18 Kasım 2012 Pazar

Hakemzede Karşıyaka

Hakemler hakkında hiç konuşmam ama diye başlayan cümleler vardır. Bunu duyduğun an kanalı değiştir birader demişimdir. Çünkü genelde her hatayı hakeme bağlayıp gündem değiştirmek için yapılan konuşmalardan öteye geçmez. Bir istitastik tutsak sanırım %90'dan fazlası hep gündem değiştirme çabalarıdır.

Hakemi de yeneceksin arkadaş sözü vardır bir de. Evet şampiyon olmak istiyorsan hakemi de yeneceksin.Rakibi de yeneceksin. Federasyonun da pardon federasyonu da yeneceksin.

Sayfalarca , günlerce teknik direktörleri , vaatlerini tutmayan yöneticileri , formsuz ya da çok güzel oynayan futbolcuları konuşuyoruz da neden hakemleri konuşmayacağız ? Sanırım temel sorunumuz dengeyi bulamamamız. Sadece hakem ya da sadece oyuncuları konuşup olayı tüm etkenleri ile değerlendirmiyoruz. Sahada kendilerine bir başbakandan , cumhurbaşkanından daha fazla yetki verilen hakemler de kendilerini padişah mertebesinde görüyorlar. Hoş ülkede bu aralar kendini padişah gibi gören sadece hakemler değil ama hadi o konulara bu yazıda girmeyelim. Hakemlerden hesap sorulmadığı ve onlar hakkında da birkaç kelam edilmediği sürece bu hükümdarlıkları artarak devam edecek ve yaptıkları her türlü haksızlık da yanlarına kar kalacak.


Hakeme tekrar geri dönmeden önce haritadan bakarsanız eğer İzmir'den Rize'ye armasının peşinden koşan her renkdaşımı tebrik etmek istiyorum. Onca yol , eziyet çekilecek dert değil. En az sahadaki mücadele kadar sizlerin mücadelesi de alkışı hak ediyor. Bu takım sizlerle daha bir güzel.

Sahada ilk yarı istediğimiz oyunu sergileyemedik. Çok gereksiz bir penaltı yaptırdık. Ne yalan söyleyelim ilk yarıdaki oyun bizlere maç için umut vermiyordu. Devre arası artık Cihat hoca ne söylediyse takımın havası değişti. Helal olsun çok güzel ve istekli bir mücadele vardı. Dalmat her topu ezse de , el freni görevi yapsa da geliyorduk. Golün artık geleceği belliydi. Fatih Şen'in idmanda çalıştıklarını düşündüğüm ön direğe diz seviyesindeki bir dünya ortasından sonra yükselttiği top ve Makakula'nın harika kafa vuruşu. İşte o an bu ortaları yerden kesmenin gereksizliğini sanırım tüm takımımız ve teknik heyetimiz görmüştür. Çok baskılıydık. Maçı bırakmıyorduk ve Banahane'nin akıl dolu aşırtması ile tv kameranlarının yakalayamadığı golle öne geçtik. Topu ağlarda görüp birbirine sarılan , evde ne varsa o sıradaki sevinçten kırıp döken binlerce insan hep bir ağızdan aynı anda Kaf Sin Kaf diye haykırıyordu.

Rize tribünlerine gelelim. Rakip tribünün varlığını hazmedemeyen , sahada geride olmasına rağmen can siperhane mücadele eden bir takıma bile tahammülleri olmayan bir tribün görüntüsü çizdiler. Deplasman tribününe bıçak , futbolcuların kafasına çakmak atmak en büyük meziyetleriydi. Bugünün başrolündeki orta hakemimiz Serkan Çınar ise bozuk para yağmurunda köşe atışını kullandırıp olaylara doğru düzgün müdahele bile etmiyordu.

Artık en son pozisyona gelmek istiyorum. Ahmet Burak Solakel olması lazım o pozisyonda çok amatör bir şekilde topun kornere gitmesine sebep olması da kritik dakikalarda, skor 2-1 iken kabul edilecek bir hata değil. Ardından rakip oyuncunun boş bırakılması, defansımızın izlemesi, el ile gol pozisyonuna giren oyuncuya müdahele etmeyen hakem , hakeme itiraz etmekle meşgul olup topa hamle yapmayan defansımız ve bunca olumsuzluğun birleşip kalemizde ikinci golü görmemiz. Evet hakem çok büyük bir hata yaptı. Büyük ihtimalle Rize'de seyirciden çekindi ve son dakikada bu golü iptal edecek cesareti kendinde bulamadı.

Tamam belki hakem Serkan Çınar ev sahibi ekibin nizami olmayan golünü son dakikada geçerli sayacak kadar bir korkak ya da şimdi raporunda bu pozisyonu nasıl geçerli saydığını bahaneleriyle - yanlış tabir olmasın çok özür dilerim - gerekçeleriyle anlatıyordur. Her iki türlü de kendisini Türk hakemliği için çok yetersiz ve geleceği olmayan bir hakem olarak görüyorum. Eğer bu pozisyonunun gol olduğuna tüm yüreğiyle inanıyorsa hakemliği son derece kötü  ya da seyirciden çekinip de golü geçerli saydıysa bir hakem için korkaklık azımsanmayacak kadar büyük bir dezavantajdır.

Sonuç olarak emeğimiz heba oldu. 3 puan alacak durumdayken 1 puana razı olduk. Hakem Serkan Çınar'ı da yenmeliydik ama canınız sağolsun çocuklar. Umarız bundan sonra Serkan Çınar gibi hakemler maçlarımızı yönetmezler. Yönetseler dahi onun gibileri de  yenip yolumuza devam ederiz.

0 yorum / sen de yaz !:

ÜST TARAFA DÖN