defans hatasıydı. 2 tane çok güzel net gol pozisyonunu kalemizden çıkardı. En azından artık kornerlerde ve sabit toplarda korkmuyoruz. Bu bile Recep'in kaleyi Necati'den daha iyi koruduğunun göstergesidir. 

Orta sahada sahada hiç yokuz. Bu zamana kadar oynadığımız her haftada bunu gördük. Orta saha demek top dağıtan oyuncu demektir, oyun kuran oyuncu demektir. Fakat bizim orta sahamız topu dağıtmayı bir kenara bırakalım, topu almaya bile yeltenmiyor. Agbetu gibi hücum oyuncusu geliyor topu alıyor, topu dağıtmaya çalışıyor, ya da defanstan direk forvete doldur boşalt ile oynuyoruz. Bu kadar kötü bir orta saha ben hiç izlemedim. Şu takımın başında olsaydım sezon arasında direk tüm orta sahayı değiştirecek transferler yapardım. Orta sahadan oyun kuramadığımız için bu olay hücuma yansıyor ve gol pozisyonlarımız çok kötü yönde etkileniyor. Bir an önce orta saha da topu alıp, pas yapabilecek, oyunu kurabilecek yürekli ve oynamayı isteyen topçulara ihtiyacımız var. Taha ikinci yarı girmesine rağmen çok güzel bir oyun oynadı. Beraberlik golünü atmasının yanında çok mücadeleci ve hırslı bir top oynadı. Taha'yı ne kadar savunmasam da bugün maçta hakkını vermemiz gerekiyor. Yaptığı müdahalelerle, mücadeleci ruhuyla bugün Karşıyaka'ya çok fazla şey kattı..

Bu maç tam anlamıyla taktiksel hatalar yüzünden kaybedilmiş bir maçtır. Kaybedilmiş diyorum çünkü bu maçın hakkı bizim 3 puan ile İzmir'e dönmemizdi. Fakat biz, sabitleştiğimiz 1 puan üzerine oyun oynadık ve 1 puanı alıp İzmir'e döndük. Mustafa hoca umarım ilerleyen maçlarda evimizde olduğu gibi deplasmanda da 3 puan için saldıracak bir takım sahaya çıkartır. Reha Kapsal ile kaybettiğimiz puanları Sakaryaspor gibi basit deplasmanlarda alacağımız 3 puan ile kapatabilirdik. Fakat bu andan itibaren oynayacağımız fikstür çok tehlikeli. Bu kadar kolay 3 puanı kaçırdığımız maçları çok arayacak olabiliriz malesef..

19 Kasım 2011 Cumartesi

BABL / Sakaryaspor - Karşıyaka

    
Sakaryaspor - Karşıyaka
19:00 / 19 Kasım 2011
Sakarya Atatürk Stadyumu
Yayın : TRT 3

16 Kasım 2011 Çarşamba

Sevda Kuşanıp Yollara Düşen

3 sene oldu seni aramızdan uğurlayalı..
Şu yazıyı yazmak bile koyuyor adama..
Yazsam da acım dinmiyor, sevgim bitmiyor sana karşı..
Anlatamıyorum seni insanlara, bu kadar iyi bir insanı kaybetmeyi anlatamıyorum.
Senin gibi bir taraftarı, senin gibi bir insanı kaybedeli 3 sene oldu. 
Koca 3 sene içinde seni sevenlerin acısı bir an olsun dinmedi. 
Bizim acımız hala 16 Kasım akşamında olduğu gibi taptaze!
O haberin geldiğinden beri hep bir yerlerde sen vardın bizimle..
Mor Parkta, KBK'da, Hayalet'te, Çarşı'da, Alaybey'de..
Seni kalbimize gömerek yaşamaya devam ettik biz.
Sen hep bizimleydin..
Sen gittiğinden beri bu taraftar seni hiç unutmadı!
Bayramlarda seninle bayramlaşmaya geldi, haftasonları çıkıp seninle laflamaya geldik..
Muhabbetini özledik güzel insan!
Sen aramızdan 3 senedir gittin, bizim ağzımızda yine adının 2 hecesi, Özgür..
Sen bu dünyanın pisliğine hiç bulaşmadan çektin gittin buradan. 
Hani derler ya Allah sevdiğini yanına alırmış, seninki de o misal oldu işte..
Allah seni de yanına aldı.
Kardeşlerin, abilerin çok özledi seni.
Kim ne derse desin, asla unutulmayacaksın!
Seni unutan kahpe olsun!

15 Kasım 2011 Salı

100'ler Kulübü

Basketbol'da bu sene savunmamızın çok kötü olacağını daha önce söylemiştim. Bunu söylerken tabiki kafamdan değil, izlediğimiz hazırlık maçlarına bakarak söylemiştim. Bu söylemimde ne kadar haklı olduğumu içerdeki her maçımızda 100 sayı yiyerek takımımız kanıtlamış oldu. Bugün oynadığımız Avrupa takımı Minsk takımından da tam 105 sayı yiyerek salondan ayrıldık. Yediğimiz her sayı birbirinin aynısı, kaçırılan adamlar hep aynı..
Takım da basketbolcuların yanı sıra bana göre teknik ekipte de büyük hatalar vardı bugün. Çizilen yanlış oyunlar, yanlış rotasyonlar bu skoru bu hale getirdi. Son topumuzu kullandırabileceğimiz tek isim Birkan - maçta saydığım kadarıyla 6'da 4 üçlük yüzdesi var - son topta kenarda bekliyor. Aslında neden kenarda beklediğini de son top oynanırken anladık. 3 sayı gerideyken, son 12 saniye varken, şaka gibi bir taktik ile direk olarak turnikeye bağlı oyunu kurduk. Değişik bir oyun daha gösterdi bize Hakan hoca. Yine senenin başında dediğim gibi Alper bence bu takımda en çok övgüyü hakeden isim. Hem gösterdiği muhteşem çıkışla, hem de takıma katkısı olan, zor zamandaki üçlükleriyle takımı ayakta tutan bir etmen. Jovo Reis bugün karşısında kendisinden çok daha atletik ve hızlı birisiyle oynadı. Rakip takım için çok iyi bir eşleşme fakat Jovo için aynı şeyi söyleyemeyiz malesef. Çok yavaş kaldı, topları çok dışarıdan aldı, böylelikle takıma katkısı diğer maçlara göre çok azdı. İlkan'ın ben hala Türk olduğuna inanmıyorum. Vücuduyla, atletikliği ile daha çok Amerikalı basketbolculara benziyor. Orta halli performansı vardı bugün fakat çok fazla topumuzu yedi. Yine de İlkan gibi birisinin olması bu takım da güzel bir avantaj bizim için..

Bu takım 100. yılında, her takımdan 100 sayı yemeyi haketmiyor. Burada sorunun büyük kısmı saha içindekilerden çok, yandaki teknik ekip. Çok kötü gidiyoruz, ve bu kötü gidişe nasıl dur diyeceğiz. Biz artık basketbolda orta halli kadro + taraftar = play-off taktiğinden çok, güçlü bir taraftarı arkasına alabilecek kaliteli bir oyun oynayabilecek takım istiyoruz!

8 Kasım 2011 Salı

Blog Ödüllerindeyiz

Bir kaç haftadır blogun sol tarafında duran Blog Ödülleri kutusunu merak eden olmuştur belki. Bu sene Turkcell'in düzenleyeceği Blog Ödülleri yarışmasına spor kategorisinden katılalım dedik. Bu kadar ziyaretçimiz, bizi okuyan seven insan varken onların desteğiyle belki derece bile alabiliriz diye düşündüm. Tabiki asıl amaç dereceye girmek değil, Karşıyaka blogu olan Anlayamazsınız'ın her türlü sosyal platformda adının olmasını sağlamak, Karşıyaka'nın ismini bu tür sosyal platformlarda duyurmaya çalışmak. Başvuru yaptığımız Turkcell Blog Ödüllerinden az önce aldığım mail ile başvurumuzun onaylandığı ve bu yarışmada resmi olarak boy göstereceğimizi açıklamışlar. Tüm Karşıyaka camiasına ve Anlayamazsınız Blog'a hayırlı olsun diyelim. Oylama başladığı anda bir yazı daha gireceğim zaten fakat yarışma başladığında sol taraftaki kutudan bize oy vererek bize destek olacağınızı şimdi de bir söyleyeyim..

1 Kasım 2011 Salı

Sevdamız 99 Yaşında !

Karşıyakalı olmak ayrıcalıktır. Bizler bu ayrıcalığı doğduğumuz andan beri yaşayan özel insanlarız. Gittiğimiz her şehirde Karşıyakalıyız dediğimiz zaman 35½ yani diyen insanlarlayız. Tüm Türkiye tanır Karşıyakayı. Bizler hep iç içe yaşamız, birlikte büyümüş, her zorlukta omuz omuza vermiş insanlarız. 7 yaşındaki çocuğumuzdan 70 yaşındaki amcalarımıza kadar aynı kültürle büyümüş, aynı ayrıcalığı yaşamız insanlarız..

Karşıyakalı olmak başkaldırmaktır. Her türlü zorbalığa, ihanete başkaldırırız. Rahatımızı bozan, bize ihanet etmeye çalışan insanlara siyasi olsun olmasın her koşulda hiç çekinmeden karşı çıkarız. Muhalefetizdir biraz da. Kimse bizimle başa çıkamaz. Biranda kenetlenir on binlerce kişi yürüyüş yaparız Karşıyakamızda. Her türlü zararlı düşüncenin karşısında dururuz. Karşıyaka menfaatlerine ters düşebilecek her davranıştan tek tek hesap sorarız..

Karşıyakayı düşünüp yaşamaktır. Günün her saatinde, gittiğimiz her yerde, kiminle olursak olalım Karşıyaka aşkıyla oluruz. Karşı yakaya geçtiğimiz anda başlarız Karşıyakayı özlemeye. Biz semtimize kutsal toprak deriz. Karşıyaka havasını içimize çekmeden hep bir gurbetçiyizdir. Karşıyakalı yaşarız, Karşıyakayı bir başka yaşarız..

Karşıyakalı olmak kıskanılmaktır. Herkes kıskanır bizi, kıskanır da söyleyemezler utançlarından. Aramızdaki aile ortamını, üst düzeydeki sevgi saygıyı herkes kıskanır. Her ortamda gururla söyleriz Karşıyakalı olduğumuzu. Karşıyaka'da doğup, büyümek herkesin şansı değildir malesef. Bu yüzden kıskanılırız zaten. Bu kültürü yaşayan, yaşatacak olan insanlar olarak kıskanılırız..

Karşıyakalı olmak deliliktir. Bizler deli gibi severiz semtimizi, değerlerimize sahip çıkarız. İzmir'in ve Türkiye'nin en çok eğlenen insanlarıyızdır biz. Eğlenmeyi biliriz, fiyakalıyızdır. Nerede güzel bir rakı sofrası görseniz, nerede umarsızca eğlenen insanlar görseniz bilin ki içinde en az bir Karşıyakalı vardır. Karşıyakayı sevmek deli işidir.

Anadolu topraklarında kurulan ilk spor kulübüyüz. Memleketin savaş günlerinde baş kaldıranların kulübüyüz. Bağımsızlık aşkıyla yanıp tutuşanların spor kulübüyüz. Ay yıldızı Atatürk tarafından armasına konulan kulübün çocuklarıyız biz..
Biz bu aşkı 99 senedir yaşıyoruz, yaşayacağız..
Bu aşk sadece spor kulübü aşkı değil, semt aşkıdır..
Ve şimdi, 99 senelik aşkımız için..

KAF KAF KAF SİN SİN SİN KAF SİN KAF SİN KAF

Her şeyi sevebilirdik, sevmeye senden başlamasaydık eğer..
Sevdan, içtikleriyle değil, içerken düşündükleriyle sarhoş olanların yüreğinde..

ÜST TARAFA DÖN