12 Temmuz 2013 Cuma

Milli Takım Mevzuları

Gündem o kadar yoğun ki, kendi iş yoğunlumun arasında ancak vakit bulup da özet geçebileceğim bir yazı yazabiliyorum...

Son günlerde neler yaşandı Milli Takım bazında ona bakalım.

Estonya'da U20 Avrupa Şampiyonası var...Milli Takımımızın geleceğini oluşturacak çocukların maçları. Bugüne kadar 2 maç yaptılar ve mağlubiyetle tanışmadılar. Ana akım medya'da ne kadar yer buldu ?

Benzer şekilde futbolda U20 Dünya Şampiyonası ülkemizde oynanıyor...Futbol ile anılan şehirler yerine, siyasi kimlikleri öne çıkartıp yapılan seçimler sonucunda final maçına kadar ortalama seyirci sayısı 5.000 civarında...Geleceğin yıldızlarını izleme fırsatı bu kadar kötü kullanılabilir, ülkemizi bu turnuva sayesinde yurtdışına lanse etme fırsatı bu kadar kolay harcanabilirdi...Bunu da başardık...Yaklaşık son 10 yılını savaşlarla geçirmiş Irak'ın, U20 takımı finalin kapısından dönerken, koskoca Türkiye'nin U20 takımı turnuvaya ilk havlu atanlardan olabiliyor...Kendi oyuncusuna küfür edebilen tribünler de işin cabası...Sporu seviyoruz lafı havada kalan bir laf da, futbol aşığı bir millet olarak anılmamızın de ne kadar balon olduğu ortaya çıkıyor...Bütün bunlar da "faiz lobisi" oyunları olmasın sakın...

Basketbola geri dönelim...

Her ne kadar takımımıza karşı takındığı tavır ve saha dışı hayatı ile tasvip etmediğim bir koç olsa da, mevcut form grafiği ile ve sahadaki "winner" özelliği ile Ergin Ataman şu anda Türk koçlar arasında diğerlerinden ayrılan bir koç. Milli Takım için de, "winner" olmak oldukça önemli bir özellik...Koçsuz bir Milli Takım varken ve Ergin Ataman, takımını şampiyon yapmışken, en doğru tercih kendisi olurdu...Ama olmadı...

Biraz nostalji yapalım...Yiğiter Uluğ'un Salsa Basket için yazdığı yazı dönem dönem okunacak bir yazı...Özeti şu, elde ettiği başarılara rağmen Erman Kunter'in zamanında Milli Takım için düşünülmemesi, ve bir bakıma adının üzerinin çizilmesi, alınan bir galibiyet sonrasında elindeki konyak ile Turgay Demirel'i rahatsız etmesine bağlanıyor...Yıl, 1999

Daha yakın bir geçmişe geri dönelim...Ergin Ataman'ın, 5 yıldızlı bir otele girerken, aynı odaya yaşam koçunun girerken ve daha sonrasında çıkarken görüntüleri basına servis ediliyor...Özel hayatın gizliliği hiçe sayılarak...Basit bir magazin haberi gibi görünmesi gereken bu konu, ilk çıktığında da federasyonun Tanjevic için bir ön hazırlığı olabileceğini düşündürtmüştü bana...

Ve geçen hafta...Bizden başka çoğu ülkenin ciddiye almadığı Akdeniz Olimpiyatları'nda (hani doping skandalları ile damga vurduğumuz) kazanılan şampiyonluk sonrasında, TBF (Turgay'ın Basketbol Federasyonu) Eurobasket 2013 hatta 2014 Dünya Şampiyonası sonuna kadar Tanjevic ile devam karar aldı...

Yap-boz'un parçalarını birleştirdiğimizde, ve büyük resme baktığımızda, zaten Tenjevic gibi bir "kanki" dururken, Ergin Ataman'ın koç olma ihtimali sıfıra yakındı...Veya NBA'e gitti diye vazgeçilen Messina'nın, NBA'e gitmeyeceğini açıklamasının üzerinden kendisinin tekrar seçenekler arasında düşünülmemesi gibi...

Koç bacağında bunlar yaşanırken, oyuncu seçiminde de ciddi bir soru işareti doğdu. Bugüne kadar Milli Takım'da ancak havlu sallayan, ve herhangi bir sezondaki formu ile takımdaki yeri konusunda soru işaretleri doğuran Cenk Akyol, kariyer sezonunu yaşadığı sene, Milli Takım'a çağrılmadı...Aday kadroda bile yok...Ve TBF, bu kararı basketbolla bağdaştırmaya çalışıyor...Oysa yaşananlar daha çok yeni, Gezi Parkı Direnişi sürecinde, hükümet baskısı sebebi ile sansür uygulayan NTV'nin mikrofonunu yere atıp onlara açıklama vermek istemeyen bir Cenk Akyol var elimizde...Ferit Şahenk-Hükümet-TBF-Tanjevic dörtgeninde, o Cenk Akyol'un Milli Takım'a çağrılmasını beklemek de, tıpkı Ergin Ataman'ın koç olmasını beklemek kadar hayalcilik olurdu aslında...

20 maç civarında doping cezası alan Hidayet Türkoğlu'nun (Gezi Direnişi sırasında Mehmet Okur'un aksine, sus pus olan) kaptan olarak çağrılması da apayrı bir konu...

Bunca yaşanan olayın üzerine kişisel görüşümü kısaca yazayım; Ergin Ataman, Tanjevic yerine koç olmalıydı, Hidayet Türkoğlu bırakın kaptanlığı kadroda bile olmamalı, Cenk Akyol ise bırakın aday kadroyu, kesin kadroda yer almalı...Tabi Türkiye Basketbol Federasyonu, özerk olsa, Spor Bakanlığı görevini yapsa bunlar belki olabilecek şeyler olurdu da, Turgay'ın Basketbol Federasyonu ile ne yazık ki havada kalıyor...


Erinç Atilla

0 yorum / sen de yaz !:

ÜST TARAFA DÖN