24 Ağustos 2012 Cuma

Turgay Demirel'e Karşı Doğan Hakyemez

20 sene önce çoğumuz henüz yeni yeni okumayı sökerken federasyon başkanlığını Osman Solakoğlu'ndan devralan Turgay Demirel, Olimpiyat Oyunları'ndan sonra ilk 3 ay içersinde yapılması zorunlu olan TBF Başkanlık seçimi için 18 Eylül'ü kararlaştırdı.

Bilen bilir, Turgay Demirel'i takdir eden birisi değilim. Hatta daha da ileri giderek TBF'nin açılımının çoktan Türkiye Basketbol Federasyonu'ndan Turgay'ın Basketbol Federasyonu'na dönüştüğünü de dile getirenlerden biriyim. Bunda kendisinin başkanlık koltuğunda daha uzun süreler oturması için yaptığı küçük(!) değişikliklerin etkisi yüksek; kendisinin üniversite mezunu olmadığı ortaya çıkınca başkanlık için gereken bu şartın değiştirilmesi, 2 dönemden daha fazla koltukta kalması için yapılan değişiklikler mesela...Bütün bunlara federasyon tarafından kendi yönetimlerimizden bağımsız olarak düzenli bir şekilde mağdur edilmemiz de eklenince (çok uzağa gitmeyin ve geçen sene deplasmanda yenildiğimiz Fenerbahçe Ülker maçının sonlarında Chatman'a yapılan faulü ve hemen akabinde rebound alan Mirsad'ın bir ayağının saha dışında olmasının aynı anda atlandığını hatırlayın, ki o faul için İbrahim Kutluay adam öldürmeye teşebbüs demişti NTVSpor'da) kendisine karşı hislerimin pozitif olduğunu söylemem çok zor. Sanırım kendisinin de bize karşı sevgisi(!) 86-87'de Atatürk'te kaybettikleri maçtan kaynaklanıyor, maç sonunda hakeme koşan oyuncuyu tanıdınız mı...

Yukarıda da dediğim gibi Eylül içersinde Federasyon seçimi olacak ve 177 delegeli genel kurul sonucunda yeni başkan seçilecek. Bu 177 delege içersinde klubümüze doğrudan 3 delege düşüyor, İzmir'den de 10 tane delege oy kullanacak. Turgay Demirel yine kendisinden beklenildiği gibi ilgili ilanı bayram tatiline denk getirmiş, bugün de adaylık ilanı için son gün. Fakat buna rağmen Doğan Hakyemez adaylığını açıkladı bir başka aday olacağı konuşukan kişi ise Ali Doğan.

Beni bir kaç gündür rahatsız eden ise Turgay Demirel'e karşı Doğan Hakyemez'i kurtarıcı olarak gören zihniyet. Açıkcası son kongre sürecimize çok benzetiyorum, bir taraftan bugüne kadar ne katkı verdiği belli olmayan belediye destekli, "sadece benimle olmaz" diyen Selçuk Yaşar'ın kaynaklarını baz alan adayımıza karşı "siz yoksanız ben varım" diyen ama ne katkı getireceği meçhul adayımız vardı 30 Mayıs akşamında, yaşı büyük Karşıyaka'lıların önemli desteği ile seçilen "ben varım" söylemine sahip başkanımızın yönetiminde özellikle futbol takımımızın durumu ortada (neyse konu dağılmasın). Evet ben de sıkıldım Turgay Demirel yönetimindeki federasyondan, ben de bu başkan'ın değişmesini savunuyorum, Türk Basketbolu'nun içine düştüğü durumdan oldukça rahatsızım (sadece kendi evimizde kürsüye çıkabiliyoruz Milli Takım olarak, klüp takımları Avrupa'nın en ciddi bütçelerine sahipler ama Euroleage'de yokuz, oyunculara oldukça yüksek ücret ödeyen yeni Katar'ız, ligde yönergeler her sene değişir oldu -Türk statüsüne geçme kuralı mesela-). Fakat denize düşmüş bile olsam, yılana sarılacak değilim. Doğan Hakyemez'in federasyon başkanı olması, sadece Turgay Demirel olmasın diye içime sinecek değil. Antalya BŞB'nin ve Trabzonspor'un yaşadığı maddi sıkıntıların kaynağı acaba sadece basketbola çok yakın olmayan yöneticilerin yaptığı bilinçsiz transferler mi yoksa o yöneticileri yönlendirerek Beo Basket'ten ederlerinin üzerinde paralara alınan oyuncular mı ? İki klup finansal olarak batma noktasına gelirken direksiyonda olan birisinin TBF'nin direksiyonunda nelere yol açabileceğini düşünmek istemiyorum açıkcası.

Bir de işin Galatasaray Medikal Park boyutu var (dikkat, bu noktadan sonra komplo teorisine geçiş yapıyoruz). Beo Basket ile arası gayet iyi olan Oktay Mahmuti Galatasaray Medikal Park'tan sorunlu ayrılınca, bu menajerlik şirketi ile takımın arasında soğuk rüzgarlar esmeye başladı. Önce İlkan Karaman'ı ezeli rakiplerine kaptırdılar sonra da Milli Takım'da Göksenin ve Furkan'a takımlarında yeterli süre bulamayacakları ve takım değiştirmelerinin doğru olacağı yönünde telkinler yapıldığı ortaya çıktı (oyuncular yalanladı, Murat Özyer'in farklı yerlerde farklı açıklamaları var, net bir bilgi yok ortada). Doğan Hakyemez'in adaylığında da bu olayın etkisi olabilir, kendisinin Beo Basket ile arasının gayet iyi olduğu konuşulan gerçekler arasında. Acaba Beo Basket, Galatasaray'dan çıkma bir federasyon başkanına karşı kendi desteklediği bir kişiyi mi direksiyona geçirmek istiyor ?? Alın size komplo teorisi...

Teorileri bırakıp pratiğe baktığımızda ise Türk Basketbolu'nu ileriye götürecek hamlelerin yapılması adına ben Doğan Hakyemez'in doğru isim olduğunu düşünmüyorum. O isim Turgay Demirel de değil, fakat belirttiğim gibi denize düştüm için yılana sarılacak değilim, zira yılanla girilecek bir ilişkinin sonuçlarının hayırlı olmayacağını görebiliyorum...Yılan sokmasından öleceğime, boğulmamaya çabalamayı tercih ederim...Önerim mi ?? Keşke Aydın Örs'ü TBF Başkanı olarak görebilsek (ne gariptir ki kendisi delege listesinde dahi yok), Milli Takım'da Erman Kunter ve İbrahim Kutluay'ı da içine alacak bir yapılanma ile...

Erinç Atilla

0 yorum / sen de yaz !:

ÜST TARAFA DÖN