27 Mayıs 2013 Pazartesi

Karşıyakamın Sinir Harbi

Deplasman seyircisine yasak play off yarı final serisi. Hepsi GS taraftarının yaptığı kendinibilmezlik ve pankart, konfeti hazımsızlığını içlerinde kadın ve çocukların bulunduğu 25 hadi bilemedin 30 kişiye yüzlerce kişi saldırması yüzünden. Eserinizle övünün büyük tribüncüler.

Şimdi maça geleyim. Sinir ola ola rakip tribünün içinde izleyeceğimi, belki istemeden de rengimi belli edeceğimi bile bile gittim. Takımı tv ekranında değil de o parkenin üstünde, yerinde izlemek istiyordum. Salona girdiğimde 22-14 öndeydik. Ne olduysa o andan itibaren oldu ve takım durdu. GS farkı kapamaya başladı. Dışarı çıkacaktım. Ciddi ciddi düşünüyordum ki takımımız biraz hareketlendi ve maçı bırakmayacağının sinyallerini verdi.

Kendimizi övmek için söylemiyorum ama Karşıyaka tribünü kadar basketbola hakim bir tribün bu ülkede yok. Sponsorlarla basketbola ilgisi artan bir kitle var ve henüz bu yeni yeni alevlenen basketbol sevgisi ile kuralları öğreniyorlar. Kesinlikle zamana ihtiyaçları var. Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp tabii.

18 Mayıs 2013 Cumartesi

Play-Off Çeyrek Final Eşleşmesi - Fenerbahçe Ülker

Oldukça gecikmeli bir yazı oldu, bir kaç saat içersinde ilk maç için takımımız Ülker Arena'nın parkelerine çıkacak.

Öncelikle Tribün Dergi için yazdığım tüm play-off eşleşmesinin bağlantısını sunayım. İlgili yazıdan, eşleşmemizle ilgili olarak yazdıklarıma biraz daha teknik analiz ilave ederek aşağıda yer veriyorum.

Fenerbahçe Ülker - KarşıyakaFenerbahçe Ülker, bu sezonun en verimsiz takımıdır desek kimse karşı çıkmaz herhalde. Pianigiani ile yeni sistem kurmayı denediler ve bunu David Andersen, Sato, Batiste gibi yaşlı oyuncularla yaptılar. Aşı tutmadı ve Siena'da harikalar yaratan Pianigiani, sezonu bitiremeden Boğaz'daki son rakısını içmek durumunda kaldı. Ertuğrul Erdoğan benim şans verilmesi gerektiğine inandığım bir koç fakat kendisi de gidişatı değiştiremedi ve sponsor problemi yaşamış, takımı neredeyse tamamen değişmiş Beşiktaş'ın altında tamamladı Euroleague'i. Belki Türkiye Kupası'nı kazandılar fakat sezon sonunda ciddi bir revizyona gideceklerini görmek için basketbol dâhisi olmanıza gerek yok. Diğer tarafta takımımız ise harika bir sezon geçiyor. Yepyeni bir takım kurulmasına rağmen, Ufuk Sarıca kafalardaki tüm soru işaretleri sildi ve Eurochallenge'da finalde şanssız bir şekilde kaybettiler. Ligde takım, tarihinin en yüksek galibiyet sayısına ulaştı 22 maç ile ve henüz oynanacak 1 maç daha var (Erdemir karşısında aldığımız galibiyet ile sezonu 23 galibiyet ile tamamladık, bununla ilgili yazım için tıklayın).

16 Mayıs 2013 Perşembe

23 Galibiyet

Çoğu basketbolsever'in bir numarada yazdığı isimdir Michael Jordan. Bu sebeple sezonu 23 galibiyetle tamamlamamızın da değişik bir anlamı oldu, majestelerine gönderme bakımından...

Dile kolay 23 galibiyet...Artı olarak Eurochallenge ikinciliği ve Türkiye Kupası Çeyrek Final'i...Bu başarıya imza atan başta oyuncularımız olmak üzere, Ufuk Sarıca ve değerli ekibine, bu ekibi göreve getiren Şube Yönetimi'ne ve desteğini hiç bir zaman esirgemeyen taraftara, camia'ya teşekkür etmek istiyorum kendi adıma...

14 Mayıs 2013 Salı

İstatistiklerle Futbol Vol.VII

Sezon başından beri aylık dönemler itibariyle futbol takımımızın performansının geçtiğimi senelerdeki ilk iki takımları ve playoff takımları ile kıyaslamak için bu yazı dizisini devam ettirmiştim. Sezonu bitirdiğimize göre özet olarak bazı bilgileri geçeyim...

Sezon 34 maçta, 47 puan, 37 atılan gol ve 39 yenilen gol ile tamamladık...Bu seneki ortalamalarımız maç başına 1.38 puan, 1.09 atılan gol ve 1.15 yenilen gol. Bu performansın haftalık kırılımını aşağıdaki tabloda görebilirsiniz.

10 Mayıs 2013 Cuma

Kongre Soruları

Madem yönetim tarafından kongre tarihi açıklandı (30 Mayıs, eğer çoğunluk sağlanamazsa 6 Haziran, ama yer değişiyor Nikah Dairesi değil, ARENA olacak adres) konsantrasyonu biraz da o tarafa doğru kaydıralım.

Geçtiğimiz sene bu zamanlara baktığımızda uzun süreden sonra ilk defa iki adaylı bir kongre yaşamanın heyecanı vardı. Ve de özellikle Sayın Cihan Büyükoral ve ekibi tarafından yaratılan « Karşıyakalılar göreve geliyor, hem de Holding’den bağımsız ciddi sponsorlarla » imajı camiada gerçek bir heyecan yaşatmıştı. Bir kesim uzun bir süre kulüp ile ilişiği olmayan Sayın Cihan Büyükoral’ın bu söylemlerine ilk günden karşı çıkmış, önemli bir kalabalık bu söylemlerin gerçek olma ihtimalini görmek istemiş, bir kesimse en baştan beri tek kurtuluşun Sayın Cihan Büyükoral yönetiminde olduğunu söylemişti.

Bu satırları yazdığım tarih olan 10 Mayıs itibariyle sportif anlamda bulunduğumuz nokta, Voleybol’da yine hüsran, Basketbol’da Avrupa’da harika bir sezon, ligde belki de en yüksek galibiyet oranına ulaşmak (2 galibiyete ihtiyacımız var), Futbol’da ise düşük de olsa bir ihtimal play-off, ve bu konuda yine çok şanslıyız ki Cihat Arslan gibi bir teknik direktörümüz var, sahadaki yönetimi hakkında konuşacak kapasitede değilim fakat bu kadar krizle uğraşılan bir yerde takımın dümenini kaybetmediği için, bizim korkulu rüyalar görmemize sebep olmayacak sonuçlar aldırdığı için gerçekten de adam gibi adam olduğu için…

Bunun dışında bahsedilecek çok konu var; basketbolda doğru olmasa da ne yazık ki kulübümüzün bir gerçeği haline gelmiş bir önceki senenin son ödemelerinin yapılmamış olması, açık bütçe ile yola devam edilmesi (Eurochallenge F4 organizasyon gelirleri ile bir kısmının kapanmış olma ihtimali oldukça fazla); futbolda futbolculara ödemelerle ilgili sene başından beri bir sonraki haftanın söz verilmesi; devre arasında neredeyse tüm futbol takımı yenilenmek durumunda kalınması; voleybol’da kaynak yokken 1 Milyon TL’ye yaklaşan bir bütçe ile takım kurulması; tesislerde su ve elektriklerin kesik olması, futbolcuların çok zor şartlar altında antrenman yapabilmeleri; devre arasında kongre kararı alınması ve hemen akabinde geri dönülmesi; yönetimin kendi içerisinde kavgalı duruma gelmesi ve önemli sayıda yöneticinin henüz sezon başında istifa etmesi; Kongre’de desteğini aldığı Taraftar Derneği’nin kendilerini protesto etmeleri üzerine, kendilerine «bir grup taraftar » diye hitap edilerek önemsizleştirilmeye çalışılması ve kongre üyelik başvurularının kabul sürecinin uzatılması gibi... İlk başta aklıma gelenler bunlar…

Şimdi, kongre üyesi olarak sormak istediğim sorular var, kongrede cevap gelir mi bu sorulara bilmiyorum…
  • 1 Haziran 2012 sabahında borç ne kadardı, bu borcun ne kadarı hangi şubelerden geliyordu? 30 Mayıs 2013 / 6 Haziran 2013 itibariyle borç ne kadar?
  • Milyon dolarlık voleybol şube, 10 milyonluk basketbol şube, Süper Lig'den transferlerle ilk ikiden çıkacak futbol takımı için gerekli sponsorlar kimlerdi? Neden imzalanamadı? Böyle bir beklenti neden yaratıldı, neden karşılanamadı?
  • Maddi destek için biz kimsenin ayağına gitmeyiz denildikten sonra, Sayın Selçuk Yaşar’a verdiği desteğin arttırılması konusunda gidilirken neler hissedildi?
  • Bağımsız denetim şirketine yaptırılan inceleme sonunda ne çıktı?
  • Bulunan sponsorun önüne "Biz kaç yıllık Karşıyakalıyız ekmeğimizden oluruz" diyen ünlü Karşıyakalı aile kim? Veya böyle bir olay gerçekten yaşandı mı?
  • Divan Kurulu başkanı Sayın Tahir Türetken'e gazetelere yansıdığı gibi Bursa'da terbiyesizlik yapıldı mı?
  • Ali Erten'in özür dilemesini gerektirecek davranışlar, Gökhan Şensan ve Fatih Diniz'e karşı gerçekten vukuu buldu mu? Eğer bu olaylar yaşanmadıysa gazetelere kasıtlı haber yaptıran kim? Neden bu konuyla ilgili bir açıklama yapılmadı, ilk defa bu sene tanık olduğumuz gazetelere ilan verme yöntemi neden kullanılmadı?
  • Eurochallenge Final4 organizasyonu için teşekkür edilirken, Sayın Selçuk Yaşar’ın isminin yer aldığı sıra gerçekten içinize sindi mi?
  • Muhasebe ilkelerine uygun haber yapmıyor diye eleştirilen gazetecinin hakkını savunan TSYD’nin açıklamasına neden tepki verilmedi, o açıklama yönetimin icraatlarını de sorgulayan bir açıklamaydı, neden sessiz kalındı?
  • Kongre kararı alınmasındaki etken neydi? Geri adım atılmasının altında ne yatıyordu?
  • Taslak bütçenin fazlası olur azı olmaz derken Sayın Cihan Büyükoral neyi kastetmişti, o gün ile bugün arasındaki fark için ne düşünüyor?
  • Yanındayız diyenler kimlerdi, yanında olmayanlar hangileri?
  • Hep bahsedilen siyasi destek var mıydı yoksa laftan mı ibaretti?
  • İlk devre sonu itibariyle borç ne kadardı? Sezon sonu itibariyle ne kadara çıktı?
  • Basketbol şube özelinde altyapiya önem vereceğiz derken, Mustafa Albere neden görevinden alındı? Kendisi kovulmadan önce hangi yardımcı koç twitter'da Mustafa Albere'nin lakabını kullanarak "xxx vefat etti" diye dalga geçti? Bunu yapan kişi ile Çarşı'ya ithamlarda bulunan kişi aynı kişi mi? Yönetim bunların farkında mıydı? Farkında değilse ve farkında olsaydı ne değişirdi? Altyapılarda görev alanlar ne zamandır maaş alamıyor, herhangi bir çözüm düşünüldü mü? Altyapıların idari yönetimini velilere bırakmak ne kadar doğru?
  • Nihat Mala gibi yıllarını bu kulübe vermiş birisinin işten çıkartılma süreci ne kadar içinize sindi? Kimse kimseyle çalışmak zorunda değil fakat işten çıkarma gibi hassas bir süreç daha profesyonelce yönetilemez miydi? Benzer bir şekilde kendiniz işten çıkartılsanız ne hissedersiniz? Herhangi birisinin, herhangi birisini Karşıyaka Spor Kulübüne küstürmeye hakkı var mı?
  • Tesisleşme konusunda tek konuşulan alt başlık stad, peki stad yapılırsa Voleybol altyapı ne yapacak? Peki ya tenis şube? Doğru düzgün bir kamp tesisine ne zaman sahip olacağız, suları akan, elektriği kesilmeyen?
  • Kurumsallaşma konusunda bağımsız denetim dışında bir adım atılmadı. Futbol Altyapı için milyon liralık tesis armağan eden 1912 Derneği ile yönetimin arasında soğukluk mu var? Kendilerine futbol altyapının yönetimi devredilebilir ve anonim şirket olarak düzenlenecek bir altyapı şirketleşme süreci başlatılabilir mi?
  • Şubat’ta Mutlu Altuğ’un açıklamaları dışında özerklik konusunda ne adımlar atıldı?
  • Eurochallenge Final4 organizasyonu için ne kadar destek kimlerden toplandı, ne kadar masraf kimlere yapıldı, kasamızda kalan para ne kadar, bu organizasyon sebebi ile ne kadar borç doğdu?
  • "Kongrede hepiniz PEK bir DOMAT gibiyDİNİZ" tweet'i ile eski yöneticileri rencide edilmesi hakkında yönetimdekiler ne yorum yaptı, kendilerine benzer bir şey yapılsa ne hissederlerdi, nasıl tepki verirlerdi?
Bu sorular benim mevcut yönetimin icraatları ile ilgili en fazla merak ettiklerim… Onun dışında sportif anlamda basketbol şubenin başarılı olduğunu, takım henüz Final 4 aşamasına kaldığında yazdığım için de içim rahat, hak edene hak ettiğini verdiğimden dolayı… Voleybol’da ise ne olursa olsun geçen sene de hüsrandı bu sene de hüsran… Futbol kısmını eleştirmek büyük haksızlık olur, herhalde başta Cihat Arslan ve ekibi olmak üzere, oyuncuların uğraştığı en büyük problem rakipler değildi tüm sezon boyunca, kafasını sadece yaptığı işe veremeyen birisinden de bundan daha fazla verim alınamaz… Endişem, özerkleşme, tesisleşme ve kurumsallaşma konularında adım atmayan her yönetimin aslında bir birinden çok farklı olmamasına rağmen, mevcut yönetimin “Karşıyakalı Duruşu” konusunda da sınıfta kalması… Bunu elbet camiamızın büyükleri daha iyi değerlendireceklerdir, fakat ben sözünün arkasında duran, koyduğu hedeflere doğru kulübü ve camiayı yönetebilen (idare eden değil, yöneten) ve katma değer yaratan, camiamızın ve tarihimizin dinamiklerini benimsemiş ve bu değerleri taşıyan bir yönetim benim tercihim olacaktır… Son yıllarda göremediğimiz şekilde, özerkleşme, tesisleşme ve kurumsallaşma konularında adım atan bir yönetimi de, herhangi bir sportif başarı gelmemesi durumunda dahi her türlü desteklerim…15 senedir hedefimiz Süper Lig oluyor da ne oluyor… İkinci yüzyılımızı sağlıklı bir şekilde kutlayacaksak, bu 3 konuda ciddi atılımlar yapmamız gerekiyor… Umarım yönetime aday olacaklar, hem mevcut borç yükü problemini çözmek için kalıcı gelir getiren projeler üretmekle uğraşırken hem de bu 3 konuda girişimleri de olur… Bütün bunları da henüz ortada bir tane bile aday ismi yokken yazmak istedim ki, geçen sene olduğu gibi, kendisi gibi düşünmeyenleri başkalaştırmak ve belirli bir sınıfa koymak en büyük hobisi olan sığ düşüncelerle bir sene daha uğraşmayayım...

Umarım 2013 yılına yakışacak bir profesyonellikte düzenlenecektir kongre; yukardaki ve benzeri tüm sorulara cevap verecek şekilde, net, açık ve herkesin anlayabileceği tarzda…Rakamların tek tek okunmadığı, ilgili tüm tabloların kongre üyelerine basılı olarak sunulduğu, basit bir powerpoint sunumu ile desteklenen oylamaya geçmeden önce kimsenin kafasında yeni soru işaretleri doğurmayan…

ÜST TARAFA DÖN