28 Temmuz 2011 Perşembe

İyi Ki Doğdun Güzel İnsan

Daha dün gibi aklımda.. Özgür vuruldu diye haber yayılmıştı tüm Karşıyaka'ya.. Tüm Karşıyaka susmuştu o gün, semt sessizdi. Herkesin canından çok sevdiği, saydığı birisi vurulmuştu o gün.. Herkesin öz abisi, öz kardeşiydi o. En ufak bir kötülük bile düşünmeyen, herkesin iyiliği için uğraşan bir insan. 21 yaşında tertemiz bir kalp. Sadece bir kahpe kurşunla aramızdan ayrıldı o.. Cenazesinde on binlerce kişi olduk. Acı çekmek Özgürlükse, Özgür olduk hepimiz dedik. Ve şimdi o güzel insanın doğum günü. Yazacak o kadar fazla şey var ki hatıralar, sözleri.. O hatıralar biz her gece kafamızı yastığa koyduğumuzda, biz her parkta içişimizde aklımızda olacak, asla unutamayacağımız güzellikte hatıralar. Bizlere hep daha iyi bir tribün bırakmaya çalıştın. Başardın ve bu tribün seni asla unutmayacak, bu tribün bize emanet, gözün arkada kalmasın..
Rahat uyu Özgür! 
Karşıyaka Seninle!

23 Temmuz 2011 Cumartesi

O Gece Bu Sene

Bu slogan bizim çok kullandığımız bir slogan, bir çok tribün bizden görüp bu sloganı kullandı hatta.. Bn bu sloganı en son Ankarada Kasımpaşa ile oynanan play-off maçından sonra bir daha kullanmadım hiç. Ben Denizli faciasını görmedim fakat Ankara'da benim için büyük bir facia oldu. Çok inanmıştım o sene çıkacağımıza fakat nasip olmadı. Geçen sezon kurulan kadroya hiç güvenim yoktu. Ondan önceki sezon kadroyu güzel buluyordum ama, yaşadığımız yıkımdan dolayı olacak kimse çıkacağımıza inanmıyordu. İstanbul'u 10 bin kişi Karşıyakalı doldurduk fakat hepimizde bir inanç eksikliği vardı..

Bu sene böyle olmayacak. Camia kendini süperlige o kadar hazırladı ki. Hazırlanmanın yanı sıra ben çok uzun süredir bu kadar heyecanlı ve inanan bir Karşıyaka camiası görmemiştim. Yapılan transferler yönetimin bu şampiyonluğu ne kadar istediğini, taraftarın yaptığı çalışmalar, fikirler taraftarın ne kadar inandığının bir göstergesi bence. Tabi bir de 100. yılımız olduğu için bu şampiyonluğa inanmak istiyoruz..
Umut Baysal
Yapılan transferler doğrultusunda ikinci maçtan itibaren Şampiyon Karşıyakam ne istersen iste benden tezahüratları, ikinci maçtan itibaren şampiyon şampiyon diye bağırmaya hazırlanalım şimdiden. Gelen oyuncular hiç boş oyuncular değil. En son aldığımız adam Milan'dan tutun, Süperligden aldığımız ve alacağımız isimlere kadar hepsi farklı bir kalite oyuncuların. Bu sefer futbolu zevkle izleyebileceğimiz, kanser olmayacağımız bir sene bizi bekliyor..

Peki bu kısımda taraftar, semt sakinleri neler yapmalı ? 100. yılımız ve bir 100 yılı daha şu an hayatta olanlar göremeyecekler sanırım. Bu 100.yılı yaşayan şanslı insanlar olarak bunun değerini bilmeliyiz. Her eve, evi geçtim her sokağa kesinlikle bayraklar asılmalı. Tüm semt yeşil kırmızı olmalı, Karşıyaka aşkıyla kokmalı. Her gece parklarda Karşıyaka pankartı yaparak sabahlayan taraftarlar olmalı. Yurdun dört bir ynaında takımı bırakmayacak, cefa çeken bir taraftar olmalı. Bu saydığım şeyler zaten 99 senedir bizim gördüğümüz, bildiğimiz şeyler ama bu sene ayrı, bu sene bu saydığım şeylerde ayrı olmalı..

Santralya beraber..
Şampiyon Karşıyakam ne istersen iste benden..

14 Temmuz 2011 Perşembe

Dominic Adiyiah'a Adım Adım

Aslında transfer haberi yapmayı istemiyordum fakat bu transferi ilk olarak yayınlayan biz olacağız sanırım şu an. Uzun süredir büyük bir transfer bombası bekliyorduk tribün olarak. Büyük bir bomba var diyorlardı fakat bu kadar iyi bir transfer yapacağımızı ben pek düşünmüyordum doğrusu. Yönetim ve teknik ekip ciddi anlamda muhteşem bir iş çıkartıp Milan'ın 1.3 milyon bonservis verdiği Dominic Adiyiah'ı transfer etmişiz. Daha doğrusu tam anlamıyla iş bitmemiş fakat pazartesi günü büyük bir aksilik çıkmazsa kesin olarak bizde.

1989 doğumlu Ganalı yıldız Forvet hattında oynuyor. Bu kadar iyi bir forvetin gelmesi bizim işimize çok çok yarayacaktır. Reha hoca zaten ofansif oynamıyor, en azından bu forvet hattıyla arada bir bulduğumuz gol şanslarını kesinlikle gole çevirebiliriz. Tabi bu transferden Reha Hoca'nın bu sene ofansif oynatacağı gibi bir düşüncede olabilir, çünkü forvet hattını çok sağlam şekilde kurmaya devam ediyor. Bu transferin olmasıyla birlikte Agbetu'da daha etkin rol oynayacaktır sahada.

Büyük bir aksilik çıkmadığı sürece Dominic Adiyiah Karşıyaka'da !

13 Temmuz 2011 Çarşamba

Geçmiş Olsun Serhat !

Bildiğimiz gibi Göztepe'nin kalecisi serhat yaklaşık 2 aydır hastanede yatıyordu hastalığından dolayı. Sürekli kana ihtiyaç duyuyordu. Bunun için hem Göztepe camiası, hem biz elimizden gelen herşeyi yaptık. Ve Serhat bugün taburcu oldu. Genç yaşta bu hastalıkla uğraşan Serhat'a ve Göztepe camiasına tekrar geçmiş olsun diyoruz.

8 Temmuz 2011 Cuma

Taraftarın İstediği Olsun !

Bizler 100.yıla en heyecanlı giren taraftarlardan birisiyiz. Bir çok İstanbul kulübü 100.yılını coşkuyla kutladı belki fakat biz Karşıyakalılar yine biraz farklıyız. Bizim için 100.yıl demek sadece spor branşlarında yarışmamızın 100.yılı demek değil. Bizim 100.yılımız demek Zühtü Işıl önderliğinde Türklüğümüzü ortaya koymamızın 100.yılı demektir. Biz 100.yılı sadece spor ile değil, semt ile, insanları ile, esnafı ile, çocukları ile, yaşlıları ile kutluyoruz.

Bu yüzden en çok önem verilen şeylerden birisi bu seneki logomuz. Biz Hüseyin Başkan'dan " Formalarda reklam olmayacak " dediği zaman bu işe çok önem vereceğini düşünmüştük aslında. Fakat pek öyle olmadı. Önem verilseydi bu logo profosyonel bir firmaya tasarlatılırdı ya da taraftarların arasından bir grup seçilip gelen tasarımlar değerlendirilirdi. Ancak bu böyle olmadı. Çok kısa bir sürede logolarınızı yapıp bize yollayın dediler ve 3-4 gün içerisinde yollanan 53 logodan bir tanesini seçtiler. Aslında logoyu ilk gördüğümde başarılı, sade bir logo gibi gelmişti ki logoyu tanıttığım yazıda da bunu yazdım. Ancak daha sonra tribünümüzün en iyi grafikerlerinden birisi olan Umut Baysal'ın logosunu gördüğüm zaman yönetimin çok büyük bir yanlış yaptığını anladım. Bizler tarihiyle, efsaneleşmiş Karşıyakalılarıyla, Türklüğüyle övünen bir kulübüz. Bu anlamda bizi 100.yılımızda temsil edecek logo çok daha farklı olmalıydı bence. Bunu da bizim içimizden birisi yapmış fakat seçilememiş..

Gördüğünüz logo en başta onurlu bir duruşu simgeliyor zaten. Madalyanın etrafındaki resimler ise sürekli olarak övündüğümüz, biz spor kulübüyüz biz sadece futbolda değil her alanda, her branşta yarışan büyük bir camiayız imajımızı temsil ediyor. Ortasındaki eski armamızla biraz oynanmış ve renklerle çok daha uyumlu hale gelmiş. Biz taraftar olarak bu logoyu istiyoruz ve Karşıyakanın en büyük insanlarının taraftar olduğunu hatırlatarak, bu logonun seçilmesinde de taraftarın dinlenmesini istiyoruz. En azından demokratik haklarımızı kullanarak bu kulübe gerçekten sahip çıkan, bu kulübü karşılıksız seven bizler bu logoyu seçtirtmek istiyoruz. Bununla ilgili organize bir girişim olacak zaten fakat ben kendi düşüncelerimi de buradan vurgulamak istedim. Sizde bu yazıya yapacağınız yorumlar ile tepkinizi dile getirebilirsiniz, taraftar olarak büyüklüğümüzü gösterelim..

7 Temmuz 2011 Perşembe

Euro Cup'ta Rakibimiz : Le Mans

Bu takımla ilgili bir analiz yapacaktım aslında fakat tribünümüzde yer alan, basketbol konusunda üzerine başka bir insan tanımadığımız Erinç Atilla bu takımla ilgili bir analiz yapmış bile. Kendisine bu yazıyı burada yayınlamama izin verdiği için teşekkür ediyorum ve yazıya geçiyorum..

Öncelikle, hedeflerin büyütüldüğü 100. yılımızda oyuncularımıza ve teknik heyetimizle yöneticilerimize başarı dilemek istiyorum. Gerçekten de oldukça zorlu bir rekabet ortamı içersinde kaldığımızı söyleyebilirim, hem büyüyen hedefler hem de lig rakiplerimizin ekstrem ölçülerde artan bütçeleri ile 100. yılda mutlu olmak için çok daha fazla çabalamalıyız, çok daha fazla istemeliyiz, çok daha fazla destek olmalı, çok daha fazla kaynak yaratmalıyız.

2 sezon önce Hakan Demir ile yola çıkarken, 3 senelik bir yapılanmanın temelleri atılmıştı. Bu yapılanmanın en önemli ayaklarından bir tanesi de Avrupa’da düzenli mücadele eden, adından söz ettiren ve belli bir başarı seviyesinin altına düşmeyen bir Karşıyaka yaratmak idi.
Bu planın bir parçası olarak bu sene Eurocup davetiyesi aldık.

Bugün yapılan kura çekimlerinden sonra, Eurocup ön elemelerindeki rakibimiz belli oldu; Fransa’dan Le Mans.

Le Mans ismi, Avrupa basketbolunu takip edenler açısından yabancı bir isim değil. 2000’li yıllarla beraber Fransa basketboluna damgasına vuran ekip, kendi ligerinin normal sezonlarını 2001’de ikinci, 2003’te üçüncü, 2004’te birinci, 2005’te ikinci, 2008’de birinci, 2009’da üçüncü ve 2010’da ikinci bitirdiler. 2006’da beşinci bitirdikleri normal sezonda Fransa şampiyonu oldular. 2004 ve 2009’da Fransa Kupası’nı kazandılar. Fransa basketbolu dendiği vakit son dönemde öne çıkan Le Mans’ın geçmiş kadrolarında Kenny Gregory, Sandro Nicevic, Nicholas Batum ve Yannick Bokolo gibi etkileyici kariyerlere sahip isimler vardı. Hüseyin Beşok’un da bir dönem Le Mans’da forma giydiğini belirtmek isterim.

Bu dönemde katıldıkları Avrupa kupalarındaki performanslarına baktığımızda ise, 2000’li yıllarda 2 sezon haricinde (2002-2003 ve 2004-2005) Avrupa kupalarına katıldıklarını görüyoruz. 2006’den itibaren Euroleage’de mücadele eden ekip, bu kupada hep ilk tur gruplarının son sıralarında yer aldı. Geçen sezon Euroleage ön elemelerinde Banvit ile eşleşen Le Mans, iki maçtan da galip gelerek ikinci ön elemeye kaldı, ikinci ön elemede rakibi kendi ülkesinden ASVEL idi, ilk maçı kendi evinde 10 farkla kazandı, ikinci maçı deplasmanda 8 farkla kaybetse de Euroleague’de oynamak için üçüncü eleme turuna kaldı. Bu turda karşılaştıkları Khimiky’e kendi evinde 14 farkla yenilen Le Mans, deplasmanda da 11 farklı mağlubiyet alıp yoluna Eurocup’tan devam etti. Eurocup’ta Banvit’in olduğu gruba düşen Le Mans ilk turda oynadığı 6 maçın 4 tanesini kazanıp Top16’ya kaldı. Top16’da ise 6 maçta sadece 2 galibiyet alabildi ve elendi. Bu maçların sonuçlarını yazmak gerekirse; deplasmanda Banvit’e 8 farklı mağlubiyet, iç sahada EWE Baskets’e 24 sayılık galibiyet, deplasmanda Unics’e 4 sayılık galibiyet, iç sahada Unics’e 33 sayılık mağlubiyet, iç sahada Banvit’e 8 sayılık galibiyet, deplasmanda EWE Baskets’e 2 sayılık galibiyet, deplasmanda Goettingen’e 4 sayılık mağlubiyet, iç sahada Aris’e 15 sayılık galibiyet, deplasmanda Budivelny’e 6 sayılık mağlubiyet, iç sahada Budivelnyk’e 5 sayılık mağlubiyet, içerde Goettingen’e 6 sayılık mağlubiyet ve deplasmanda Aris’e 5 sayılık galibiyet.

2010-2011 sezonunda Avrupa’daki performansı yukardaki gibiyken, Euroleague’e katılamaması sonrasında psikolojik olarak bozguna uğrayan Le Mans, ligi oldukça kötü bir performansla sezonu sekizinci sırada 14 galibiyet, 16 mağlubiyet ile tamamladı. Bu performansı ile girdiği playoff’larda ilk turda Erman Kunter’in takımı olan Cholet ile eşleşen Le Mans, seriden 2-0 mağlup ayrılarak sezonu kapadı. İç sahada oynadığı 15 maçta sadece 7 galibiyet alabilen Le Mans, bu kötü sezonu unutturmak adına 2011-2012 sezonuna oldukça iddaalı giriyor.
Henüz transfer sezonu içersinde olmamıza rağmen kadrosuna baktığımızda Alex Acker, Mihalis Kakiouzis, Paulo Batista gibi etkili isimler bulunan Le Mans, 3 numarada Amerikalı oyuncuları Benjamin Dewar ile de oldukça etkili dış tehdit oluşturuyor.

Maçlarını 6.000 kişilk Antares Arena’da oynayan turuncu morlu ekip, maç biletlerini 8 ile 25 Euro arasında belirliyor (2010-2011 sezonu için rakamlar bu şekildeydi). Genel Fransız seyircisine sahip olan takımın taraftarları, maç içersindeki gidişata göre devreye giriyorlar fakat, bizim bildiğimiz anlamda ateşli bir taraftar destekleri yok.

Takıma baktığımızda geçen seneden sonra bu sene çok daha iddalı olduklarını kendileri de açıklıyor. Buna bağlı olarak da özellikle Avrupa’da kötü süpriz almak isteyemen Le Mans’ı saf dışı bırakmak için iç sahada taraftar avantajımızı da kullanarak çift haneli bir galibiyet almamız gerektiğine inanıyorum. Kendi sahalarında yenilmeyecek bir ekip olmamasına rağmen, işi ikinci maça bırakmak riskli olacaktır.

Kadro yapıları tamamen hem bizim hem onlar adına tamamlanmadan daha fazla yorum yapmanın sağlıklı olmayacağını düşünüyorum. İlk maç 27 Eylül’de, ikinci maç ise 4 Ekim’de oynanacak.
Kafsinkaf.org / Erinç Atilla

6 Temmuz 2011 Çarşamba

100. Yıl Logomuz Belli Oldu

Doğrusunu söylemek gerekirse bu kadar güzel bir şey beklemiyordum ben. Yapılan tasarım çok ama çok hoşuma gitti. Sade bir logo olmuş. Bana kalırsa takımların bu tür tarihlerinde, özel günlerinde yapılacak ürünlerinde ve tasarımlarında kullanılması gereken en önemli şeylerden birisi ilk logoların kullanılmasıdır. Tam bir 100. yıl logosu olmuş gerçekten. Logoyu yapan İstanbul'dan Taner Şehri adında bir taraftar. Kendisinin ellerine sağlık..

3 Temmuz 2011 Pazar

100. Yıl Forma Tasarımı

KSKForum adlı, Karşıyaka'nın taraftar forumunda CoeurdeLion adlı bir kullanıcı kendi tasarladığı bir kaç 100. Yıl formasını yayınlamış.. 100. Yılımızda forma bana kalırsa en önem verilmesi gereken şeylerden birisi. Başkanımız bundan 1-2 ay önce " formaların önünde reklam olmayacak " diyerek 100. yılımızda güzel bir forma tasarımı istediğini belirtmişti. Taraftardan gelen bir kaç forma tasarımını da burada yayınlamak istedim ben. En azından neler yapılabilir, nasıl bir şeyler istiyoruz birazcık fikir sahibi olabiliriz..


ÜST TARAFA DÖN