24 Şubat 2013 Pazar

Kartal - Ankaragücü Maçından

İstanbul'a Ankaragücü geliyordu ve biz de yollara düşmüştük. Ankaragüclü arkadaşlarımızla hem hasret gidermek ve bu zor günlerinde bir nebze destek olmak istedik. Kartal deplasmanı şu ligin demirbaşı olan Karşıyakam sayesinde yıllardır sıklıkla gitmiş olduğum bir deplasman.

Maç öncesi rahat rahat gezerken arada sırada saçma sapan haberler alıyorduk ama kimse yanımıza gelip gık demiyordu. Boş otobüs taşlama gibi bir tribün kültürü var malesef ülkemizde. Yani dolusunu taşlayıp kaçma kültürü gibi gereksizinin bir üst seviyesi. İşte boş otobüslerin taşlandığı görülünce gayet rahat olan Ankaragücü taraftarının fitili de ateşlenmiş oldu. İnsanlar ister istemez gerildi. Bu şekilde stada ulaşıldı.

Ankaragücü taraftarı gerçekten artık kaybedecek bir şeyi kalmamış ama buna rağmen takımının peşinden her yere giden bir kitle. Transfer yasaklarıyla altyapıdan çıkan çocuklarla savaşan bir takım. Fena da mücadele etmiyorlar ama hep kritik hatalar yapıyorlar. Tecrübesizlik diyeceğim ama koskoca ilk yarı bitti ve ikinci yarıda da yol aldık. Hala bu tip hatalar yapmak kümede kalmak için uğraşan bir takım için çok büyük bir lüks.


Ankaragücü maça golle başladı. Maç boyu ortada bir oyun gitti. Kartal tribünlerinin boş otobüs taşlaması anlamadığım gibi gol attıklarında deplasman tribününü nerden bulduklarına anlam veremediğimiz taş yağmuruna tutmalarını da hiç anlayamadım. Sezon başından beri binbir zorluk çekmiş , takımları tepetaklak giden bir tribünü gol attıktan sonra taşlamak kadar tahrik edici bir davranış olamaz. Stat dışından siyasi parti temsilciliklerinden bile deplasman tribününü tahrik edici hareketlerde bulunanlar vardı. Tribünün de bir patlama noktası vardı ve olaylar başladı. Maç durdu. Yine ana haber bültenlerinde spikerlerin taraftarı yerin dibine sokması için görüntüler oluşmuştu. Artık zevkle anlatırlar.

Stada girdiğimiz andan itibaren Kartal tribünlerinin bitmek bilmeyen bir Ankaragücü düşmanlığını gördük. Ne alaka olduğunu bilmiyorduk Dışardayken boş otobüs taşlama harici pek bir düşmanlık belirtisi yoktu..

Ankaragücü ve Kartalspor'un kaçırdığı fırsatlar vardı. Maç sırasındaki taşlanmadan arta kalan zamanda görebildiğim kadarıyla Ankaragücü bu maçı alabilirdi ama genç oyuncuların tecrübesizliği , şanssızlığı derken 2 puanı deplasmanda bıraktılar.

Maç sonu yine klasik taşlama. Klasik bir Anadolu'nun küçük şehirlerinden birinde gibi hissettim ama burası taşı , toprağı altın olan İstanbul'un bir ilçesiydi. Ankaragücü'ne bu zorlu süreçte can-ı gönülden başarılar diliyorum. Daha kendini ispata girmeye çalışacak çok kişilerle karşılaşacaklar. Alt ligler malesef bu tarz takımlarla dolu. Sabır diliyorum Ankara'nın Güçlü çocuklarına.

0 yorum / sen de yaz !:

ÜST TARAFA DÖN